Müslüman ailelerde tesettür

Tesettür, Hz. Âdem ve Havva`nın yaratılışıyla var olan, insanoğlunun fıtratının sesini yansıtan bir emirdir. Şeytanın vesvesesi sonucu Hz. Âdem ve Havva yasaklanmış meyveden yediler. Çıplak olduklarını hissedince, derin bir utanca kapılıp yaptıklarından pişman oldular. Refleks olarak ellerinin yetiştiği ağaç yapraklarını koparıp bedenlerini örttüler.

Bazıları tesettürün sadece namahremlere karşı gerekli olduğunu, namahremlerin bulunmadığı alanlarda tesettüre ihtiyaç olmadığını savunurlar. Namahremlere karşı tesettüre bürünme Allah Teâlâ tarafından farz kılınmıştır. Ancak, sadece mahremlerin bulunduğu alanlarda tesettürden vazgeçme gibi bir serbestlik tanınmamıştır. İslami şahsiyetin gereği olarak muhatap mahrem de olsa tesettürde uyulması gereken bazı sınırlar konulmuştur.

Her insanın kendine has bir haremi vardır. Bunu korumak ve saygı duymak gerekir. Özellikle Müslümanların hareminin çerçevesi Kur`an tarafından çizilmiştir. Allah Teâla bizzat konuya izahat getirmiş örneğin bazı istirahat saatlerinde aile bireylerinin bile anne ve babanın haremine izinsiz girmemelerini istemiştir.

İslam`da örtünme karşı şahsın durumuna göre farklılık arz eder. Mahremlere karşı nasıl örtünmesi gerektiği izah edilirse konu daha iyi anlaşılabilir.

İbadet Esnasında Allah Teala`nın Huzurundaki Tesettür

Allah Teala`nın bütün davranışlarımıza şahit ve nazır olduğunu, açık ve gizli düşünce, hareket ve fiillerimizden haberdar olduğunu biliyoruz. Durum buyken, Rabbimizin huzurunda ibadete durduğumuzda büyük bir ciddiyet, vakar ve takva içinde olmalıyız. Elbiseler temiz, Rabbimize şükre layık cinsten olmalı. Kadınlar kâmil şekilde tesettüre riayet etmelidirler.

İnsanlar, tabii hayatta kendi cinslerinden bile olsa yüksek makamdaki birilerinin huzuruna çıkınca temiz elbiseler giyer, saygı ifade eden davranışlarda bulunurlar. O halde Allah Teala saygıya herkesten daha layık değil midir? Öyleyse Müslüman erkek ve kadınlar Allah Teala`nın huzuruna çıkınca gerekli saygıyı ifade etmeli ve en uygun elbiseleri giymelidir.

Namahremlere Karşı Örtünme

Allah Teâlâ Kur`an`da namahremlere karşı örtünmeyi Müslüman kadınlara farz kılmaktadır. Önceki makalelerimizde üzerinde durduğumuz gibi, Müslüman kadınlar namahremlere karşı örtülerine azami derecede riayet etmelidir.

Büyüklere Karşı Örtünme

Bazı örtü çeşitlerinden bazılarına karşı hürmet amacıyla istifade edilir. Örneğin gelinin kaynana, kayınbaba ve diğer mahremlere karşı örtünmesi gibi. Bunlar İslami ahlakın sunduğu sorumluluklar ve güzelliklerdir. Hatta İslami konulara hassasiyet gösteren bazı kadınlar örneğin babalarının huzuruna çıktıkları zaman bile örtülerinden ve hatta çarşaflarından istifade ederler. Bu hem tesettür hassasiyetinden hem de büyüklere karşı hürmetten kaynaklanmaktadır.

Kadınların Kadınlar Karşısında, Erkeklerin Erkekler Karşısında Örtünmeleri

Erkeğin, lezzet maksadıyla bir erkeğin bedenine bakması haram olduğu gibi, kadının da aynı şekilde kadının bedenine bakması haramdır. Hatta İslam, Müslüman kadınların Hıristiyan ve Yahudi kadınların yanında tesettürsüz bulunmalarına izin vermez. Erkelerinin yanında Müslüman kadınlardan bahsedecekleri endişesiyle Müslüman kadınların bunların yanında tesettürsüzlüğü engellenmiştir.

Aile Bireylerinin Yanında Örtünme

Çocuklar anne ve babalarını olgu kabul ederler. Kız çocukları anneleri gibi giyinmeye çalışırlar. Evlerinin dört duvarları arasında bulunsalar bile anne ve babalar canları istediği gibi giyinmekten ve konuşmaktan kaçınmalıdır. Ailede İslami ahlak, özellikle de takva ön planda tutulmalı. Aile bireylerine karşı muaşeretin takvaya göre şekillenmesine dikkat edilmeli. Anne ve kızlar evin içinde dahi olsalar dar ve kısa giyinmekten ve aşırı süslenmelerden kaçınmalıdırlar.

Anne ve baba, çocuklarının yanında uygunsuz sözler söylemekten ve doğru olmayan hareketlerden uzak durmalıdır. Çocukların erken buluğuna yol açan söz ve davranışlara ailede yer verilmemeli, aile bireylerinin fesada sürüklenmesi önlenmelidir Özellikle evlerde internet ve uydu varsa, ya kontrollü olmalı ya da kapatılmalıdır.

Müslüman ailelerde birbirlerine mahrem olan bireyler de bazı sınırları gözetlemelidir. Şeytanın vesvese vermek için çabaladığı düşünülürse, İslami sınırlara riayet edilmemesi durumunda mahrem insanların korumaları gereken hürmetleri çiğnemelerine ve şeytanın oyununa gelmelerine yol açabilir. Bu gelişme, ahlaki çöküşe kadar sürükleyebilir. Gazetelere göz attığımızda ne kadar büyük çirkefliklerin yaşandığını görürüz. İki mahrem arasında ahlak sınırları çiğnenirse akıbet kötüleşir. Ahlaki fesat insan türünü aşan hayvanlarda bile görülmeyen aşağılık bir seviyeye kadar ulaştırabilir.

Müslüman kadınlar mahremlerinin huzurunda, örneğin baba ve kardeşlerinin yanında bile giyimlerinde gerekli ölçüye riayet etmeleri ve İslami sınırları gözetlemelidirler.

Misafirler (Arkadaş ve Tanıdıklar)ın Yanında Örtünmek

Komşu, arkadaş ve tanıdık gibi şahısların bir kısmı mahrem, bir kısmı ise namahremlerden oluşur. Bunların misafir olmaları durumunda veya bunlara misafir olunması durumunda namahremse kadın ve erkekler ayrı oturmalıdır. Mahremlerin bir arada oturmalarının sakıncası yoktur. Ancak giyim ve davranışlarda İslami sınırlara dikkat edilmelidir. Aileye girişleri kolay olan örneğin kayın, enişte, amca çocukları, dayı çocukları, teyze ve hala çocuklarına karşı yabancı namahremlere karşı yapıldığı gibi İslami tesettüre riayet edilmeli, akraba diye İslami sınırlar çiğnenmemelidir.