• DOLAR 34.423
  • EURO 36.34
  • ALTIN 2840.305
  • ...

 Dünya halklarından Müslüman olanlar, kendilerinin eski kültürleri ile İslam medeniyeti arasında bir tercih yapmak durumunda kaldılar. Örneğin Türkler, kendileri açısından önemli bir kültürel unsur olan “Kımız”dan vazgeçtiler. Çünkü Kımız at sütünden yapılan bir tür içkiydi ve İslam her tür içkiyi haram etmişti.

Ancak ıslahlaştırılması mümkün olan kültürel öğeler, biraz törpülendikten sonra mevcudiyetlerini devam ettirdiler. Çünkü İslam, kendisiyle taban tabana zıt olmayan kültürel unsurlara düşmanlık etmedi.

Belki de “Nevroz” bunlardan biridir. Zerdüştlük gibi eski bir dinin bayramı olarak değil de, baharın müjdecisi olarak ele alındığında varlığını devam ettirebilmiştir. Yoksa bir başka dinin bayramı olarak kabul edildiğinde, bizlere Kurban ve Ramazan`ın yeteceği bellidir.

Bilindiği üzere Nevroz yeni gün anlamına gelmektedir. Gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart günü kutlanmaktadır. Ortadoğu halklarının birçoğu tarafından sahiplenilmektedir. Özellikle İran`da geniş bir halk kitlesi tarafından bayram olarak kabul görmektedir.

Nevroz, Kürt kültürü içerisinde Demirci Kawa ile Dehhak`ın mücadelesinde yerini bulmuştur. Dehhak omuzları üzerindeki iki yılana, her gün iki Kürt çocuğun beynini yedirmektedir. Kawa`nın da birçok çocuğu bu yılanlara yedirilmiştir. En son yine çocuklarından birini almaya geldiklerinde ayaklanmış ve halkı etrafında toplamayı başarmıştır.

Kawa`nın demircilikte kullandığı deriden yapılmış önlüğü bayrak yaparak giriştiği isyan sonucu, Dehhak öldürülmüş ve Kürt halkı bir zalimden kurtulmuştu. Bu kurtuluş günü ise 21 Mart günüdür. (Musa Anter"e göre Nevruz aslında Kürtlerde ilk başlarda 31 Ağustos"ta kutlanıyordu. Ancak daha sonra İslam takvimine geçince bu kutlamalar Mart ayına kaymıştır.)

 Bu açıdan bakıldığında ise zulme karşı bir başkaldırı sembolü ile karşı karşıya kalmaktayız. İslam`ın zulme rıza göstermediği naslarla sabittir. Bu şekilde yâd edilmesinde bir sakınca olmasa gerektir.

 Ancak günümüzde Nevroz Müslüman olan Kürtleri, daha çok Batı tarzı yaşam biçimi atmosferine çekmek isteyenlerce, siyasi bir bayram olarak kutlanmaktadır. Kürtleri laik ve seküler bir hayat çizgisine çekmek amaçlı olarak pompalanan ulusalcılık akımı sonucu, kültürümüzdeki İslam motifi, sosyal bir ameliyatla alınmak istenmektedir.

Örneğin Dini bayramlara ait duygu nesilden nesile aktarılarak Ramazan ve Kurban Bayramlarının coşkusu yaşatıldı. Ancak bu coşkunun önüne geçmek için “Ulusalcılar” / “Netewistler” harıl harıl çalışıyorlar. Ulusal ve resmi bayramların, Ramazan ve Kurban Bayramları yerine ikame etme gibi düşünceleri sonucu, Newroz`u kutsama ve Ramazan ile Kurban`ı unutturmanın yol ve yöntemlerini arıyorlar.

Hemen hemen her Dini Bayramı; “Dağda ölülerimiz var, yas olan yerde bayram olmaz” diyerek kutlamayı yasakladılar. Amaç tabi ki dağda ölenler değil. Asıl hedeflenen; yeni neslin Bayram sevincinin Dini bayramlarda değil, ulusal bayramlarda yaşamasıdır. Böylece bizlerin çocukken duyduğu o bayram neşesini Newroz`larda hissettirmektir. Yoksa Ramazan ve Kurban Bayramlarını yas var diye yasaklayanlar, Newroz`u konserlerle kutluyorlar.

Bilindiği üzere ulusalcılar sırf bu sevinci kırmak için kendilerince önemli saydıkları gün ve haftaları bayram diye ilan ediyorlar. Bu nedenle bayram enflasyonu yaşıyoruz. Doğum veya ölüm günleri merasimleri, beldelerin kurtuluş törenleri, falan yerin açılışı-kapanışı, velhasıl eldeki bütün imkânlarla dini bayramları bastırmaya çalışıyorlar.

Aslında yanlış yapıyorlar. Nevroz`u Kurban ve Ramazan Bayramlarının alternatifi değil de kültürel bir bayram olarak kutlasalar, belki halkın teveccühünü kazanırlar. Bu siyasi kutlama tarzı olmadan önce Kürtler arasında Nevroz`un tören olarak kutlanması pek yoktu. Bizim çocukluğumuzda hiçbir şekilde kutlama adına bir merasim yapılmıyordu. Ama daha sonra ki dönemlerde sırf İslam`a alternatif olsun diye Ramazan aylarına tekabül eden Nevroz gününde oruç açıp, “Bu gün bayram, bu gün oruç tutulmaz” diyen ulusalcılar hatırlıyorum. 

Aslında Nevroz bitki ve ağaçların yeşerdiği, hayvanların yuvalarından çıkıp dünyayı şenlendirdiği, kuşların neşeyle uçuştuğu bir gün olup, aynı zamanda zulme rıza göstermeyişin de yıldönümüdür. Bu anlamda Nevroz Piroz`dur.