• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Yeryüzünde en zor, en çileli ve en meşakkatli iş, fıtratı bozulmuş insanları ıslah etme mücadelesidir. İnsanları ıslah etmenin bedeli ağır, fiyatı çok yüksektir. Bu bedeli göze alacak, bu yüksek fiyatı ödeyecek olanlar ancak peygamberlerdir. Rabbi ile bağı kopmuş insanları tebliğ ve davetleriyle irşâd eden bu güzel insanlar, ücretsiz gönül erleridir. Ücretleri tamamen Rablerine aittir.

İlk peygamber Âdem aleyhisselamdan, son peygamber Muhammed aleyhisselama kadar gönderilen tüm peygamberler, bugün dahi Kur`an`da anlatılan kıssaları tüm tazeliğiyle insanları irşâd etmekte, onlara Allah`ın mesajını sunma dersini ve mücadelesini vermektedirler. Gerek hayatları ve gerek temiz sicilleri bizzat Rabbimiz tarafından açıklanmıştır. İşte bu gönül erleri kitabımız Kur`an-ı Mübin`de tüm insanlığa numûne olarak gösterilmektedir.

Her biri; Allah`ın yolu sıratı müstakimin kenarlarında bir nevi nöbet tutarak, kılavuzluk ederek görev ifa ettiler. Bu mübarek yoldan sapmak isteyenlere güzel usulleriyle ve temiz tavırlarıyla engel oldular, büyük tehlikeden kurtardılar.

Gün oldu ki, insanlar kendi içlerinden bazı büyükleri rab edindiler ve mabut diye Allah yerine onlara ibadet etmeye başlamışlar, işte bu sapıtmış kimselere Nuh aleyhisselam gönderildi... Gün oldu insanlar dünyaya meyledip köşk ve saraylarda, yüzme havuzları olan villalarda zevk ve sefaya daldılar, Rabbimiz Hud aleyhisselamı, Salih aleyhisselamı görevlendirdi. Gün oldu ölçü, tartı ve adâlet ölçüsünü tahrip eden Medyen toplumuna Şuayb aleyhisselamı gönderdi. Gün oldu insanlar cinsel sapıklığa düştü, nikâh yoluyla meşru olan kadınları dışlayarak hemcinsleriyle düşüp kalkmaya başladılar, derhal Lut aleyhisselam görevlendirildi.

Yeryüzü egemenliğini kendine ait eden Firavun`a Mûsâ aleyhisselam; köleliğin, insanı sömürmenin ve sınıfsal bir toplumun yapısını ortaya koymanın zirvesini yaşayan bir topluma Yusuf aleyhisselam; akla ve hayale gelebilecek tüm kötülükleri hayatlarına geçirmiş olan bir başka topluluğa ve hak yol arayışında olan tüm insanlığa ise Muhammed sallallahu aleyhi vesellem gönderilmiştir.

Gönderilmiş olan tüm bu peygamberler, sıratı müstakimde yürüyen yolcuları, Allah adına kollamak ve sapmalara karşı ikaz ve irşad görevlerini noksansız olarak ifa ettiler. Onlara tabi olanlar kazandı, yüz çevirenler kaybettiler. Allah`ın selâmı hepsinin üzerine olsun.

Onlar ölüp gittikten sonra davaları da ölmedi. Bilakis bu davanın varisleri olduğu için dip diri olarak devam etmektedir. İşte O varisler, peygamberlerin bu kutlu yolunu takip eden âlimlerdir. Âlimler sayesinde bu din ancak korunacak ve varlığını devam ettirecektir. Âlimlerin yok olması ise dinin de ortadan kalkması demektir.

Bugün batının kendi toplumsal problemlerini çözmek için geliştirdiği formül ve çözüm yollarını olduğu gibi müslüman bir ümmete uygulamak için baskıcı ve dayatmacı zihniyete karşı çıkmak, bir iman borcudur. Bu borcu ödemek durumunda olan her İslâm âlimi ve her davetçi bir peygamber vârisidir/olmalıdır.

Sözgelimi, fâize yenik düşmüş bir toplumu, kapitalist sisteme karşı reaksiyoncu bir seviyeye getirmeye çalışan, İslâm`ın bölünmez bir bütün olduğunu söyleyerek bunu icabında hayatıyla ödeyen bir müslüman, peygamber vârisidir. Çünkü birçok peygamber, davası uğruna canını feda etmiştir.

Peygamberlere tam manası ile varis olmak meselesine gelince; Kur`an`ı öğrenip öğreten, insanları İslami hayat esasları üzerinde eğiten, nefisleri şirkten ve kalbi hastalıklardan temizlemek mücadelesini sürdüren, bütün bunları gerçekleştirmek için ilim, amel, kesin tavır ve örnek olmayı ihmal etmeyen, tefsir, hadis, fıkıh halkaları kurarak, insanları sohbet ve dersleriyle yetiştiren insanlardır.

Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Kur`an`ı Kerim, peygamberlerin hayatından bazı kesitler sunar. Bundaki temel amaç, o örnekleri Müslümanlar güncelleştirsin, benzer konumdaki örnekleri hayatlarına geçirsinler; böylece peygamberlerin bıraktığı mirası bölüşsünler, sahip çıksınlar. O miras, öyle büyük bir hazinedir ki, onunla hem dünyanın hem ahiretin tüm hayır kapıları açılacak, her hastalığa nebevî reçeteler şifa verecek, her probleme nebevî çözümler çare olacaktır. Ne mutlu o peygamber vârislerine!