Ramazan ayının fazileti
“Ramazan ayı öyle bir aydır ki, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur`an onda indirilmiştir. Öyle ise sizden kim Ramazan ayını idrak ederse onda oruç tutsun.
Kim de o anda hasta olur veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesine karşılık Allah`ı tazim etmeniz ve şükretmeniz içindir.” (Bakara: 185)
İnşallah bu akşam Ramazan Ayına girmiş olacağız. Ramazan ayının fazileti hakkında yukarıdaki ayeti kerimenin yanı sıra birçok hadisi şerif de mevcuttur. Ramazan ayına “on bir ayın sultanı” adı verilmiştir. Bu ayın bazı özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
1- Kur`an-ı Kerim`de -yukarıdaki ayeti kerimede de geçtiği gibi- ismi açık olarak geçen tek ay Ramazan ayıdır.
2- Kur`an-ı Kerim bu ayda indirilmiştir. Yüce Rabbimiz: “Ramazan ayı öyle bir aydır ki, insanlara doğru yolu gösteren, hidayeti ve hakkı batıldan ayırmayı açıklayan Kur`an, bu ayda indirilmiştir.” (Bakara, 185)
3- Kur`an-ı Kerim`de, “bin aydan daha hayırlı” olduğu belirtilen Kadir Gecesi, bu ay içerisindedir.
4- Dinimizin beş temel esaslarından biri olan oruç ibadeti bu ayda üzerimize farz kılınmıştır. Kur`an`ı Kerim`de; “Sizden kim bu aya yetişirse oruç tutsun” (Bakara, 185) buyurulur. Dolayısıyla Ramazan ayı girince şartlarını taşıyan kimselere oruç farz olur.
5- Fıtır sadakası vermek bu aya mahsus bir ibadettir: “Fıtır sadakası, Müslümanlardan büyük-küçük, kadın-erkek, her bir hür ve köle üzerine vacip kılındı.” (Buhari)
6- Teravih namazı da bu aya mahsus ibadetlerimizdendir. Ebu Hureyre (r.a)`den şöyle rivayet edilmiştir: “Resulüllah sallallahu aleyhi vesellemin Ramazan hakkında şöyle buyurduğunu işittim: “Kim inanarak ve sevabını umarak Allah rızası için teravih namazı kılarsa geçmiş günahları bağışlanır” (Buhari).
7- İtikâfa girmek: Ramazan ayının son on gününde itikâfa girmek sünnettir. Nitekim Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem, Ramazan`ın son on gününde daha çok ibadete yoğunlaşırdı. Hz. Âişe validemiz (r.a)den şöyle rivayet edilmiştir:
“Resulüllah sallallahu aleyhi vesellem Ramazan ayının son on günü girince elini eteğini toplar, geceyi ihya eder ve ev halkını uyandırırdı.” (Buhari)
Yine Hz. Âişe validemizden şöyle rivayet edilmiştir: “Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Ramazan`ın son on gününde vefatına kadar itikâfa girdi. İrtihalinden sonra da zevceleri itikâfa devam ettiler.” (Buhari).
8- Ramazan ayında Kur`an-ı Kerim`i okumak, hayır ve hasenatta bulunmak: İbn Abbas (r.a.)`dan şöyle rivayet edilmiştir: “Resulüllah sallallahu aleyhi vesellem insanların en cömerdi idi. Onun bu cömertliği Ramazan ayı girip de kendisiyle Cebrail aleyhisselam karşılaştığı zaman daha da artardı. Cebrail aleyhisselam Ramazan ayı çıkıncaya kadar her gece Resulüllah sallallahu aleyhi vesellem ile buluşup O`na Kur`an`ı Arz eder (okur) idi. Resulüllah sallallahu aleyhi vesellem Cebrail aleyhisselam ile buluştuğunda insanlara rahmet getiren rüzgârdan daha cömert, daha faydalı olurdu” (Buhari).
Hadisi şeriften Ramazan ayında Kur`an-ı Kerim`i hatmetmenin sünnet olduğu anlaşıldığı gibi, gücü yetenlerin çokça sadaka vermeleri, hayır ve hasenatta bulunmalarının da sevap olduğu anlaşılmaktadır. Enes (r.a)`den rivayet edildiğine göre Peygamberimiz sallallahu aleyhi veselleme; “Hangi sadaka daha faziletlidir?” diye sorulunca, “Ramazan ayında verilen sadaka” buyurmuştur (Tirmizi).
Ramazan ayı dinimizce en faziletli ve mukaddes bir aydır. Bu konuda Peygamber Efendimiz (s.a.v)`den bir takım hadis-i şerifler rivayet edilmiştir:
Ebu Hureyre (r.a)`den Resulüllah (s.a.v)`ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Ramazan ayı girince göklerin kapısı (başka bir rivayette Cennetin kapıları) açılır, Cehennemin kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur” (Buhari).
Cabir bin Abdullah, Resulüllah sallallahu aleyhi vesellemin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Ümmetime Ramazan ayında beş şey verilmiştir ki bunlar benden önceki hiçbir peygambere verilmemiştir”:
1- Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah Teâlâ ümmetime (rahmet nazarıyla) bakar. Allah her kime (rahmet nazarıyla) bakarsa ona ebedi olarak azap etmez.
2- Akşamladıklarında ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.
3- Melekler her gün ve her gece onlara istiğfar ederler, ‘Allah`tan bağışlanmalarını dilerler.
4- Ramazan ayı gelince Allah`u Teâlâ Cennetine şöyle talimat verir; “Kullarım için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, benim yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı.”
5- Gecenin sonu olunca, Allah hepsini bağışlar. Orada bulunanlardan biri; “O gece Kadir Gecesi midir?” deyince: “Hayır, çalışanları görmüyor musun? Onlar çalışıp işlerini bitirince kendilerine ücretleri peşin olarak ödenir” buyurdu. (Beyhaki)
Ubade b. Samit (r.a)`den, Resulüllah sallallahu aleyhi vesellem, Ramazan ayının yeni girdiği bir gün şöyle buyurduğu rivayet edilir:
“Size bereket ayı Ramazan geldi. Bu ayda Allah sizi kuşatıp rahmetini indirir. Günahları bağışlayıp, duaları kabul eder. Allah bu ayda sizin hayır hususunda yarışmanıza bakar ve sizinle meleklerine karşı iftihar eder. O halde Allah`a hayır ameller takdim ediniz. Şaki ve bedbaht olan, bu ayda Allah`ın rahmetinden mahrum olan kimsedir” (Taberani).
Şu halde Ramazan ayından yeterince istifade edebilmemiz için, hem ruhen hem de bedenen ona hazırlanmamız lazım. İnanarak ve sevabını Allah`tan umarak orucunu tutmamız gerektiği gibi tuttuğumuz orucun sevabını zayi etmememiz için de bir takım hususlara dikkat etmemiz gerekir. Gelecek yazılarımızda bunlara birer birer değinmeye çalışacağız İnşaallah`u Teâlâ.