Köpekleri saldılar insanları kapattılar
Türkiye yıllardır bu sokak köpekleri sorununu yaşıyor. Kimse de buna bir çözüm getirmeye cesaret edemiyor. Öyle bir köpek sever lobisi oluşmuş ki, insandan daha çok hayvan sever olmuşlar. Ayrıca en arka sahnede Avrupa’dan beslenen dernekler, mama sektörü ve yenidünya düzeni savunucuları var. Arkalarında güçlü bir medya desteği var.
Bu mesele öyle yabana atılacak bir mesele değil. Sokakta olup, başıboş olan her şey insana zarar verir. Hele hele bu fıtratında etçil ve yırtıcı dürtüleri olan köpek gibi bir hayvan ise durum daha da vahim hale gelmektedir.
Gün geçmiyor ki bir köpek saldırısı haberini duymayalım! Memleketin sokakları köpek cenneti olmuş. Artık sürüler halinde geziyorlar. Gece gündüz fark etmiyor. Etrafımızı sarmışlar. Bu kadar çok hayvan beslenecek yiyecek bulamayınca, bu sefer yer kapma kavgalarına giriyorlar. Önce kendi aralarında birbirlerine saldırıyorlar. Sonra da insanlara saldırmaya başlıyorlar. Hatta çetin kış şartlarında insanı da parçalayıp yiyiyorlar. Neticede hayvan aç. Karnını doyurmak zorunda. Onu yasalar da bağlamıyor ki kendi kendisine bir sınırlama koysun. Dolayısıyla iş insanlara kalıyor. Onların hayatına sınırlama getirmek insanların yapacağı bir iş. Aynı hareketleri insan insana yapsa, anında polis kapısına gelir, onu mahkemeye çıkarıp ceza verirler. Ama mesele köpekler oldu mu kimse sesini çıkaramıyor. Tamam anladık onların aklı yok, dürtüleri ile hareket ediyor, ama insanında mı aklı yok, neden bir tedbir alınmıyor.
İslam’a göre insana zarar veren hayvanlar yerleşim yerlerinden uzaklaştırılır. Nüfusları fazla ise itlaf edilerek azaltılır. Ama mademki İslami kurallar bu laik devlette uygulanmıyor o zaman bu köpek severler bu hayvanlara barınaklar yapsınlar. Veya belediyeler bu işi hal etsinler. Bu iş öncelikle devletin sonra da belediyelerin sorumluluğundadır. Kim bu sorumluluktan kaçıyorsa vebal altındadır. Her gün saldırıya uğrayan insanların vebali onların boynunadır. Ayrıca gece işe gitmek zorunda olanlar, akşam evine geç gelen insanları da bu köpeklerin korkusu sarmakta. Mahalle aralarında, çöplüklerde sürü halinde geziyorlar. Tüm insanlar bunları görüyor. Bir gün insanların canına tak edecek ve mahalleli toplu halde kendileri çözüm bulmaya girişecekler. O zaman da kimse hayvan haklarından bahsetmesin sakın. Bu işin gidip dayanacağı yer burasıdır.
Bu köpeklerin yeri sokaklar değil barınaklardır. Bu köpeklere sahip çıkmak isteyenler buyurun barınaklara gitsinler, istedikleri şekilde orayı hayvanlara uygun dizayn etsinler. Hayvanlara orada en iyi şekilde baksınlar. Onlar da rahat etsin, insanlar da rahat etsinler. Kimse can korkusu yaşamasın. Artık bir yüreğimiz daha yanmasın, bir hanemize daha ateş düşmesin. Bu sorunu aklıselimle ve usulüne uygun bir şekilde halledelim.
Bu başıboş köpeklere artık bir tasma takın, bir barınağa alın. Sokaklarda çocuklar korkusuz oynasınlar, yürüsünler, gezsinler.
Sokaklar ve parklar köpeklerin değil, çocukların oyun yeridir.