Bize Rağmen Batı'da Hılful Fûdul

Hılful-Fûdul; Ficar harbi sonrasında Mekke kanaat öncülerinin adalet ve zayıfların hukuku için 580’li yıllarda yani Cahiliye Dönemi’nde kurdukları Faziletliler Cemiyeti’dir.

Allah Resulü(sav), dâhil olduğu bu cemiyet için; “Bugün çağırsalar yine giderim” diyor. İşte o Hılful Fûdul; bugün Kapitalist, Emperyalist, Siyonist Terör Sermayesinin hükmettiği Garbın Afaklarında, Çağdaş Firavunun Sarayı’nın civarında, kapitalizmin merkezinde, emperyalizmin kalelerinde yine sahnede. Sahnelerin de ötesinde şuh eğlencelerin mest ettiği mağrur meydanlarda!.. Her renk, dil, ırk ve meşrepten gençlik “Gazze..” diyor!

Ağır bedeller ödesen de başarmaktasın, başardın, sen kazandın!… Tam da bu yüzden var ol Filistin’im.. Gazze’m! Çok yaşa Filistin/Gaze Direnişi! Vur HAMAS! Devam Yasin 105’li Kassam, İslami Cihad, Direniş Cephesinin tüm bileşenleri! Serkeftin!.. Her hebin! Her bijî Xezza’m!..

 7 Ekim 2023’te bir gece ansızın Siyonistin başına Aksa Tufanıyla koptun! Siyonistin inine girip beyninden vurdun ama mazursun! Masum hatta mağdursun!

Çünkü Yahudi mülteci gemisi Pan-York’un Hayfa limanına demirlediği 1947’den 2023 Ekimine kadar bekledin! İlk Yahudi mülteciler; Almanlardan, Adolf’un gaz odalarından, infazlarından canını kurtaran çaresizlerdi. Gemideki koca pankartta şunu yazmıştı: 

“Almanlar ailelerimizi ve evlerimizi yok etti, siz de umutlarımızı yok etmeyin!”

Ev, aş, işinizi.. paylaşarak umutları yeşerttiniz!.. Karşılıksız daha neler neler yaptınız amma yanılmıştınız!

İngiliz projesi, koruması ve himayesinde gelenler; evlerinize girdi. Önce endişelendirdiler. Sonra şaşırttı. Nihayet dehşet yaşattı o “İnsan Suretindeki Şeytanlar!” 

Dile kolay, 1947’den 2023 Ekimine kadar tam 76 yıl bu ucubelerin “yalan, hile, komplo, şantaj, sabotaj, baskın, suikast, katliamlarıyla..” başa çıkmaya çalıştın! 

Filistin davasından yemlenip Nebi Katili Lanet Zihniyetin ahırında yumurtlayan Abbasların ihanetlerinden çözüm bekledin.. Dünya hakimlerinin, küresel kurum ve kuruluşların sesini, kararlarını dinledin..

Öyle geçen zor bir zaman ve zeminde halkını, hakkını aradın durdun!

Medeni Batı’nın zânî çocuğu olan Faşizm, Kapitalizm ve emperyalizm artık Siyonist Sermayenin bineğiydi! Bu terörün helvadan ilahı “barış, insan hakları, demokrasiye” de HAMAS’ın şahsında sabredip hakkı aradın!..

Seçim, sandık dediler. İlkeler, kanun ve kurallar da onlarındı. Bu Demokrasi Oyununun da galibi oldun…

Daha ne olsundu? Herkes burada durmalı, hakkına razı olmalıydı ama olmadı.

Demokrasiyi ilah olarak dayatanlar yine acıkmışlardı! İlahlarını yedi.. Yemekle kalmadı, linç ettiler! Seçimin galibi HAMAS’ı sahnenin dışına attılar!..

Fakat başaramadılar!

7 Ekim’de bir gece ansızın kopan Aksa Tufanı işte 76 yıllık bu şeytanlığın sonucuydu! Bu komplo ve cinayet, suikast, işgal, infaz ve katliamların sonucuydu!

*Devletler, Siyonist Sermaye’ye zilletle teslim olsa da milletler/halklar 76 yıllık bu terörün mahzunuydu, şahidiydi!

Her şey ortadaydı. Cani belli, cinayet belliydi. Mazlum ve zalim.. “buradayım” diye bağırıyordu.

İşte küresel şahitlik, Filistin’in mağduriyeti, Gazze Destanı’nın masumiyeti ve âdem suretindeki İblis-Siyonist’in dehşeti, “küresel vicdanı= Çağdaş Hılful Fûdul’u oluşturdu hem de Batı’nın hafriyat ve malazlarına yönelmiş Muhammed Ümmetine rağmen!

Ümmetin Üniversiteleri balayındayken; Garbın Üniversiteleri; “Kahrolsun Siyonizm!” haykırıyor!

Sadece Müslümanlar değil, Hristiyan hatta Yahudiler de Gazze diyor!

Hılful Fûdul, Vahyin Anakarasında değil, Garbın Afaklarından çağırıyor!

Peygamberim de “Bugün çağırsalar yine giderim” diyor ya! Haydi Müslüman!.. Wesselam!