Sevda seli dinmek bilmiyor:
Birincisi Adıyaman Kâhta, diğeri de Elazığ. Her ikisi de muhteşem bir katılımla ve coşkulu bir şekilde gerçekleşti. Ayrıca aynı günde hazır bulunamadığımız ve farklı illerde beş dev mitingin daha yapıldığını biliyoruz. Bunların toplamı düşünüldüğü zaman katılımcı sayıları yüz binleri aşıyor. Tabi ki bunu gördüğümüz zaman gururlanmıyoruz. Bilakis elhamdülillah deyip Rabbimize şükrediyoruz
Bu mitinglerde de meydanları, yine gençlerin, kadınların ve çocukların doldurduğunu gördük. Meydanlarda sesi en gür çıkanların yine yoksullar, ezilmişler ve mustazaflar olduğuna şahit olduk. Meydanlar hep onlarla şenlenmekte, onlarla coşup taşmaktadır. Onların içinde alevlenen bir yangın bir yaranın olduğu belli ki, Resulüllah`ın aşkıyla onların kalbi ürpermekte, aşka cuşa gelmektedir.
Zaten bidayetinde de bu davanın ilk harcı onlarla yoğrulmuş onlarla insanlık mayalanmıştı. Resulüllah sallallahu aleyhi vesellemin davetine ilk icabet eden, çilesini çeken onlardı.
Bu davanın ikinci şahsı bir kadın olan Hz. Hatice, üçüncüsü henüz bir çocuk olan Hz. Ali ve dördüncü olarak da efendimiz aleyhissalatu vesselamın kölelikten gelme azatlısı Zeyd bin Harisedir. Ebubekir radiyallahu anhu onlardan sonra gelebilmiş, Ömerler, Osmanlar daha sonra bu kervana katılabilmişlerdir.
İşte bu tabloyu göz önüne getirdiğimiz zaman ilk aklımıza bu davanın ikinci ayağı Hz. Hatice geliyor. Onun yaşanan her zorluk ve her sıkıntı esnasına Resulüllah`ın yanında yer aldığını, daima ona güç moral verdiğini, onu teselli ettiğini görüyoruz. Malını davanın hizmetine sundu gibi en zor günlerde ve yaşlılık döneminde dahi Allah resulünün yanından hiç ayrılmadığını görüyoruz.
Bu gün dahi Hz. Hatice gibi güzel örtülerine sarınıp meydanları tıklım tıklım dolduran izzetli duruşlarıyla İslam düşmanlarının kalbine korku salan bacıların, annelerin büyük bir gayret içinde olduklarını görüyoruz. Çocuk derdi ve ev işleri olmasına rağmen programların sonuna kadar şahadet parmakları havada meydanları terk etmemeleri bunun en açık bir göstergesidir.
İşte bu yüzden diyorum ki: ey hak davanın öncüleri, muştuları! Sizin bu izzetli duruşunuz o gün olduğu gibi, bugün dahi bize ruh vermekte, damarlarımıza kan pompalamaktadır. Çok iyi bilmiş olunuz ki sizin bu güzel örtüleriniz, bu vakarlı duruşunuz İslam düşmanlarının kalbine korku salmakta, gözlerine ok gibi saplanmakta ve uykularını kaçırmaktadır.
Bu sevdada sizin rolünüz çok büyüktür. Sizler bir toplumun temel taşı ve ana mimarısınız. Allah sizden peygamber göndermedi; ama peygamberleri sizler doğurdunuz. Peygamberleri sizler şefkat kucağınızda yetiştirip büyütünüz. Bir Hz. Meryem gibi, bir Hz. Âmine gibi artık peygamber doğurma şansınız yoksa da onların yolunu sürdürecek yiğitler doğurabilirsiniz. Sıcacık kucağınızda, bağrınızda bugünün Hüseyinlerini, Selahaddinlerini ve Saitlerini yetiştirebilirsiniz. O yüzden sorumluluğunuz çok büyük ve göreviniz kutsaldır. Görevinizin bilincinde ve yolunda olunuz.
Ve diyorum ki: ey meydanları tekbir sesleriyle inleten gençler ve ey platformun önünden arkasından koşan minicik yavrular! Ey göz aydınlığımız, güllerimiz ve umutlarımız! Yarınlar sizi bekliyor. Geleceğin Alileri, Saitleri, Hüseyinleri sizler olacaksınız. Yarın meydanlarda onların kahramanlık destanlarını sizler yazacaksınız. Sizin Muhammedi sevdadan başka olmasın bir takımınız, bir tutkunuz, bir andınız… Sizin en büyük aşkınız en yüce hedefiniz Muhammedi sevdadır. O yüzden sizi zor günler bekliyor. İnşaallah o gün kendinizi de bizleri de mahcup etmeyeceksiniz.
Ve en son diyorum ki: ey bu günün Zeydleri, Ammarları ve Bilalleri olan yoksullar, yetimler ve ezilmişler! Ey hizmette yarışan, çileye alışan Peygamber âşıkları mustazaflar! Bu sevdanın ağır yükü o gün olduğu gibi bu gün dahi sizin sırtınızdadır. Sizler bunu taşıyacak, muhafızlığını yapacaksınız. Sizler Zeyd gibi bu sevda uğruna ana babayı, aile akrabayı terk edeceksiniz. Sizler Bilal gibi bu sevdanın sesini insanlığa haykıracak, Ammar gibi Habbab gibi çilesine dayanacaksınız. Darü`l Erkamda başlanıp Suffa`da tamamlanan Risalet mektebinin bugünkü mezunları sizler olacaksınız. Oradan aldığınız, alacağınız ruhla, bilinçle Muhammedi sevdanın temsilcileri ve öncüleri sizler olacaksınız. Bu sevdanızın derdi çilesi hoş. Allah`a emanet olun.