• DOLAR 34.342
  • EURO 36.432
  • ALTIN 2841.86
  • ...

FETO; insan olarak bir tip, eşya olarak bir motif, emperyal anlamda bir sembol, yapılanması paralel, siyasal anlamda da post-modern terörist yapılanmasıdır. Emperyalizmin yeni tarz maşası…

FETO’muzu Venezüella’ya bakıp değerlendirebiliriz.

Genelde tüm Amerika kıtasının, özelde de Latin Amerikan’ın, haseten de Venezüella’nın efsanevi halaskarı Simon Bolivar’dır (1819). Varisleri; Latin Amerika’da emperyalizmin tekerine çomak sokmuş, yerlilerin son kalesi.

Hikmet-i İlahi şudur ki; Müslüman ümmetin bilinçli kesimleri, cihad cephelerinin tamamı, Sosyalist Maduro’yu destekliyor; başarısı için dua ediyor. Bu; olması gereken bir görev!

Söylenen/düşlenenler: “Yaşasın Venezüella! Başarsın Maduro! Kahrolsun Amrika Emperyalizm!”

Şaşırıyoruz… Bizdeki –sözümona- “sol devrimciliğin sırtından geçinmiş olan hareketler, bir zamanlar İstanbul’a gelen Amerikan 6. Filosu’nu protesto eden antiemperyalist cephenin yeni yetmeleri… bu gün ölü toprağı serpilmiş gibi sus-pus… Dün kınadıkları Amerika emperyalizmine çanak tutmaktalar.

Vahlar, yazıklar olsun! Yuh, hatta tüh olsun… tüm dilsiz şeytanlara!

Durum bu olunca da yerlilerin ülkelerinde kazanan emperyalizm, yerli işbirlikçileri ve kurdukları paralel yapılanmaları oluyor.

Venezüella’da olanlar; bizde Cumhuriyet sonrasında başlayıp, son olarak 15 Temmuz İhanet ve Casusluk Darbesiyle son hamlesini yapan darbeci zihniyetin aynısı. Fark şu; Büyük Şeytan Amerika orada, tartışmasız açıkça “haza iblis, haza mel’un..” kimliğiyle çıkabiliyor. 

*FETO başarsaydı; Venezüella’daki satılmışlık ve işbirlikçiliğin alasını şüphesiz ki hem de ayet ve hadislerle, bizleri din adına yaman cezalandırarak yapacaktı.  Zinhar bilinmeli.

Hugo Cavez’in destanını sürdüren ve kararlı olan Maduro zorda. “Düşmen kavi tali zebûn” kıtadaki destekçileri çözülüyor, dökülüyor; dökülmeyenler de tekliyor.

Kıtanın büyükleri Brezilya, Arjantin ve Şili… ajan Guado’nun safında. Madura destekçileri ABD ve yandaşları kadar ses çıkaramıyorlar.

Türkiye ve İran yüksek sesle Maduro’nun yanında ama aynı safta olan ve Bolivarcı Cephe ile maddi bağları olan Rusya ve Çin’in tepkileri önemli.

Bunlar da denizaşırı menfaatlerinin, ABD ve AB ülkelerince zarar görmemesi adına Maduro’yu, canavarın peçesine terk edebilir, ağıt yakmakla yetinebilirler.

İran ve özellikle de Türkiye’nin, Sayın Cumhurbaşkanı’nın şahsında çıkardığı ses; Guado’yu şer cephesini utandırıyor, Maduro’ya da ciddi moral veriyor ancak yet-mez!

Bolivya ve Küba gibi küçük ama Maduro için büyük önem taşıyan devletler, Amerikan karşıtlığını sürdürüyorlar ancak nereye kadar(?) Esasen Maduro’yu kurtarabilecek imkân ve kabiliyetleri de yoktur.

Koca İslam dünyasının emperyalizmin işbirlikçisi olan liderlerini kınayan, Kudüs ve aksa işgalcisi, peygamber katili terörist israil’i lanetleyen Maduro, ölümüne kararlı. Emperyalist Batı ve uşaklarının kuşatmasında…

“Tarihin beni nasıl yazacağı umurumda değil. Vatan haini, güçsüz bir adam, halkına verdiği sözlere sırtını dönen biri gibi olmayacağım” diyor. “İsa'nın davasının hizmetindeyim ”diyerek kiliselerin, İsa’nın Misyonu’nu görebileceğini umuyor. “Diyaloğa hazır olduğunu” belirterek nafile,  muhalefete sesleniyor! Hülasa çağırabileceği her yere sesleniyor.

Havaalanlarında, emperyalistlerin kanlı çetelere dağıtacağı silahlar yakalanıyor. Dış tehditlere, iç ihanetlere karşı, savaşa da hazırlanıyor. 

Görülen;“petrol, gaz, altın zengini olan ülkenin çaresizliğidir. Maduro’nun onurlu duruşu ve haklı söylemleri yıkılırsa; “insanlık onuru ve dünya mazlumları” yine kaybedecek!

Bazen “yaşamak, ölmek; uzlaşmak da zillet” olabiliyor. Darbeciler; İslam coğrafyasındakiler gibi zilletle yol alırken Maduro, izzetle yürüyor. Desteğiyse;“küresel mazlumlar, Çavez’den beri gelen halk ve ordusudur. Başına gelenler; bizdeki FETO’nun yapamadığı her şeydir. Maazallah, FETO kazansaydı, bin beterini 80 milyonun şahsında ümmet yaşayacaktı, nokta!

Maduro’nun kararlılık ve duruşu, her yer ve zamanda kazanmıştır! Darısı“Müslüman ülkelerdeki yaşarken her gün yeniden ölenlerin başına” vesselam.