• DOLAR 34.388
  • EURO 36.852
  • ALTIN 2968.442
  • ...

Biliyorum, başlık pek bir çağrışım yapmayacak. Ancak Türkiye’deki garabet bazı icraatlar, ilginç tevafuklarla zihnimizde yer ediniyor.

Geçen hafta “7126 ve AFAD” başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazıda 7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu’nun 1958’de kabul edildiğini belirtmiştim. Kanun, 09/06/1958 tarihli olup, 13/06/1958 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış.

 Ancak söz konusu Kanun’un sondan bir önceki 61. maddesi; “Bu Kanun 28 Şubat 1959 tarihinde mer'iyete girer.” diyerek, yürürlük tarihini zikrediyor. Böylece yazımızın başlığı ile ilgili bir çağrışım elde ediyoruz. Çünkü Kanun’un yıl dönümü 28 Şubat’tır.

Geçen haftaki yazımda da belirttiğim üzere; bu Kanun’un zemini daha çok askeri önlemler ile ilgilidir. Zaten Sivil Savunma nedir sorusunun yanıtında, askeri bir jargon kullanıldığı görülmektedir. Çünkü savaşlarda uçakların etkin bir şekilde kullanılmasından dolayı sivil halkın korunması gerekliydi.

Bu nedenle daha 1928 yılında; "Cephe Gerisinin Havaya Karşı Müdafaa, Muhafazası" diye bir talimname, bir süre sonra 1938’de, bu işlerin düzenlenmesi için “Pasif Korunma Kanunu” çıkarılmış. Bütün bu mevzuatın esas çerçevesi, savaşlarda sivil zayiatın en aza indirilmesidir.

 Fakat sivil halkın muhafazası sadece savaşlarda değil, deprem gibi büyük afetlerde de gerekli idi. Bunun için Sivil Savunmanın tanımında; “Düşman taarruzlarına, tabii afetlere ve büyük yangınlara karşı halkın can ve mal kaybının asgari hadde indirilmesi” gibi bir görev genişlemesine gidilmiştir.

Tabi ilk etapta bu kurumun kadroları, daha çok asker kökenli kişiler tarafından doldurulmuş. Hatta denilebilir ki, kurumun var oluş amaçlarından biri, emekli veya bir şekilde ordudan ayrılmış eski askerler için yedekte kadro bulundurmaktı.

 İşte bu Kanun’un yürürlüğe geçtiği 28 Şubat, Sivil Savunma Günü olarak ilan edildi ve her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Fakat 1999 Marmara Depreminden sonra bu kurum başkalaşım geçirerek, içinde Sivil Savunmanın da bulunduğu, ancak afetlere etkin olarak müdahale edebilecek, dinamik ekiplerden oluşan AFAD’a dönüştü.

 Ancak gün geldi Türkiye’de 28 Şubat, bir başka olayın adı oldu. Post olarak adlandırılmasına rağmen, tam bir darbe olan ve sonucunda nice insanımıza mağduriyetler yaşatılan bir zaman dilimiydi 28 Şubat.

Sivil Savunmanın 1958’deki yapısını savunan “Eski Türkiyeciler” kurdukları vesayet rejiminin devamını istiyor ve başkalaşımdan yana değildiler. Bu nedenle, 28 Şubat 1997’de yapılan MGK sonucunda, merhum Başbakan Necmettin Erbakan’ı icra makamından indirdiler.

 Devamında; İslami hassasiyet sahibi kişilerin, tesettürlü bayanların, imam-hatipli gençlerin, velhasıl bütün toplumun mağdur, mahrum, mazlum ve mustaz’af bırakıldığı bir zaman dilimi yaşandı.

Aslında yazının başlığı bu garabeti hatırlatıyor. Çünkü Sivil Savunma gününde sivillere müdahale edildi.

Hem de sivilleri koruması gerekenler tarafından.