• DOLAR 34.648
  • EURO 36.617
  • ALTIN 2934.729
  • ...
Firavuna karşı bir Musa olmak, önce salim bir vicdanla başlar. Musa as firavunun halefi olmaya adayken vicdanının sesini dinleyerek, mazlumların hakkını savunmakla tarafını belli etti. Fiili bir duada bulundu. Vicdani bir tercih yaptı. Allah da onun önünü açtı.

İnsanın yaptığı tercihler insanın kaderini belirler. Bu anlamda Hz. Musa`nın mazlumlardan yaptığı tercih, onun kaderinin değişmesine vesile oldu.

Hz. Musa, köle edinilmiş bir toplumu yeniden ihya etmek için işe koyuldu. İlk önce onlara yeni bir kimlik kazandırması gerektiriyordu. Bunun için yeni mekânlar oluşturdu. O mekânlarda ilahi metinler ve vaazlar verdi. İnsanları toplumun kötü ahlak ve düşüncelerinden arındırmak için temiz mekânlar şarttı. O mekânlarda temiz metinlerle yeni insanlar yetiştirdi. İnsan düşüncesinin kirletemediği bir kadro oluşturdu.

Çünkü saf bir kaynağı görmeden, oradan beslenmeden diğer bulanmış kaynakları fark etmek mümkün değildi. Kendi gibi insanların var olduğunu görmeden, bilmeden sadece kendi başına ve kendi düşüncelerinde yaşamak da bir derde deva olmuyordu.

Bu temiz evler dar gelince ve de toplum ıslah olmayınca yeni ve daha büyük mekânlar için o küçük mekanları terk ettiler. Yeni bir toplum oluşturmak için o toplumu da terk ettiler. Eğer toplumu düzeltemiyorsa o zaman sen yeni bir toplum oluşturacaksın. Bunun için yerler yurtlar tutacaksın. Böylece fıtratı temiz insanlar oluşacak. Bu konuda yorulmayacaksın çünkü tek bir Musa bile bir toplumu yetiştirmeye yeterdir. Yeter ki Musa`yı yetiştirebilsin. TSE ye göre değil vahyin standartlarına uygun olsun. Gerisi çorap söküğü gibi gelir. Hatta önünde deniz gibi sorunlar yığılsa bir asa darbesiyle ortasından bir yol açarsın. Herkesin boğulduğu bu sorunlar senin için bir kurtuluş vesilesi olur. Düşmanların senin için kurduğu tuzaklar sana birer fırsat olur. Her şey öyle bir ters yüz olur ki sen bile şaşarsın.

Daima iyilik yap, hep iyilik bulursun. Neme lazımcı olma. Musa gibi bir mazlumu gördün mü hemen yardımına koş ki senin de yardımına koşsunlar. Bir zayıfı gördün mü suyunu taşı, yüküne yardım etki senin de yüküne yardım etsinler. Onlara hayırlı bir kapı aç ki, sana da hayırlı bir kapı açılsın. Sözünde dur ki sözüne güvensinler. Sana sözler emanet etsinler. Ahde vefa göster ki sana ne ahitler teslim edecekler.

Yerinde oturma, her zaman hayırlı bir işte ol, derdine bir derman ara ki sana yol göstersin. Bir ihtiyacın oldu mu senin yol göstericin olsun. Bir yerden bir umut ve ışık gördün mü orayı terk etme. Onun kaynağına in. Ondan faydalan.

Sorumluluklarını küçük büyük demeden yerine getir ki sana daha büyüğünü versinler. Liyakatini göster ki sana güvensinler. Daima haklı ol ki Hak yanında olsun. Güçsüze güç ver ki gücün çoğalsın.

Zalime karşı susma ki hak belli olsun. Batılı tanıt ki hak da tanınsın. Dilin hakikati söyleyince, yönün hakka olunca peşinden bir toplum gelir. Mazlumlara örnek ve önder olursun. Bir Musa gibi köleleri hür, mazlumları azad edersin.

Küçük damlalar dere olur, dereler bir nehre dönüşür. Abu hayat olur insanlara. Denizin tuzlu suyunu deler geçersin. Senin tadını alanlar bir daha o denizin tuzlu suyundan içemezler.

Bir Musa olmak için mazlumdan yana olmakla başlar, hayır ve yardım işleri yanında bir azim ile yola devam etmekle sürer. Evler, yerler tutmakla toplumu değiştirme eylemleri ile uğraşmakla, bir kurtuluş ümidi olmakla devam eder. Taaa kurtarana kadar.
 

Diğer Köşe Yazarları