Ses Ver Karadeniz!
Nisan`ı nurlarla dolduran Hz. Resul-i Ekrem (SAV)`in Kutlu Doğum baharı köylerimizden şehirlerimize kadar coğrafyamızı kuşatarak rahmet yağmurları gibi yağıyor üzerimize. İstanbul`dan Iğdır`a, Diyarbakır`dan İzmir`e, Şırnak`tan Antalya`ya ayağa kalkan halkımız kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle Hz. Resul–i Ekrem (SAV)`e karşı sevgi ve muhabbetini göstermek için büyük meydanları hınca hınç dolduruyor. İnsanlarımızı bir araya getiren bu güzel etkinlikler tekbirler ve salavatlarla Hz. Resul-i Ekrem (SAV)`e karşı biatlerini tazelemelerine neden oluyor.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi Peygamber Sevdalılarının düzenlediği etkinliklere ev sahipliği yapan çok sayıdaki köy, kasaba ve şehrimize bu yıl yenileri eklendi. Hz. Resul–i Ekrem (SAV)`e karşı sevgi ve muhabbet seli ülkeyi baştanbaşa sarmaya başladı. Kimi yerlerde üniversitelerin ve Milli Eğitim camiasının da Kutlu Doğum kervanına katıldığı, Hz. Resul–i Ekrem (SAV)`e karşı sorumluluklarını icra etmeye ve inançlı insanların bu kutlu yürüyüşünde yerlerini almaya çalıştığı görülmektedir.
Peygamber sevdası mezhep, renk ve kavmiyet dinlemiyor. Hanefi`siyle, Şafii`siyle, Sünni`siyle, Alevi`siyle, Kürd`üyle, Türk`üyle, Doğulusuyla, Batılısıyla herkesi aynı saflara çekip dillerine ve gönüllerine aynı sloganları yerleştiriyor. Hz. Resul–i Ekrem (SAV) hepsinin değeri olduğu için O`nun sevgi ve muhabbeti herkesi işinden, okulundan ve evinden koparıp meydanlara dolduruyor. Yürekler aynı sevda için atıyor. Bütün ayrılıklar, bütün farklılıklar ve bütün renkler tek bir noktada buluşuyor. Bütün gözler O`na, O`nun muhabbetine dikiliyor. Bütün diller aynı nakaratı tekrarlıyor.
Hz. Resul–i Ekrem (SAV)`in muhabbetiyle çarpıyor kalpler. Müslümanlar O`nun sevdasında vahdete koşuyor. Şeytanın öncülüğünü yaptığı, İslam düşmanlarının yaygınlaştırmaya çalıştığı kin, nefret ve düşmanlık silahları Peygamber sevdasının gölgesinde etkisini yitiriyor. Peygamber sevdalısı gençler, Hz. Resul–i Ekrem (SAV)`e muhabbetlerini bildirmek ve biatlerini en yüksek sesle dile getirmek için Kutlu Doğumlarda en ön saflarda yerlerini alıyorlar.
Peygamber sevdasında düğümlenen bu güzel manzaralar, şeytanı ve şeytan taifesini çileden çıkarıyor. Emperyalizmin ve siyonizmin hesaplarını altüst ediyor. Fesat ve bozgunculukla insanımızın manevi yapısını bozmayı ve toplumumuzu İslam`dan uzaklaştırmayı hedefleyen kötü zihniyetliler Peygamber sevdasının sebep olduğu büyük coşkularla şaşkına dönüyor.
Doğuda başlayan bu büyük sevda yürüyüşüne Batı, son iki–üç yıl içinde yoğun katılımlarla cevap verdi. Diyarbakır`ın milyonluk Kutlu Doğum etkinliğine yüzbinlerin katılımıyla en güzel cevabı İstanbul verdi. Bursa`dan İzmir`e, Antalya`dan İzmit`e Kutlu Doğum etkinlikleri her geçen gün halkalanarak genişliyor.
Birçok şehrimiz kendisinden bekleneni hakkıyla yerine getirip Hz Resul–i Ekrem (SAV)`e karşı muhabbetini en yüksek sesle ifade ederken İslami kimliğiyle tanınmış Karadeniz`den beklenen ses gelmedi. Kulaklara ulaşan sesler, yetersiz kalıyor ve Karadeniz insanının Hz. Resul–i Ekrem (SAV)`e sevgi ve muhabbetini yansıtmıyor. Kemalist rejimin bütün baskılarına rağmen İslami kimliğinden taviz vermeyen ve bunun için bedeller ödeyen Karadeniz halkından beklenen, Hz. Resul–i Ekrem (SAV)`e karşı vazifesini hakkıyla yerine getirmesi ve Kutlu Doğum kervanına en yüksek sesle ve en güçlü katılımla cevap vermesidir.
Karadeniz`in manevi geleneği ve tarihi, Hz. Resul–i Ekrem (SAV)`in Kutlu Doğum etkinliklerinde en önlerde yer almasını gerekli kılıyor. Kemalist rejimin medreseleri yasakladığı ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu`nu kabul ettiği tarihlerde Trabzon`un Of kazasında 70`in üzerinde medrese faal haldeydi. İmparatorluk merkezi İstanbul`dan sonra en fazla medrese Of`ta bulunuyordu. Uzunca yıllar Osmanlı`da ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Oflu hocalar simge haline gelmişti. İstanbul`un büyük medreselerinin baş müderrisliğini Oflu hocalar yürütürdü. Coğrafyamızda İslami ilimlerin canlandırılması ve yaygınlaşmasında Oflu hocaların emeği büyüktü.
İslami ilim, hafızlık ve medrese kimliğiyle tanınan Karadeniz insanının Hz. Resul–i Ekrem (SAV) ile ilgili kutlu doğum etkinliklerinde kendisini kanıtlaması ve en önde olması gerekir. Bugünkü durum Karadeniz insanının İslam`a hizmeti ve Hz. Resul–i Ekrem (SAV)`e muhabbetinin çok uzağındadır. Of medreseleriyle ve Oflu hocalarla Osmanlının ilim yükünü sırtlayan ve İslami ilimleri canlandıran Karadeniz insanı, bu ülkede özellikle de Karadeniz`de Peygamber sevdasını canlandırma ve yaymada öne çıkmalıdır.
Ülkede Peygamber sevdası seli büyük bir nehir gibi akarken Karadeniz`in bunun dışında kalması kimliğiyle uyuşmuyor. Yüzlerce yıl İslam`a hizmetiyle ve Kemalist rejimin ifsat dayatmalarına karşın İslami hayatta diretmeleriyle tanınmış Karadeniz halkının kitleler halinde meydanlara inip Peygamber sevdasını en güzel şekilde haykırması gerekiyor. Karadeniz`in Müslüman halkını Hz. Resul–i Ekrem (SAV)`e karşı vazifesini icraya, O`na olan muhabbetini beyan etmeye ve bunu kitleler halinde meydanlarda gür bir şekilde haykırmaya davet ediyoruz.
Bunun için diyoruz ki: SES VER KARADENİZ!
Bunun için diyoruz ki: SES VER KARADENİZ!