• DOLAR 34.657
  • EURO 36.355
  • ALTIN 2944.614
  • ...

Faiz, İslam’ın yasakladığı en büyük günahlardan bir tanesidir. Belki de hakkında en şiddetli ayetlerin indiği bir günahtır. Öyle ki bu işi yapanın Allah ve Peygamberine savaş açtığını söylemektedir.

İslam nasıl ki ahlaki kötülüklerin anası olarak içkiyi tarif etmiş ise ekonomik günahların da anası faizdir. Hatta bütün kötülüklerin babası diyebiliriz. Belki de imansızlıktan sonra en büyük günah diyebiliriz. Neden bu konunun üzerinde bu kadar gidilmiş? Çünkü burada bir toplumsal hak ve hukuk vardır. Çünkü burada emeğin ve alın terinin sömürülmesi vardır. Çünkü burada zenginin fakiri çarpması vardır.

Evet, faiz belası bugün ekonominin bel kemiğini oluşturuyor. Kapitalist sistemde faizi ekonominin temeli yapmışlar. Çünkü o ekonomik modeli oluşturanlarda bu faiz işini yapanlardır. Yani hırsıza hırsızlık ile ilgili kanun çıkarma yetkisi verirsen o da bunu serbest kılar. Sermayesini faizden elde edenler de bu ekonomiyi getirip faiz üzerine kurmuşlar.

Faiz belası bugün bir kanser gibi toplumun kanını emmekte. Her geçen gün onu uçuruma sürüklemektedir. Fakirin daha fakir olmasına, zengine çalışmadan para kazanmasına, malın değerinin artmasına, dolayısıyla enflasyona sebep olmakta. Halkın arasındaki yardımlaşma, merhamet ve dayanışmayı yok etmekte. Sermayenin bir azınlığın elinde toplanmasına vesile olmakta. Hangi açıdan bakarsan bak tam bir toplumsal bela olarak karşımıza çıkmakta.

Her kriz döneminde bankalar, bankerler, para babaları zengin olmakta, sabit gelirliler, dar gelirliler, borçlular batmakta. Çalışan, üreten, emek veren insanlar emeğin karşılığını alamamakta ve üretim durmaktadır. Üretim durunca da kara borsa başlamakta. Üretilmeyen mal pahalanmakta ve bunu almak için insanlar borçlanmakta. Faizcinin kapısında sıraya girmekte. Böylece çarkını kurup insanları kanını bir sülük gibi emmekte.

Nasıl ki İslam’ın yasakladığı diğer büyük günahların her biri toplumu bit açıdan korumakta ise faiz yasağı da toplumun üretim ve yardımlaşmasını korumaktadır.

Parasını üretimde değerlendirmeyen, bir mal veya hizmet üretmeyen, sermayesini toplumun kalkınmasında kullanmayan kişiler bu topluma ihanet etmektedirler. Sadece kendilerini düşünen birer bencil asalaktırlar. İnsanların dara düşmesini bekleyen birer fırsatçıdırlar. Karaborsacıdırlar.

Bunun için faizler düşürülüp sıfırlanmalı. Faizsiz borç sistemi oluşturulmalı. Parası olanların parasını üretime ve ticari kalkınmada kullanması sağlanmalı. Faiz ve faize giden yollar kapatılmalı. Ekonominin temel direği olarak görülen faize dayalı eğitim sistemi de kaldırılarak faizsiz sistem okutulmalı.

Önce zihinler sonra da zeminler değiştirilmeli. İnancımıza ve insanlığımıza uygun faizsiz ekonomi modeli topluma benimsetilip hayata geçirilmelidir.