Uygur Müslümanları yalnız bırakılmamalı
Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Müslümanların her birisi ayrı bir zulme maruz kalmakta. Dünya zalimlerinin İslam’la ve Müslümanlarla bir alıp veremedikleri var. Evet, dünya zalimleri şunu anlamışlar ki, yeryüzünde insanlığı kurtaracak, zulme dur diyecek yegâne sistem İslam’dır. Bugün direnen, direniş gösteren, zulme dur diyen tek sistem İslam’dır. Zalim yönetimlerin mazlum halkları bile İslam’a koşmakta, huzuru, güveni ve kurtuluşu İslam’da bulmaktadır.
Yeryüzünde hem maddi hem de manevi olarak insanlığa hitap eden yegâne medeniyet İslam medeniyetidir. Fethettiği yerleri sömürmeyen, imar eden yegâne medeniyet İslam medeniyetidir. Halklar tarafından kucaklanan yegane din İslam dinidir. Yeryüzünde hakkında bu kadar düşmanlık, kara propaganda, ihanete rağmen önü alınamayan din yine İslam dinidir. Elhamdülillah.
Zalimlerin İslam’a ve Müslümanlara olan tahammülsüzlükleri işte bundandır. Tahtlarını devirecek bir Musa, bir İbrahim, bir Muhammed’din çıkmasından korktuklarındandır.
Zalim Çin yönetimi ayrı bir zulüm yapıyor. Hemen yanındaki Myanmar ayrı bir vahşette bulunuyor. Ötelerinde Hindistan hakeza aynı vahşiliğe devam ediyor. Filistin, Suriye, Avrupa… her ülkede ayrı bir uygulama ayrı bir zulüm. Ama biliyoruz ki karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığa en yakın andır.
Özellikle Çin, Uygur Müslümanlarına amansız bir işkence, toplama kampları ve tecrit uygulamakta. Artık insanın seyredemeyeceği yirmi birinci yüzyıl vahşeti sergilenmekte. İnsanlar evlerinde diri diri yanmakta, kapı ve pencerelerden atlayıp kurtulmaya çalışmakta. Kapılar üzerlerine kapanmış, evlerine Çinli aileler yerleştirilmiş, ailenin bir kısmı toplama kamplarına gönderilmiş…. Bu nasıl bir vahşet Allah’ım! Tarifi imkansız. Ama Müslüman ülkelerden ses yok, çıkan sesler de çok cılız. Çin’i endişelendirecek boyutta değil. Hatta, sesini duyurmaya çalışan başka ülkelerdeki Uygurlu Müslümanların sesi de kısılmakta, engellenmekte.
Ey dünya! sizin vicdanınız nerede? İnsanlığınız öldü mü? Uluslararası hukukunuz kurudu mu? Bu mazlumların sesine ne zaman kulak vereceksiniz?
Ey Müslümanlar, kardeşlerimiz için yapacağımız bir eylem ve söylem yok mu? Zalim Çin’i durduracak ekonomik ve politik eylemelerimiz muhakkak vardır. Hiç bir şey yapamazsak bile, bu Müslümanlara destek olabiliriz. Eylemlerine katılabilir, sosyal medyada seslerini duyurabilir, gazete ve dergilerde seslerini yükseltebilir, TV ve radyolardan seslerine ses verebiliriz. Artık seyretme vakti değildir. Eylem ve söylem vaktidir.
Bu Müslümanları zalim Çin yönetiminin insafına tek edemeyiz. Komünizmin, sosyalizmin insafı yoktur. Hele insanlığı hiç yoktur. Her şeyi sisteme kurban eder. Bu Müslümanlar normal bir insani hayat yaşamak istiyorlar. Dinlerini, dillerini ve geleneklerini yaşamak istiyorlar. Ama gel gör ki Çin yönetimi, Nemrudî bir zulüm ile onları diri diri ateşlerde yakılmaya terk etmekte.
Müslümanlar ve insanlığını kaybetmemiş her bir insan, bu zulme karşı sesini bugün yükseltmeli. İnsani bir hayat için Çin’e baskı yapmalı. Bu zulme bir son verdirmenin yollarını aramalıdır. Yoksa yarın çok geç olabilir.