NEREDESİNİZ?
22 yıl önce, 1997’nin 28 Şubat’ında toplanan Milli Güvenlik Kurulu, tarihinin en uzun toplantısını, 8,5 saat süre ile yaparak, Refahyol hükümetine muhtıra niteliğinde kararlarını bildirdi.
Bu kararların;
3. maddesinin (a) bendi; “8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya konulmalı”,
8. maddesi; “İrticai faaliyetleri, disiplinsizlikleri veya yasadışı örgütlerle irtibatları nedeniyle TSK'dan ilişkileri kesilen personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamı ile teşvik unsuruna imkân verilmemeli”,
13. maddesi; “Kıyafetle ilgili kanuna aykırı olarak ortaya çıkan ve Türkiye'yi çağdışı bir görünüme yöneltecek uygulamalara mani olunmalı, bu konudaki kanun ve Anayasa Mahkemesi kararları taviz verilmeden öncelikle ve özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında titizlikle uygulanmalı”,
17. maddesi; “Ülke sorunlarının çözümünü "Millet kavramı yerine ümmet kavramı" bazında ele alarak sonuçlandırmayı amaçlayan ve bölücü terör örgütüne de aynı bazda yaklaşarak onları cesaretlendiren girişimler yasal ve idari yollardan önlenmeli”,
Şeklinde düzenlenmişti.
Sekiz yıllık kesintisiz eğitim dayatması ve üniversitelerde uygulanan katsayı zulmünü uygulayan, alet olan veya kıyısından-köşesinden bu işe bulaşanlar; hâlihazırda neredesiniz? Eğitim hayatlarını zindana çevirdiğiniz bir neslin vebali omuzlarınızdadır. Bu yük ile Allah’ın huzuruna ya vardınız ya da varmak üzeresiniz. O yüceler yücesi mahkemede verecek cevaplarınız hazır mı?
İrticai faaliyetler diyerek; namazı, niyazı veya hanımının başörtüsü nedeniyle TSK’dan attığınız ve dolayısıyla hayatlarının bilmem kaç yılına mal olduğunuz, bu şekilde kendileri ile birlikte mağdur ettiğiniz aileleri düşündünüz mü hiç?
1997 yılında doğan bu ailelerden birinin çocuğu gelip; “Hey sizi gidi 28 Şubatçılar..! Babamı işten attığınız için ve dahası başka bir kurumda çalışmasına dahi izin vermediğinizden, annem çalışmak zorunda kaldı ve ben bir yaşındayken almam gereken sütü ailem bana temin edemedi; sonraki yaşlarda gitmem gereken okula gidemedim ve ben bu gün 22 yaşındayım ama akranlarımdan hep geri kaldım. Bu duruma nasıl bir izahat getirirsiniz?” diye sorarsa, hakikaten nasıl bir izahata başvurursunuz?
Bir de şu kılık kıyafet meselesi vardı. Şimdi görüntülerini seyretmeye bile tahammül edemediğimiz, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Bölümü mezuniyet töreninde meydana gelen olayların müsebbipleri; Okul Müdürü bay falankes ile Okul personeli bayan falankes, ya sizler neredesiniz?
Bölüm birincisi hemşirenin örtülü başının üzerindeki hemşirelik kepini aldığınız o görüntüleri, hangi duygularla izliyorsunuz? Belki yargı önünde hesap vermediniz ama vicdanınız 22 yıl aradan sonra size yeni bir şeyler söylüyor mu? Peki ya Okul Müdürünü alkışlayan şakşakçılar, sizler 22 yıl aradan sonra aynı olaya yine şakşakçı olur musunuz?
Ümmet kavramının yerine millet kavramını yerleştirmeye çalışanlar..! Peki ya sizler bu ülke gençlerine ne kadar büyük zulüm yaptığınızın farkında mısınız? Ümmetçiliğin sağladığı kardeşliğin yerine getirdiğiniz Türkçülüğe karşı, Kürtçülüğün tepkisel olarak doğacağını hesap edemediniz mi? Uygulamaya koyduğunuz Türk Milletini esas alan milliyetçiliğe tepki duyan Kürt gençlerinin dağa çıkabileceğini düşünemediniz mi?
Ha sahi hatırlamak istemeseniz de biz hatırlatalım. Bu ülkenin doğusunda, resmi ya da gayri resmi yöntemler ile gözaltına aldığınız insanlara, uyguladığınız resmi ya da gayri resmi işkencelerin uygulayıcısı işkenceciler..!
Peki ya sizler neredesiniz?