• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Hz. Ali derki; “Haksızlığa karşı susarsanız hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz.”

Meğer içimizde ne kadar da “mankurtlaşmış çocuklar” varmış. Yaklaşık yüzyıldır Batı desteğindeki Siyonist çetelerce işgal edilirken israil’i devlet kabul eden ilk bu “çocuklar” değil miydi? Topraklarının yüzde doksanı gün be gün işgal edilirken israil’le stratejik ittifak geliştiren yine bu çocuklardı. Filistin denilen açık hava hapishanesinde beş milyon nüfus yaşıyorken talan ve tehcir edilmiş 12 milyon Filistinliyi nereleri ile görüyor bu ne idüğü belirsiz çocuklar merak ediyorum. Her gün ama her gün bir-iki Filistinli “evini beğendim artık burası benim” deyip bir Yahudi tarafından tartaklanıp aşağılanarak evinden çıkarılan Filistinlinin yaşadığı acıyı işkembesiyle mi hissediyor bu “Yahudi sevicisi çocuklar.”

                Yani her gün Filistin toprağı biraz daha küçülürken “bu çocukların” neresi büyüyordu göreniniz var mı? Kalan topraklarda mahallelere bölünüp mahalleler arası geçişler yasakken hangi Ortadoğu uzmanlığı gelişip serpiliyordu bu “çocukların” ve hangi ekranlarda gelişmiş ego kasıyorlardı? Bir ocaktan bu yana Siyonist çeteler tam 222 sivili katlederken hangi kınayı nerelerine yakıyordu bu “çocuklar” bileniniz var mı? Gazze ve Batı Şeria karadan, denizden ve havadan ablukaya alınıp bir şehir hapishanesine dönüştürülürken hangi süfli hisleri özgürleşti bu çocukların biliyorsunuzdur. Sahilde kaç çocuk, terörist diye Siyonist füzeleriyle vuruldu bilmez ama Fethullah Gülen gibi, korkmuş bir Yahudi çocuk için sabaha kadar ağlar bu bizden başka herkesin çocukları.

                Gazze onlarca kez dünyanın en gelişmiş hava silahlarıyla günlerce bombalanıp her seferinde 1000-2000 çocuk ve kadın öldürüldüğünde vicdanınızı bağırsaklarınıza saklıyordunuz “ey çocuklar”. Son cumartesi günü vicdanınızı kalbinize koymaya çalışırken elinizin necis yerlerinize bulaştığını görmüyorsanız bile biz görüyoruz ey israil’in necis çocukları. “Cumartesi günü” bir yerleri çok acıyanlar Filistinli çocuklar ölürken bir yerleriniz acımış mıydı “cici çocuklar.”

 Ama biliniz ki sabah akşam ağlama duvarı önünde ağlasanız da Siyonist çete nezdinde bir böcekten daha değerli değilsiniz ey Siyonizm’in evlat edindiği veletler. Zira ırkçı Siyonizm inancına göre ancak anneniz Yahudi ise siz Yahudi ve değerlisiniz. Dünyanın geri kalanı ise sadece onlara hizmet için vardır. Siz de o hizmeti kusursuz yapıyorsunuz ey “Siyonistlerin gayrı meşru çocukları.”

                İşgal edilmiş Karabağ özgürleştiğinde Azerbaycan direnişine hep birlikte coşarken Filistin direnişini aşağılayan aşağılıklar deyin hele bize siz kimin çocuklarısınız? Katliam ve işgallerinden ötürü BM’nin israil’in takmadığı aleyhine kaç karar var biliyor musunuz ey içten içe israil için içi acıyan “çocuklar”.

Filistin’e peskevit gönderemiyorken İran’ın HAMAS direnişini silah, mühimmat ve eğitim ile ayakta tutmasını tu kaka yapan tas kafalılar; hasedinizden mi yoksa Yahudi hübbünüzden mi yapıyorsunuz deyin hele. Ya daha çok Filistinliye benziyorken Yahudi boyası ile boyanıp baloya katılan devşirilmiş dağ kaçkını Kürtler siz kimin çocuğusunuz bilen var mı? Her yeni günde başkaca bir baba bulmada mahirsiniz gayrı.

                Elhasıl cumartesiden bu yana televizyonları, sosyal medyayı ve çoğunlukla iktidara yakın sözde gazeteci “çocukları” izlerken adeta cinnet geçirdim. Meğer ne büyük bir israil aşkı ve de Filistin nefreti varmış şu bizden sandığımız ancak “başkasının çocukları” olduğunu anladığımız “derin” analistlerin. İnanın bu trol ordusu parasına, konforuna, rahatına ve güce bakar. Gerisi lafügüzaftır “o çocuklar” için