• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Son zamanlarda bazı kutlama ve kurtuluş günleri bahane edilerek, kendini bilmez hadsizler kutsal İslam’ın şiarlarına hakaret ediyorlar. Bunların yaptığı bu densizlik bugüne has bir uygulama değil. Aslında bu bir zihniyet meselesi.  Bu zihniyet tarihin her çağında ve her zamanında hakkın karşısına dikilmiş ve şeytanın avukatlığını yapmıştır. Bunu da çeşitli kılıflara sokarak yapmıştır. Çünkü hakikatin karşısına hiçbir zaman yalın yalanlarla çıkamazlar. Bilirler ki hakikat onu biçer, parça parça eder.

Şeytan bile Adem (as)’i kandırırken hak olana Allah’ın adını kullanmıştır.

Bugünkü insi şeytanlar da bunu çok iyi bildiğinden İslam ile doğrudan bir savaşın içine girmiyorlar. Ama İslam’ın şiarı olan sembollere saldırıyorlar. Bu sembolleri kullanan insanlara saldırıyorlar. Bunu da birden değil aşama aşama yapıyorlar. Mesela önce kendilerine bir konu mankeni buluyorlar. Bunu parlatıyorlar. Sonra da onu İslam adına öne çıkarıyorlar. Ardından gayri İslami, gizli saklı işleri yaptırıp milletin nefret edeceği hale getiriyorlar. Sonra da bunları açığa çıkarıp onun üzerinden İslam’a saldırıyorlar. Bu onların necis bir taktiğidir.

Kendilerinin yapmaktan çekinmediği ve hararetle savunduğu her türlü melaneti şahsiyeti zayıf biri yaparsa her gün bunu ağızlarına sakız ederler. Ama mesela genel başkanları ve yardımcısı aynı işi yaparlarsa ne genel başkanları ne de yardımcısı kınanmaz bile. Hiç bir şey olmamış gibi hayatlarına ve görevlerine devam ederler.

İslami kurum ve kuruluşlara, şahıs ve şahsiyetlere azgınca saldırırlar. Diğer Müslümanlar ise kendilerine saldırılmadığından saf saf bunu seyrederler. Zannederler ki onlara sıra gelmeyecek, bu işi gerçekten medeniyet ve insanlık adına yaparlar. Halbuki bu yaptıkları sadece İslam’a olan düşmanlıklarından dolayıdır.

Önce hilafete başladılar, sonra alfabeye saldırdılar, sonra Kur’an’a, namaza, ezana, örtüye ve en sonunda İslam adına ne varsa hepsini yasakladılar. Bugün de bunu yavaş yavaş yapmaya çalışıyorlar. İslam gelişip güçlendikçe bunlar daha da kuduruyorlar.

Müslümanlar her bir şiarları için cansiperane bir mücadele içine girmelidir. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bu ülkede Müslüman’ın kutsallarına hakarete izin vermemelidirler. Biz bu dini koruyup kollamak için nice bedeller ödedik. Birkaç haddini bilmeze meydanı boş bırakmamalıyız.

Her bir şiarımız bir kalemizdir ve bu kaleyi korumak için her bedeli ödemeye hazır olmalıyız.