Şarkta Kaybeden Faşizm Batıda Kazanıyor
Faşizm, diğer -izm’ler gibi Batı’nın gayrimeşru çocuklarından...
Orada doğdu, podyumlara çıktı. Alıcısını buldu. İki dünya savaşına mimarlık/öncülük yaptı.
Sonuç; 100 milyondan fazla masum insan kaybı, harap şehirler, umudunu yitirmiş milyarlar, tarih sahnesinden silinen nice devlet ve milletler…
İyi ders çıkarmıştı gibi(!)
Bu yıkım, kan ve gözyaşının bereketiyle BM kuruldu. Lahey Adalet Divanı ve daha nice küresel kurum ve kuruluşlar kuruldu…
Dahası da oldu. Batıyı harabeye çeviren, dünyayı suç, günah ve cinayetlere, devlet terörüne boğan aynı faşizm ve müştereklerinin tamamını başta Müslüman ülkeler olmak üzere ötekilerin yurduna ihraç ettiler.
Faşizmin hafriyat ve molozlarını ihraç etmede zorlanmadılar.
Burası işin en kolayıydı. Zaten ötekilerin kurtarıcıları; ayarlanmış amatör/mahalli savaşlardan kotarılmış kendi kahramanlarıydı.
Kıbleleri; çağdaş, laik, muasır medeniyetin merkezi olan; İsa’yı İncil’i, kilise ve ruhbanları… Sezarların emrine vermiş batıydı! Ötekiler için atadıkları kurtarıcılar işte bu kıbleye yöneleceklerdi. Yöneldiler!.. “Kıt zamanda çok büyük icraatlar” başaracaklardı.
Dedikleri kanun, yedikleri iksir, yerdikleri payimal, sevdikleri payidar olurdu… ama her alanda yenildiler…
Bu başarısızlık yüzünden de başta faşizm olmak üzere din ve değer diye sundukları tüm izmleri; “Komünizm, Kapitalizm, Hümanizm, Sekülerizm..” iflas etti.
“İlerleyin beyler geriye doğru!” derken halk; zenginliklerinin mazide kaldığını düşündü, gördü, yöneldi…
İşte bu yerliye yöneliş; ötekilerin dünyasında tepkiyle karşılaştı.
İki dünya savaşının acı hatıralarını yaşayan batı; acı yaşatıyordu.. Belli ki ağır bedellerle vardığı o refah ve istikrar batıyordu!...
İslam diyarı; evrensel değerlerine yönelmişken; Batı Post modern Cahiliye’ye dönüyor. Irkçı/faşist partiler galip çıkabiliyor.
Böyle bir dünya adil değil, istikrar ve asayişi bulamaz…
Acı tecrübe, ağır can ve mal kaybı sonucunda elde ettiği bunca zenginlik, teçhizatını, sermayesini Siyonist Sermayeye kaptıran Batı, belli ki bir üst aklın rehberliğine muhtaç amma
“Kuru dava değil lakin ilm ister/ Ben o kudrette adam görmüyorum! Sen göster!” Vesselam.
HİSSE:
1-Milli Muharip Uçağımız KAAN’la havalandık! “Yer vatan! Gök vatan!..”
22 Şubatta; biri 11, diğeri 14 dakikalık iki deneme uçuşu yaptı. Tabi ki gururlandık ama motoru, F16 blok motoruymuş(!) Seri üretimi 2028’de…
Ne tesadüfse Amerika’dan alacağımız F16’ların teslimi de 2028! Programı/kiti, mühimmatı, uçakları kullanacağımız yer.. ABD’den olma şartı da var. 2028’in şifresi önemli!
Domuzdan post, Coni’den dost olmaz da!
2- Netanyahu’ya tutuklama emri çıkaran BM Savcısı Kerimhan; HAMAS’ı da tutuklama yolunda!
İşi daha da sağlama almak için israil’de mağdurları dinlemiş, hasar tespiti yapmış!.. Nebi katili Siyonist Lanet ’in -50 bin şehit, 100 bin yaralıyla..- yakıp yıktığı Gazze’yi ise haber kanallarında izlemiş(!)
İnsanlık düşmanı bebek katillerini mağdur diye dinleyen bir adalete de bu yakışır! Gönlü mazlumla beraber, kılıcı Yezid’le -pardon- Siyonist’le! İstemez!.. Başına çalsın-lar!
4-YER Tacikistan, yıl M.Ö. dokuz bin!.. Göbekli Tepe(Girê Sipî)’den hemen sonra!...
Putin’in postalı… İmam Ali Rahmanov; “sakal, başörtüsü ve dini bayramları..” yasaklamış!
Meclis kararıyla; “…Yabancı kültür” demiş!
Bu zekâ özürlü komünist artığı kütük, 2007’den beri İslam’la savaşıyor! Burnunun dibinde Üç Dinozoru zelil etmiş bir Afganistan ve onurlu Tacik halkı.. İşi zor değil, imkânsız!
Rabbim bela vermeden önce zalimin aklını alırmış! Kaybetmişsin!..