Bin yıldır bu toprakların yerlisidir HÜDA PAR
Seçim atmosferine girilir girilmez altılı masa bileşenlerinin ve dahasının, radarına giren parti HÜDA PAR oldu. Dediklerimi biraz açayım; FETÖ, HDP/PKK ve ne kadar ırkçı faşist, Kemalist, seküler, DHKP-C sol fraksiyonlu ve İslam düşmanı zararlı akım varsa tümü birden HÜDA PAR’ı hedef aldılar. Bir haftadır HÜDA PAR’ı dillerinden düşürmüyorlar. Hop oturup hop kalktıkları tüm haber kanalları ve sosyal medya mecralarında yalan ve iftiralarda bulunuyorlar.
HÜDA PAR’ın parti kitapçığını neredeyse madde madde işleyip nefret kusuyorlar. Peki neymiş dertleri biliyor musunuz? HÜDA PAR’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı… Bu karar tümünü kırmızı görmüş boğaya döndürmüş vaziyette.
Bütün bu yalan, iftira ve algı operasyonlu paylaşımlarını çıktığı TV programlarında yaptığı açıklamalarla çürüten HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, kamuoyunu ziyadesiyle rahatlattı.
“Programımızda olmayan şeyleri söyleyerek bu ittifak olmasın diye uğraşıyorlar. 2012 yılında kurulduk. Bugüne kadar hiçbir arkadaşımızla ilgili açılmış herhangi bir soruşturma yoktur. Biz 2014, 2015, 2018 seçimlerine katıldık. Ve iki tane de referandum geçirdik. Anayasa değişikliğinin geçmesi yönünde oy kullandık. O zamanlar HÜDA Par yok muydu da bu kadar ses çıkarmadılar. Niçin o zaman sürekli HÜDA Par tartışılmıyordu?”
Ne yapsalar boş… yalancı ve iftiracıların foyası tutmuyor. Yalan ve iftiralara devam edenlere yönelik ise HÜDA PAR hukukçuları devrede.
En büyük korkuları, HÜDA PAR’ın meclise girme olasılığı… Ve Doğu ve Güneydoğu’da HDP/PKK’den bıkmış halkın HÜDA PAR’a temsiliyet vererek teveccüh gösterecek olması endişesi… Çünkü PKK/HDP on yıllardır Kürtlere kan ve gözyaşından başka bir şey vermedi. HÜDA PAR, parti programında Kürt meselesinin bu memleketin meselelerinden biri olduğunu ve adalet temelinde çözülmesi halinde Türkiye’nin küresel ölçekte bir güç olacağını belirtiyor. Türkiye’nin ve dahi tüm İslam coğrafyasının güçlenmesi ve birlikte hareket etmesini istemeyen batılı güçler, bundan dolayı Kürt meselesinin bir kangren olarak devam etmesi için çabalıyor. Ayrıca Türkiye’de faaliyetlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçilmesinde kilit parti konumundaki HÜDA PAR’ı saldırıların sebebi yaptılar.
HÜDA PAR, diğer partiler gibi beşeri programlara sahip olmakla birlikte en farklı özelliği bir dava partisi olmasıdır. “Din ayrı siyaset ayrı” gibi laik söylemlere veya dini, siyasetin güdümünde yürüten siyasi anlayışlara karşı çıkan HÜDA PAR; dinin siyasetten ayrı düşünülemeyeceğini aksine, siyasetin dinin hizmetinde yürütülmesi gerektiğine inanıyor.
Nasıl ki batılı ülke halklarının Hristiyan inancının yönetimlerinin tüm kademelerine yansıması oluyorsa Türkiye halkının inancı da İslam’dır. Yüzde 99’u Müslüman olan bu toplumun inancı da en doğal haliyle yönetimin tüm kademelerine yansımalıdır. Devletin dini İslam olmalıdır. Laiklik; batıda tahrif edilmiş kitabın bunalımından kurtulmak için çözüm olarak kendilerini avutmanın adıdır ve Türkiye’ye de dayatılmıştır. Azınlıkların, dinlerini özgürce yaşayabileceklerini geçmişten bugüne ispatlamış büyük bir medeniyetimiz var bizim. Tarih şahit, hiç kimse bunu inkar edemez.
‘Önce İnsan Önceliğimiz Adalet’ şiarıyla yola çıkan HÜDA PAR’a yönelik çok yönlü saldırıların elbette arka plan sebepleri vardır. Kürt halkının hakları yalanıyla 40 yıldır kan ve gözyaşının sebebi olan ABD destekli YPG/PKK/HDP’nin Doğu ve Güneydoğu’da halkı dinsizleştirme, sapkınlar üzerinden ahlaksızlaştırma ve nihayetinde bölgeyi siyonizmin büyük israil projesine dahil etme planlarını bozan yapı ve duruşudur HÜDA PAR. Bu duruşundan dolayıdır ki; arka planında ABD olan Kandil ve Pensilvanya’nın da hedefi haline gelmiştir.
HÜDA PAR tüm insanlığı Allah’ın birliğine çağıran davetiyle ‘Gelin kardeş olalım’ diyor. Çatışmacı bir dil kullanmıyor. Şiddeti asla tasvip etmiyoruz diyor. HÜDA PAR lideri Yapıcıoğlu’nun bir TV kanalında yaptığı gayet samimi ve kapsayıcı açıklaması birçok soruya cevap niteliğinde.
"Biz bölücü de değiliz, birilerinin heykelini dikme peşinde de değiliz. Bayrakla bir derdimiz yok. Bölünüp ayrı bir devlet kuralım da demiyoruz. Biz bin yıldır İslam paydasında beraber yaşayan Türk ve Kürt'ün kardeşliğini savunuyoruz. Bu kardeşliği bozanların ellerindeki argümanları alalım."
HÜDA PAR’ın kadına bakışına da değinelim... İslam’ın kadını koruyan, kollayan naif yaklaşımını her fırsatta dile getiren HÜDA PAR, kadınlara yönelik şiddetin asla kabul edilemeyeceğini açıkça ifade ediyor.
Kadını bir meta olarak gören zihniyetin veya sapkın güruhların kadın vücudu üzerinden toplumu ifsat etmelerinin önünü alma çabası güden HÜDA PAR, işte tam da bu nedenle kadını-aileyi korumalıyız dedikçe saldırıların odağı haline geliyor. Batılı şer güçlerin finanse ettiği yerli sapkın kültürel güçlerce yapılan çok yönlü profesyonel propagandalara maalesef araştırmadan inanarak sapkınların amaçlarına bilinçsizce destek çıkanlar da var ki bu vebali kaldıramazlar.
Cenneti annelerin ayakları altına seren bir anlayışa sahip dinin mensuplarıyız. Veda Hutbesi’nde kadının haklarının korunmasını deklare eden son Nebi Hz. Muhammed’in ümmeti olmaktan şeref duyuyoruz. Kadının hakkını çiğnetmeyiz. Ancak fıtrata ters hareket edenlerin hiçbir zaman iflah olamayacağını da biliyoruz.
Son söz; ‘Meyve veren ağaç taşlanır.’