Yeniden Eski Anayasa
Türkiye’de bir süredir hükümet tarafından yeni bir anayasa yapma çalışmaları sürüyor. Bütün partiler bu konuda mutabıklar. Madem bu anayasa değişecek ve bunun için çalışmalar yapılıyor, o zaman bu konuda kimin ne fikri varsa buyursun söylesin. Herkes eteğindeki taşları
döksün. Daha sonra elbette ortak bir akıl ortaya çıkacak. Tüm toplumun kabul ettiği bir metin haline gelecek. Normalde olması gereken bunun böyle olmasıdır. Değil mi?
Ama Türkiye siyasetinde ne yazık ki bu mesele böyle olmuyor. Bir kısım partiler kendisini bu anayasanın sahibi olarak görüyor. Hiç kimsenin kendi fikirleri dışında başka bir fikir ortaya
atmasını, tartışmasını ve gündeme getirmesini istemiyor. Kendi akılları dışında başka bir aklı kabul etmiyorlar. Kendi yaşantıları dışında başka bir yaşantıya tahammül etmiyorlar. Ettiğim ettik çaldığım düdük diyorlar. Bunu akıl, mantık, izan ve vicdan kabul eder mi?
HÜDA PAR da bu konuda fikirlerini beyan ediyor ve darbeci zihniyetin yaptığı bu anayasanın değişmesi gerektiğin söylüyor. Ne olmaması gerektiğini dile getiriyor. Vay sen misin bunu diyen! Anında linçe uğruyor.
Peki HÜDA PAR ne diyor? HÜDA PAR diyor ki anayasanın 4. maddesi olmamalı. Yani anayasada değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez bir ilke olmamalı. Çünkü bu gelecek nesillerin kararlarına ipotek koymaktır. Bugünkü şartlar yarın olmayabilir, bugünkü fikirler yarın değişebilir, dolaysıyla herkes kendi zamanında kendi kararlarını alsın. Mantıklı olan da bu değil mi? Gelecek nesiller adına bana karar verme yetkisini kim veriyor?
Ama hayır! darbecilerin darbe ile koyduğu ve koruma altına aldığı bu maddeyi sanki olmazsa olmaz bir madde imiş gibi sahipleniyorlar. 1924 ve 1961 anayasalarında olmayan bu madde 1981 anayasasına darbeci Kenan Evren tarafından konulmuş. Kimseye sormamış, kimseye danışmamış. Zaten darbe ile gelmiş, bir de darbe ile anayasa yapmış. Bu anayasaya da darbe gibi bir madde eklemiş. Yani neresinden bakarsan bak sakat bir mesele. Ne milletin iradesine ne de milletin değerlerine uymayan bir adamın yaptığı bir anayasa. Ama birileri için kutsal bir metin olmuş. Dokundurtmayız, değiştirtmeyiz, elletmeyiz....
Şimdi de olayı başka bir mecraya çekiyorlar. Neymiş efendim HÜDA PAR kapatılmalıymış. Olur efendim, başka bir arzunuz? Onları ve onlara oy verenleri de Fizan’a sürelim olur mu? Çünkü beyefendiler bu devletin asıl sahipleridirler. Geri kalanlar bu ülkenin zencileridirler. İkinci sınıf vatandaştırlar. Bunların zihniyeti işte böyle.
En acı geleni de bizim gibi görünenlerin bir kısmının da bu cephenin değirmenine su taşımalarıdır. Ne yazık ki bizi bu zihniyetten kurtarması için desteklediklerimizin bir kısmı da bunlarla aynı paralelde düşünüyorlar. Ayıptır, günahtır. Bu halkın dini ile namusu ile yaşantısı ile savaşanların safında yer almak, paralelliğinde düşünmek bu millete ihanettir. Bu millet bu zihniyeti darbeler dışında hiçbir zaman kabul etmedi şimdi siz mi kabul edeceksiniz? Eğer siz kabul edecekseniz o zaman siz de bu milletin tokadına kendinizi hazırlayın!
Altılı masadan da mı ders almadınız?