• DOLAR 34
  • EURO 37.86
  • ALTIN 2821.831
  • ...

Kimse kendini kandırmasın! Halkın aklıyla alay edip Gayretulah’a dokunmasın! Asırlık Ümmet Coğrafyası/ Filistin İşgalinden kalan Son Kale Gazze’de iki destan yazıldı. Tabi ki bize rağmen; Allah’ın yardımıyla!..

Bu; Gazze Diriliş Destanı ve Gazze Direniş Destanı’dır. Bir üçüncü destan da yolda bi-iznillah! O da Gazze Özgürlük Destanı olacak!

İlk iki destan; küresel diriliş ve direnişi de tetiklemiştir! İspanya’da, İskandinav ülkelerinde, Venezüella… meydanlarındaki yüzbinler, milyonlar bunun bizatihi kendisidir!

Gazzem Güneş’tir ama artık Batı’dan doğuyor! Bizim ellerde değil; Garbın Afaklarında ışıldıyor!... “Cehalet, zaruret ve tefrikanın” belini kırdığı, beynini allak bullak ettiği bizim eller de nasiplenecek amma -Allah bilir belki- Batı’dan sonra!

Tam da bu yüzden sus ey Gönül! Bedir’de sancak yerde!.. Sus! Cennete açılan kapı, o sancağın gölgesinde!..

Sancağı kim kaldıracak?

Bilmem ama “İsraili devlet olarak tanıyanlara” nasip olmayacağı ortada! Dört Kitap’ın Laneti olan Siyonizm’le İbrahim Anlaşmasını imzalayanlar o sancağı kirletir! Bu mücrimlere “Necasetten taharet” lazım!.. Sus çünkü SÖZ bitmiş, İŞ zamanıdır!

Bedir, Gazze’dir! Sancak; sırtımızı döndüğümüz paramparça kadın, yaylı, çocuk, bebekleridir! “Ümmet nerede? Nerede Araplar? İnsanlık nerede?...” diyen feryatlarıdır!...

Ya Hamza? O aslan avcısı da orda! Bir düşünce, bin dirilir!.. Gazze’den Bakınca görürsün…

Sabra ve Şatilla’da, Şeria’da, Nablus’ta, Refah’ta, son kale Gazze’de…  Sus ey dil!

Aksa Tufanı; koca dünyanın el-pençe divan durduğu Kapitalist Siyonist Sermayeli Terör Şebekesinin -Bir gece ansızın- İnine girdi! Gazze Masumiyet Destanı; seküler kalelerin haremlerinde milyonlarca yorgun gönülleri fetheden de o mirastır!

Sus! Post-modern küfür ve şirkin esaretindeki Garbın meydanları bu destanı okuyor, okutuyor… Dünya; -yavaş yavaş ama kararlı, milim sapmadan- Gazze’yi okuyor!

Bu okuma; inanıyor ve görüyorum ki pek yakında Siyonist Canavarın canına da okuyacak bî-iznillah!

Bu okuma tamamlandığında az zamanda daha çok ve güzel şeyler olacak!

Kahramanı M.abbas olan Ümmet, devlet ve milletler de kurtulacak(!) İşbirlikçi rejim ve yönetimler, sahte kahramanlık adına devleştirilmiş cücelerin pabucu dama atılacak!..

Allah bilir, bu destan; Şark’ın mahrumları adına Garbın eliyle yazılacak…

Neden mi? İşte İlahi Ferman:

Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zâlim bu memleketten çıkar, katından bize bir sahip, bir kurtarıcı gönder" diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar için savaşmıyorsunuz?..”(Nisa 75-6)

Allah’ın Gazze için savaşmamızı emrettiği ortadayken; Sözde Müslüman medya, hükümet ve devletlerdeki HABERLERE bakın: 

“İsrail HAMAS Savaşı; İsrail- Hizbullah… İsrail-Yemen -hatta- Husî Savaşı…” Daha da zelili; “Amerika; İsrail’i savunmak için ne gerekiyorsa onu yaparız! İran’ı vururuz…”

“Gazze, Hizbullah, İran..” biterse sıranın bize geleceğini bildiğimiz halde durum bu!

Devlet başkanlarına diyeceğim: Gazze ateşler içinde feryat ederken; İsrail’in atadığı Yerel Vali M.abbas’ı ağırlıyorsanız lütfen susun! İsrail’i tanıyor, ticaret yapıyorsanız… konuşmayın, susun! Kardeşkanına bulanmış elleriniz, Petro-dolarlı İHA/SİHA’lı ordularınız… Siyonist’i ürkütmüyorsa susun! Bebek katillerini alkışlayan Yahudiler; devlete, yasalara  hesap vermiyorsa hanımlar ticarete, beyler mutfağa girsin!...

Halka diyeceğim: Devlet, hükümet, etkili ve yetkilileriniz Gazze’nin hesabını vermiyor,  sözlerle oyalıyorlarsa ayıplayın, kınayın!

Hiç hareket yoksa o zaman hep beraber:

“…Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!/ Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere!// Medeniyet denilen maskara mahlûku görün:/Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!” (Akif) Vesselam!