Allahın Yardımcılarından Olmak!
İnsanoğlu çok zor ve çetin bir imtihanla karşı karşıyadır. Bir taraftan bütün cezp ediciliğiyle gözleri kamaştıran dünya dururken, diğer taraftan Allah Teâla`nın yüklediği sorumlulukların getirdiği zorluklarla kuşanmıştır. Allah Teâla, bu zor denklemden çıkış çıkış yolunu gösterirken, Mü`minlere ise “Allah`ın yardımcıları olun” çağrısında bulunmaktadır.
Ayetler ışığında Allah Teâla`nın yardımcılığına götüren yolu kısaca irdeleyeceğiz!
1-İman: Allah`ın yardımcılarından olmanın ilk durağı Allah`a kâmil bir şekilde iman etmektir. Allah Teâlâ bunu Saff suresinin 10-14. Ayetlerinde cezbedici ifadelerle zikreder. Bizi azaptan kurtaracak ticaretin Allah ve Resulüne iman, canımız ve malımızla Allah yolunda cihad olduğunu bildirdikten sonra Mü`minlere çağrıda bulunup “Ey iman edenler! Allah`ın yardımcıları olun” desturunda bulunur.
İmandan sonra Allah`ın dini için çalışarak ve bu yolda karşılaşılan zorluklara sabırlı davranarak Allah`ın yardımcıları olma kapısı aralanır. Allah`ın dinine yardım etmek insanı basiret ve takvaya götüren yola girmektir. İslam`ın yayılması ve i`la`yı kelimetullah için çabalayanlar Allah`ın yardımcıları olabilirler. Bu iş yoğun bir çabayı ve mücadelede sarsılmaz bir duruşu gerektirir.
2-Cihad: Muhammed Suresinin 4-7 ayetlerine geçtiği gibi Mü`minler, kâfirlere karşı cihad etmekle Allah`ın dinine yardımcı olurlar. Allah Teâla, dinine yardım edenlere zafer vaadinde bulunmaktadır. Yani Allah`ın dinine yardım edilmesi durumunda, Allah Teâla kalplere iman nurunu, ruhlara takvayı, iradelere güç ve düşünceye sükûnet bahşeder. Diğer taraftan melekleriyle Mü`minleri takviye ettiği gibi, gelişmeleri onların menfaatine göre şekillendirip faaliyetlerini bereketlendirir.
Mü`minler, yaşadıkları problemlere rağmen sabitkadem olarak çabalayıp Allah`ın yardımcılarına yakışır bir duruş sergilemelidir. Zor şartların ve Allah düşmanlarının karşısında direnmek zaferin bir parçasıdır. İstikamet ve onurlu duruş sergileyenler mücadelenin asıl galipleridir.
Burada maksadımız askeri savaş çerçevesinin çok ötesindedir. Kur`an`ın birçok ayetinde bu ince noktaya işaret edilir. Örneğin “Mallarınızla ve canlarınızla cihad ediniz” desturu, düşünce, dil, mal ve canla Allah`ın dini için çabalamayı, özellikle propaganda savaşının en etkin silah olduğu günümüzün silahlarıyla donanıp gerekli mücadeleyi verme anlamındadır.
3-Cihadı Destekleme: Bazılarının bizzat mücadele meydanına inip çabalama imkânları yoktur. Oysa Allah`ın yardımcıları olmayı çokça isterler. Bunlar, mücadeleyi destekleyerek, bu doğrultuda ellerinden geleni yaparak en azından gece yarılarında Allah`ın dini için çalışan Mü`minlere dualar ederek mücadeleye ortak olabilirler. Enfal Suresinin 72. ayetinde bu konuya işaret edilir:
“… barındırıp yardım edenler var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır…” (Enfal, 72)
4-Hicret: Dinlerini koruyup yaşamada sıkıntıya girdikleri zaman çıkış yollarından biri hicrettir. Zorlukları göğüsleyip hicrete çıkmakla, önemli bir hedefi gerçekleştirirler. Allah Teâla, Haşr Suresinin 8. Ayetinde bu Mü`minlerin Alah`ın yardımcıları olduğunu bildirir:
“(Böylece, bu ganimetlerin bir kısmı) zulüm ve kötülük diyarını terk etmiş olanlar arasındaki yoksullar(a verilecektir:) yurtlarından ve mülklerinden sürülmüş, Allah`ın lütfunu ve rızasını arayan ve Allah`a ve Elçisi(nin davası)na yardım edenler: sözlerinde duranlar işte onlardır!” (Haşr: 8)
5-Adaletin İcrası: Allah Teâla, insanların adalet içinde yaşamaları ve hayatın bütün alanlarında adaletin geçerli olması için peygamberler gönderdi. Allah`ın yardımcıları olmanın bir şartı adaleti icra etmektir:
“…İnsanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik… Bu, Allah`ın, dinine ve peygamberlerine gayba inanarak yardım edenleri belirlemesi içindir…” (Hadid, 25)
6-İslami müesseselerin ve mescidlerin ihyası: İman edenler görevlerini yerine getirmeyip düşmanın bozgunculuklarını izlemekle yetinseler ve meydanı boş bıraksalar İslam`ın müesseselerinden eser kalmaz. Çünkü bu mekânlar mücadele meydanları ve iyha merkezleridir.
Mescidleri harap etmek sadece yıkmakla gerçekleşmez. Şeytani oyunlarla insanları özlerinden koparıp mescitlerin ruhuna ve İslami hayata yabancılaştırmak mescitleri viran etmektir.
Mü`minler, müesseselerini ihya edip faal hale getirerek düşman faaliyetlerinin önüne geçebilir, namaz, zekât, emri bil maruf ve nehyi anil münkerle Allah`ın yardımcılarından olabilirler
“…Allah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir. Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah`a varır.” (Hacc, 40-41)
7-Allah`ın yardımcılarının özelliklerinden İslami camianın rehberine bağlılıktır:
“…(İsa) Allah yolunda bana yardımcı olacaklar kimlerdir? dedi. Havariler: Biz, Allah yolunun yardımcılarıyız; Allah`a inandık, şahit ol ki bizler Müslümanlarız, cevabını verdiler.” (Al-i İmran 52)
Bu ayette, Allah`ın dini için mücadele eden rehberlere uymanın ve onlara yardımcı olmanın Allah`ın yoluna yardım etme olduğu anlatılmaktadır.
Araf Suresinde de buna işaret edildiği görülür:
“…O Peygamber`e inanıp saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûr`a (Kur`an`a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır. (Araf, 157)
Resulullah`ın risaletine inanmak ve çizgisini takip etmek Ona tabi olmaktır. İslami rehberlere sahip çıkmamın ve yardımcı olmanın öneminden dolayı Allah Teâla peygamberlerinden taahhüt almaktadır: “Hani Allah, peygamberlerden: ‘Ben size kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden bir peygamber geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz` diye söz almıştı…” (Al-i İmran 81)
Allah`ın yardımcılarından olmak isteyenler, bu yolda bedel ödeyen ve Allah`ın dini için mücadele eden Müslüman rehberleri desteklemelidir.
Bütün bunlar Allah`ın yardımcılarında bulunması gereken özelliklerdir. Allah Teâla dininin yayılması ve toplumda yerleşmesi için yardımcı olanları asla sıkıntıya sokmaz. Allah`ın yardımcılarından olmak isteyenler ayet-i kerimelerin çizdiği çerçeve doğrultusunda bu hedefe ulaşabilirler.