• DOLAR 34.67
  • EURO 36.87
  • ALTIN 2937.061
  • ...
Suriye`de halk ayaklanması başladığından beri, ortalık toz duman gibi görünüyordu. Bir tarafta İran ve Rusya`nın desteklediği Şam yönetimi, diğer tarafta Amerika, Avrupa ve de Türkiye`nin desteklediği rejim muhalifleri. İran ve cephesi Suriye`deki olaylardan dış ülkeleri sorumlu tutuyor. Amerika ve müttefikleri de Suriye yönetiminin gitmesi için açık açık her türlü desteği muhaliflere sağlıyordu. İki ülke arasındaki müttefiklerini kollama mücadelesi, ümmet içinde de bir fitnenin çıkmasına sebep oldu. Bir tarafta Suriye yönetiminin çıkarları gereği olarak da olsa destek verdiği İslami yapılar. Ve bunların israil ile olan mücadelede bu desteğin de yardımıyla sağladıkları başarıdan dolayı batılı ülkelerin Suriye`ye olan düşmanlıkları. Ve bu düşmanlıktan dolayı Amerika`nın muhaliflere verdiği destekten, insanların bir kısmı muhaliflere kuşkulu bakmasına sebep oldu. Diğer taraftan halkın bu zalim rejime olan isyanını görmeyip, olayı sadece dış ülkelerin müdahalesi olarak gören, İran ve cephesinin de, olaya sanki mezhepsel bir yaklaşım sergiliyor imajından dolayı da, İran`ın Şam rejimine verdiği desteğin karşılığı, ümmet içinde mesafeli bir duruşa sebep oldu. Tüm bu denklem ve analizler yapılırken ortaya çıkan ve Suriye`deki mücadelenin ön saflarında savaşan, En Nusra cephesi, denklemin bir üçüncü tarafı olarak geldi, olayların ortasına oturdu. Bilfiil olarak, cephede vede en önde savaşmaları ve İslami yapılarından dolayı, başarılarını hazmedemeyen Amerika ve müttefikleri, şimdi onu terör örgütleri listesine aldı bile. Almakla kalmadı, Suriye`deki varlığını da ortadan kaldırmak için şimdiden şeytanlıklar planlıyor.

Artık şu mesele kesinlikle Şii ve Sünni Müslümanlar tarafından anlaşılmalıdır ki; Amerika ve batının müslümanlara olan düşmanlığı ne şiiliktendir nede sünniliktendir. Sadece ve sadece İslami bağlılıktandır. Amerika nerede kendi çıkarlarına zarar veren bir İslami ve insani yapı görse hemen terör örgütü listesine alarak onunla bir mücadeleye girişiyor.
Aslında bütün İslami grupların en büyük düşmanı Amerikadır. Müslümanlar bu düşmana karşı kendi aralarındaki mezhebi ve fikri ihtilafları bırakarak ortak bir cephe oluşturmalıdırlar. Birbirini tekfir etme fikrini bırakıp, Allahın kardeş kıldığı bir yapının, asgari müştereklerinde buluşmalıdırlar. Artı şunu görmemiz lazım ve de görüyoruz, Afganistan`da Müslümanları katleden Amerikadır, Lübnan`da Müslümanları katleden Amerikarır. Filistinde Müslümanları katleden Amerikadır, Suriyede Müslümanları katleden Amerikadır, İran`ı katletmeye hazırlanan Amerikadır. Dünyanın hangi yerinde olursa olsun bir müslümanın burnu kanıyorsa, bunun altında Amerika vardır. İslama karşı savaşta komutanlık ve birlikteliği o sağlıyor. Bu kadar maddi üstünlüğüne karşın, müslüman cephelerin zayıflığı ortada dururken, birde bizim, kendi aramızda yaptığımız safları bölmeye sebep olam fikir ve davranışlarımız, savaşlarımız artık bu ümmeti felç etmiştir.

Yüzyıllardır bu ümmet arasında var olan ihtilafları çözmemiz mümkün mü? Hayır. Arık Müslümanlar olarak birbirimizi olduğu gibi kabullenmenin zamanı gelip geçmiştir bile. Amerika ve batılılar karşısında İslam cephesinin birliğini bozan ne kadar fikir, düşünce ve hareket varsa terk etmenin zamanı geldi de geçti bile.

Şii`de olsak Sünni`de olsak, Elkaide de olsak, Hizbullah da olsak, bizim tek düşmanımız var, oda Amerikadır. Bu ümmetin tek bir düşmanı var oda Amerikadır. Saddam`a zamanında destek verip Müslümanları öldürten Amerikadır, Suriye`ye zamanında destek verip Hama`yı yok eden Amerikadır, Karzai`ye destek verip Afganistan`ı yok eden Amerikadır, israile destek verip Lübnan ve Filistin`i yıkan Amerikadır. Yeryüzünde ne kadar İslam için cihad eden Müslüman varsa onları terörist ilan edip savaş açan Amerikadır. O zaman kendi aramızdaki ihtilafları bir tarafa bırakıp Amerika`ya karşı ortak bir cephe oluşturmalıyız.

Amerika emperyalizmini hedef almayan her söz ve eylem eninde sonunda dönüp ümmeti yaralayacaktır.

Ümmetin içine giren her ihtilaf, ümmetin gücünü parçalayacaktır ve Amerikan emperyalizmi ile savaşta ümmetin gücünü kıracaktır. Bilerek veya bilmeyerek düşmana yardım etmiş olacağız.

Allah için söylem ve eylemlerimiz ümmetin birliği için olsun.