• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Muska; bazı hastalıkları, kötülükleri ve kötü nazarları uzaklaştırmak maksadıyla boyna asılan veya üstte taşınan yazılı deri veya kâğıt parçası; üç köşeli şekilde katlanmış şey; üç köşeli bir nüsha manalarında kullanılır.

Muska kelimesinin aslı "nüsha"dır. Arapça nüsha'dan Türkçeye bu şekilde, değişerek geçmiştir. Buna Kuzey Afrika'da "hurz", Doğu Arabistan'da "hamaya", "hafiz" yahutta "maaza", Türkiye'de ise "muska", "nüsha" veya "hamail" denir. Hadis ve fıkıh kitaplarında, "rukye" olarak geçmektedir.

Muska, genellikle olası bir hastalıktan korunmak veya tedavi amacıyla yazılarak taşınır. Çoğunlukla üçgen biçiminde meşin, teneke, gümüş ve altın kalıplar içine konarak boyna asılır ya da kola takılır. Dört köşeli veya kalp biçiminde kılıflara da konan hamail, bütün İslam dünyasında yaygın biçimde kullanılmaktadır.

Muskalara yalnızca sure, ayet, hadis veya bir dua yazıldığı gibi, Allah'ın, meleklerin, efsanevi kişilerin adları, anlaşılmaz tılsımlı sözler, simgeler, yıldız işaretleri, rakamlar, rumuz ve işaretler, insan ve hayvan resimleri ile garip harf şekilleri de yazılıp çizilmiştir. Sure, ayet, hadis ve duanın yazıldığı muskalar İslam dönemine; diğerleri ise, İslam'dan önceki batıl inançlara veya sonradan ihdas edilmiş hurafelere aittir. İslami olanlarla olmayanları tefrik etmek, karıştırmamak gerekir.

Müslümanlar arasında muskalara Felak, Nas, Yasin, Fatiha süreleri, Âyetelkürsi, Âyetü'l-Arş, diğer çeşitli ayet, hadis ve dualar yazılır.

İslam fıkhı âlimleri, zararı gideren şeyleri üçe ayırmışlardır: Birincisi, açlık için ekmek yemek ve susuzluk için su içmek gibi kesin olanlarıdır. İkincisi, tıbbî tedâvilerin bir kısmı gibi muhtemel (maznun) olanlardır. Üçüncüsü de okuyarak tedavi gibi etkisi ihtimalli olanlardır. Zararı gidereceği kesin olan şeyi kullanmak farz, onu terk etmek ise haramdır. Muhtemel olanı yapmak iyidir. Ancak onu terk etmek haram değildir. Üçüncü türünü ise yapmak da yapmamak da caizdir. (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, IX, 6395)

Her şeyden önce İslam dini, insan sıhhatinin korunmasına ve tedavi görmesine son derece önem vermiştir. Ebu Hureyre, İbn Abbas ve İbn Mes'ud'tan rivâyet edildiğine göre, birisi Hz. Peygamberin huzuruna gelerek, "Ya Resulellah, gerektiğinde tedavi olalım mı?" diye sorması üzerine Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem: "Ey Allah'ın kulları tedavi olunuz. Yüce Allah ihtiyarlığın dışında her hastalığın şifâsını da yaratmıştır" diye buyurmuştur. (Buhari, Tirmizi)

Hasta olan bir insanın dua etmesi ve okuması caiz olduğu gibi, salih kimselere bunu yaptırmak da caizdir. Hz. Aişe (r.a)'dan şöyle rivayet edilmiştir: "Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, hasta olan akrabalarının üzerine okuyarak sağ eliyle onları sıvazlar ve şöyle derdi: "Ey Allah'ım! Ey insanların Rabbi! Şu hastalığı götür, şifâ ver, şifâ veren ancak sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Hastalığı ortadan kaldıracak bir şifâ ver." (İbn Mace)

Bütün bu gerçekler göstermektedir ki, okuma ve yazma suretiyle tedavi caizdir. Ancak bunun için bazı şartlar vardır. Bu şartları şöyle sıralamamız mümkündür:

1-Okunan ve yazılan şey sure, ayet, hadis veya manası anlaşılan dua olacak.

2- Manası bilinmeyen bir takım isim, harf, resim ve işaretler kullanılmayacak. Buna göre, yukarıda anlatılan ikinci çeşit muskalar İslam'a göre haram ve yasaktır.

3- Tıbbi tedavide olduğu gibi, burada da şifâ verenin ancak Allah (c.c) olduğuna inanılacak; Allah'tan başkasından hiç bir şey umulmayacaktır.

4- Sevdirmek veya nefret ettirmek gibi, tedavi ile alakası olmayan şeyler için yapılmayacaktır. (Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, IX, 6397)

Yukarıdaki şartlara uygun olarak yazılan muskaları kullanmak ve taşımak (caiz, terki ise evladır) İslam dini açısından herhangi bir sakıncası yoktur; fakat bu şartlara aykırı olarak yazılan ve taşınan muskalar, Allah'a ortak koşma anlamına geldiğinden, kesinlikle haramdır. Hele hele içine büyü gibi şeyler katılmışsa kebair günahlardandır. Nitekim muska şeklinde büyü yapanlar da vardır, onlardan son derece sakınmak lazım.