• DOLAR 34.66
  • EURO 36.599
  • ALTIN 2941.379
  • ...

Darbeciler her şeyi planlamışlardı. Tuzaklarını kurmuş bekliyorlardı. Sabah saatler 03:00`ı gösterdiğinde, bütün ülkede aynı anda şehirleri işgal edeceklerdi.

Herkes uykuda olduğu için kimse de onlara engel olmayacaktı. İstedikleri şekilde tankları ve arabaları yürütecek. İstediği köşeyi ve sokağı tutacaklardı.

Tabi onlar Allahın hesabını bilmiyorlardı. Allahın tuzaklarını nasıl bozacağını da hesap etmiyorlardı.

Saat  16:00 da, darbenin haberi hükümete ulaşmış. Hükümet hemen gerekli kurumlarla görüşerek darbeyi engellemeye çalışmışlar. Ama adamlar bunun da hesabını yapmışlar ve bütün yetkilileri gözaltına almışlar. Tabi bu şimdilik anlatılanlar. Bu kadar büyük bir organizasyondan genelkurmayın haberinin olmaması da ayrı bir soru işareti!

Bu darbeciler olayın duyulmasından sonra saat üçü beklemeden, birkaç büyükşehri ele geçirmek amacıyla darbenin İstanbul ve Ankara ayağını hemen başlatıyorlar.

Onların tek hesap etmediği şey halkın tepkisiydi. Onlar halkı eski halk olarak düşünerek, tankı, topu, uçağı, silahı görenlerin tırsıp evine koşacağını zannettiler.

Suriye`yi, Mısır`ı görenlerin, darbelerden illallah edenlerin, İslami camia ve fertlerin, halkın artık eskisi gibi olmadığını bilmiyorlardı.

Halk değişmişti ama onlar hala aynı kafa yapısına sahiptiler.

Halk uyanmıştı ama onlar hala uyuyorlardı.

 Halk bu ülkenin asıl sahibinin kendisi olduğunu öğrenmişti ama darbeciler, bunu anlamamışlardı.

Halk kazanımlarının ne hale geleceğini, ülkenin içine gireceği buhranın nasıl olduğunu görmüştü ama darbeciler görememişlerdi.

Darbeciler ve onları destekleyenlerin gözü CB Erdoğan`dan başka kimseyi görmüyordu. Onlar CB Erdoğan`dan başka kimseyi hesaba katmıyordu.

Her türlü hile desise ve komplolarla halkın gözünden düşüremedikleri bu adamı, artık zorla indirmeye karar vermişlerdi.

Ama halk daha bu kalkışmayı duyar duymaz sokağa fırladı. Daha ortalıkta CB Erdoğan`ın çağrısı yok iken onlar meydanlara, sokaklara, caddeler inmeye, darbecilerin önlerini kesmeye başladılar.

Daha kimse ne olduğunu anlamadan, halk şehitler vermeye başlamıştı. Daha kimse ağzını açmadan, halk bağrını kurşunlara açmıştı, tankların altına yatmıştı.

Uçaklarla, tanklarla, helikopterlerle halkı korkutmaya çalışanlar hayal kırıklığına uğradı. Benin annemin dayısını oğlu Askeri Çoban 56 yaşında. İşten geliyor, üstünü çıkarıyor yatmak için. Bu haberi duyuyor. Hemen üstünü giyip köprüye koşuyor çocukları ile. Uçaktan yapılan makineli tüfek atışıyla oracıkta şehit oluyor. Daha kimsede ses seda yok, halk darbecilerin karşısına dikilmiş bile.

Cumhurun başkanı ne yaptı? Elini kolunu bağlayan bu darbecilere karşı o da cumhuru çağırdı. Halk artık bu işin ne olduğunu iyice anladı. Yıllardır oylarıyla desteklediği bu adamı bir daha destekledi. İradesine sahip çıktı. Başkanına sahip çıktı. Zorbaların silah gücüne teslim olmadı.

Öyle bir direniş ortaya koydu ki, seksen ilde darbeye hazırlanan diğer darbecilere bu işin başarıya ulaşamayacağını gösterdi. Diğer illerdeki darbeciler bunun mümkün olamayacağını birkaç saat içinde halkın direnişinden öğrendiler. Aslanla tilki hikâyesini bir daha hatırlattı. Hani aslan, kurt ve tilki avlanmaya gidiyorlar. Avlarında bir geyik, bir keçi, birde tavşan yakalıyorlar. Aslan kurda avları pay etmesini istiyor. Kurt geyiği aslana, keçiyi kendine, tavşanı da tilkiye verince aslan bir pençe darbesi ile kurdun cansız bedenini yere seriyor. Sonra tilkiye pay etmesini emrediyor. Tilki bütün avları aslana veriyor. Aslan soruyor: Sen bu adaleti nerden öğrendin? Tilki: Kurdun cansız bedeninden demiş. Peki, bu darbecilere bu işin mümkün olmayacağını kim öğretti? Tabiî ki halk öğretti. Halkın kahramanca direnişi öğretti. Tanklara, toplara, uçaklara karşı vücudunu siper etmekle öğretti. Kasımpaşalı Cumhurbaşkanı öğretti. Şapkasını alıp gitmeyeceğini, cumhurunu alıp geleceğini söylemekle öğretti.

Halk bir destan yazdı! Halk bir kahramanlık daha gösterdi. Halk kendi gücünü darbeciler ve dostlarına gösterdi.

Bu halka sahip çıkın. Bu halkı baş tacı edin. Bu halkın hizmetçisi olun. Eline ayağına su dökün. Havlusunu tutun.

Bu halk darbecilere karşı destan yazdı. Bu halkın destanını çalmaya çalışanlara fırsat vermeyin. Bu halkın isteklerini emir kabul ederek bir dediğini iki etmeyin.

Size ihanet eden, düşmenizi dört gözle bekleyen, yüze dost arkada düşmanlık eden, münafıklık edenlere iç ve dış düşmanlara karşı halkı yalnız bırakmayın.

Siz bu halkın yanında olduğunuz müddetçe, siz bu halka ihanet etmediğiniz müddetçe o size asla ihanet etmez. Sizi düşmanlarınıza teslim etmez.

Game Over(oyun bitti). Halk destan yazdı.

Evet, bu halk bir daha destan yazdı.

Ey halkım, Allah seni hak üzere daim eylesin. Sana dünya ve ahret saadeti versin.