‘7 Ekim sonrası İslam âleminde gerçek bir dost bulamadık’
Geçtiğimiz günlerde HAMAS Türkiye temsilcisi Dr. Musa Akkari, Ankara'ya geldi.. Genç Birikim dergisinin organize ettiği 'Aksa Tufanı ve Uyanış' panelinde konuştu. Aksa Tufanı'na gelinen süreci, 7 Ekim ve sonrasını anlattı. O anlattıkça gah üzüldüm gah sevindim. Gazze direnişini sürdüren o bir avuç direniş erinin başarısıyla gururlanırken, seyretmekten başka bir şey yapamayan biz Müslümanlardan ise utandım.
Elimiz yetişmiyor, meydanlardan haykırıyoruz; kahrolsun, yıkılsın israil, diye. Kimimiz boykot ediyor, kimimiz yazı yazıyor, kimimiz televizyonlardan haykırıyor siyonizme ve suskun kalan zalimlere..
Peki Müslüman ülkelerin liderleri ne yaptı bu süreçte?..
Kınamaların ötesine geçemediler. En acı olanı da bu!
Gazze'ye yönelik 82 gündür siyonist israilin vahşi soykırımı sürerken, İİT bünyesindeki 57 üye ülkenin liderleri geniş masalar etrafında toplanıp, konuşup konuşup dağıldılar.
HAMAS yetkilisi Musa Akkari, sunumunda 7 Ekim sonrası süreçte İslam âleminde maalesef ‘Gerçek bir dost bulamadık’larını ifade eden sitemi hâlâ kulaklarımda çınlıyor.
Aklıma Peygamber Efendimizin, “Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez…” diye devam eden hadisi şerifi geldi, gözlerim doldu.
Sadece 7 Ekim’den sonra mı? değil! 17 yıldır abluka altında olan Gazze, iki milyar nüfusuyla 57 İslam ülkesine rağmen yalnız. Oysa birlik olup destek olunsaydı, böyle mi olurdu?
Eğer arkalarında destek olsaydı sadece Gazze'de, Kudüs'te neler olacağını, Müslümanların neler başaracağını bakın, Musa Akkari nasıl yorumluyor…
"7 Ekim operasyonu 1300 Mücahidle sabah namazı kılındıktan sonra başladı. Mücahitlerimiz 40 km. içeri girdi. Eğer arkamızda destek olsaydı 35 km. sonra Kudüs'e varıp zafer elde etmiş bir vaziyette Mescid-i Aksa'da öğlen namazını kılabilirdik…
…Sadece ilk gün 2500 civarında siyonist etkisiz hale getirildi. Sonraki günlerde ise Mücahitlerimiz, Gazze savunmasında binden fazla siyonist askeri etkisiz hale getirdi. 750 askeri araç imha edildi.
…O gördüğünüz paramotorlar yerine F-16'lar olduğunu düşünün.. Mücahitlerin bindikleri pikaplar yerine tanklar olduğunu düşünün.. Yasin füzeleri yerine Bayraktar SİHA’lar olsaydı, israil diye bir şey kalır mıydı? Eğer ilk üç gün askeri yardım gelseydi her şey farklı olabilirdi. Bizler Müslüman ülkelerin bizi yalnız bırakmasının faturasını ödüyoruz" diyordu HAMAS yetkilisi..
Siyonist düşmanı gözünde büyüten koca koca İslam ülkeleri, bir avuç mücahidin siyonist israille birlikte ABD’nin başını çektiği batılı emperyalistleri nasıl dize getirdiği destansı direnişinden ders alır mı? Bilmiyorum..
Panelin soru cevap kısmında ben de iki soru sordum. Sorularımdan biri; siyonist işgalcinin Gazze saldırısında kaç mücahidin şehid düştüğüydü. Akkari, 8 bini enkaz altında 29 bin şehidimizden 1500’ünün savaşan mücahidler olduğunu ifade etti.
İkinci sorum ise Şeyh Ahmed Yasin'in 1999'da El Cezire televizyonuna verdiği röportajda işgalci israil'in yıkılışı için 2027 yılına işaret ettiği bu tespitle birlikte israilin çöküşünü yakın görüp görmedikleri şeklindeydi.
Musa Akkari, Şeyh Ahmed Yasin’in bu tespitinin hayal ya da öylesine söylenmiş bir tespit olmadığını, şeyhin bunu Kur’an’a dayandırarak söylediğini ifade ederek inşallah zaferin yakın olduğunu dile getirdi.
Şeyhin bu tespitiyle şehid Ahmed Yasin’e ruhani bir anlam yüklemediklerini, ancak bu tespitin illa 2027’de gerçekleşeceğine inanarak da oturup mucize de beklemediklerini, siyonist işgali 2027 öncesi veya sonrasında bitirmek için canla başla çalıştıklarını söyledi.
Tüm ümmetin sorumluluğunda olan Mescid-i Aksa davasını tüm ümmete rağmen yalnız başlarına savunan bu muvahhid yiğitler, kendi topraklarıyla birlikte emperyalistlerin tahakkümü altındaki tüm İslam beldelerinin de kurtuluşuna vesile olacaklar inşallah.
Biz Müslümanlar sürekli geçmişimizle, ecdadımızın insanlığıyla, cesaretiyle, fedakarlığıyla, bilgeliğiyle, adaletiyle kısacası bize miras bıraktıklarıyla tüm değerlerle övünür dururuz.
Peki biz Müslüman devletler olarak ne bırakıyoruz sonraki nesillerimize? Maalesef; vicdansızlığımızı, korkaklığımızı, kardeşimizi düşmanın olmayan insafına bırakma zilletini!
Bir sonraki neslimiz, bugün Gazze’de kanla yazılan tarihi okuduklarında iki milyarı aşan nüfusuyla 57 İslam ülkesinin toplamı milyonları bulan ordularına rağmen bir avuç Gazzeli kardeşlerini terörist işgalcinin soykırımıyla baş başa bırakan vicdansızlığını okuyup bizden, ecdadından yani Müslüman görünümlü devletlerden nefret edecek.