MUHASEBE
Seçimler bitti. Herkes alacağını aldı. AK Parti seçimi kaybetti. CHP kazançlı çıktı. Yeniden Refah çıkışta görünüyor. DEVA, Gelecek ve İYİ Parti kaybeden partiler. Şimdi değerlendirme ve muhasebe dönemi. Muhalefetin en zayıf olduğu bir dönemde AK Parti’nin seçim kaybetmesi ise ayrı bir muhasebe konusudur.
Ramazan ayı da bitti bitiyor. Orucu, namazı, teravihi, itikafı, zekâtı, infakı ile bir hayır ve bereket ayıdır Ramazan. Ama son dilimine girdik bu mübarek ayın. Kulluğumuza ne ekledik veya neler kaybettik, bu da bir başka muhasebe konusudur.
Durup düşünmemiz icap ediyor. Yapmamız gerektiği halde yapmadıklarımız, yapmamamız gerektiği halde yaptıklarımız; söylememiz gerektiği halde söylemediklerimiz, söylemememiz gerektiği halde söylediklerimiz, işte bütün bunlar muhasebede bir yekûn tutuyor.
Bayram var önümüzde. Kaldıysa ömrümüz onu da göreceğiz. Özel zamanlardır İslam’daki bayramlar. Ramazan ve Kurban. Heyecan verici. Herkesin aynileştiği, aradaki farkların kalktığı bu iki bayramı hakkıyla idrak etmek ne büyük bir nimet.
Fakat esas muhasebemiz Filistin ve Gazze olmalı. Çünkü biz bütün bu zamanları yaşarken oradaki Müslüman kıyımı devam ediyor. Havsalam bazı şeyleri almıyor. Bunca Müslüman halkların orta yerinde, Gazze neden kimsesiz bırakılıyor. Ümmet bir muhasebe yapmalı değil mi?
Aslında her şeye yeniden başlayabilmeli insan. Seçim bitti, Ramazan bitiyor. Bayram geliyor. O da geçecek. Sonra Kurban. O da yaklaşıyor ve geçecek. Fakat Gazze kıyımı devam ediyor. Muhtemelen devam edecek. Ve kuvvetle ihtimaldir ki biz yine hiçbir şey yapamadan bekleyip duracağız.
Parçalandık bir kere. Menfi milli milliyetçilik böldü bizi. Kürt, Türk, Arap, Fars vs. kavimlere bölündük. Parçalanıp bölününce gücümüz gitti. Kıytırık bir terör şebekesi bütün Müslümanlara diz çöktürdü. Irza, namusa, toprağa, ekine ve dahi bütün mukaddesata göz dikti.
Dünyaya daldık. Mala haddinden fazla önem verdik. Çoluk çocuk, gelecek derken zamanı israf ettik. Sözlerimizi zayi ettik. Para gören ceplerimizin boşalmasından korktuk. Oturduğumuz meskenler güzel geldi hepimize. Lüks ve şatafata alıştı kimilerimiz. Modernizm üstümüze üstümüze geliyor. Birer birer teslim oluyoruz.
Zaman geçecek, yeni seçimler yaşayacağız, Ramazan ayları gelip geçecek. Ömrümüz vefa ederse nice bayramlara şahitlik edeceğiz. Ama bütün bunların sonunda gelip çatacağımız bir son zamanımız olacak. İşte bütün bu geçirdiğimiz ömrün sonu muhasebedir.
Kördüğümlerin çözüleceği nokta burasıdır. Zalim-mazlum, haklı-haksız, müstekbir-mustaz’af, güçlü-güçsüz, velhasıl bizler bütün bir ömür boyunca kimin yanında durduk. Kimden yana olduk. Taraf tuttuğumuzda Allah’ın rızasını mı güttük, yoksa şahsi menfaatlerimizi mi göz önünde bulundurduk?
Kısacası yaptığımız tercihlerin de bir muhasebesini tutmamız lazım vesselam.