• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

                Darbe ile yönetimi ele geçiren komünist partinin (ADHP) 1979’da Rusya’yı çağırmasıyla Afganistan işgali başladı. İslami cihat grupları on yıl direndi. Rusya büyük kayıplarla çekildi. Halkın desteklediği Cemiyet-i İslami lideri Prof. Burhaneddin Rabbani devlet başkanı oldu. Ancak cihad gruplarına sızan ABD, iç çatışmaları olabildiğince körükledi. Afganistan’ın ikinci İran olma ihtimali uykularını kaçırıyordu. Arkasından Taliban Pakistan’ın da desteğiyle ve Pakistan sınırından başlayıp Kabil’e kadar soluksuz ilerleyip Kabil’i ele geçirmişti.

Katı İslami yorumları olan ve sadece Müslümanlarla çatışan yapıları ya ihdas etmek ya da Suud ve BAE üzerinden finanse ederek belli başarıları kazandırttıktan sonra onları bahane ederek ve kendisine düşmanmış gibi göstererek İslam beldelerini işgal etmek; onlar üzerinden İslam’ı ve Müslümanları karalamak artık ABD’nin çok sıradan bir numarası haline gelmiştir. Yine bu yapılar sayesinde mezhep çatışmalarını tahayyül edemeyeceğimiz bir boyuta taşımıştır maalesef. Bu unsurların “ehli kitaptırlar” gerekçesiyle ABD ve israil’e dönük hiçbir saldırılarına şahit olunmamıştır. Ancak “mürted” veya “bağidirler” gerekçesiyle kendileri gibi düşünmeyen ve kendi mezheplerinden olmayan diğer Müslümanları hunharca katletmekte sınır tanımamışlardır.

Taliban’ın kabili almasıyla iç savaşlar dönemi başlamıştı. Rusya’dan kaçarken ABD’nin gölgesine girmenin bedelini ağır ödedi Afganistan. ABD’nin, tertiplediği 11 Eylül saldırılarını bahane edip 2011’de Afganistan’ı işgal etmesi çok zor olmadı. Arkasından da Irak’ı işgal etti.

Son 40 yılda dünyanın iki süper gücünün işgaline ve sayısız iç savaşa maruz kalmış mağdur, mazlum Afgan halkı, şimdi de ABD’nin plan yapıp çekileceği Afganistan’da başkaca bir “oyun”un figüranı yapılmak üzere. Daha şimdiden, tıpkı Suriye’de olduğu gibi Taliban menşeli olduğu iddia edilen ve ne hikmetse batılı haber ajanslarınca servis edilen boğaz kesme, kırbaçlama, infaz etme, kadını dövme gibi hunharca görüntüler ortalığı kasıp kavuruyor. Mezhep çatışmasını harlıyorlar.

Bilerek veya bilmeden bu ateşe odun taşımaya başlandı bile. Hiç mi ders alınmadı/alamadık Suriye’den? Taliban belde ve şehirleri almaya başladı. Arkasından mezhep ve cemaat çatışmaları başlatılacak. Batı bütün kapılarını cihad adına savaşa gidecek gençlere açacak. Ümmetin enerjisi bir kez daha bir “Batı tezgahında” heba olacak. Göçler başladı bile. Ve hepimizin bir tarafı olacağı, vahşice cinayetlerin sahneleneceği mezhepsel ve cemaatsel iç savaşın ayak sesleri iyiden iyiye duyulmaya başlandı.

Türkiye’ye de havaalanını koruma işi verilmek isteniyor. Elbette Türkiye’nin olmasını ABD’ye tercih ederiz. Ama Suriye’deki hataya düşmeme adına ABD’nin kolluk kuvveti görüntüsünü vermekten ziyade kardeşane bir niyet ile başta Taliban olmak üzere oradaki tüm gruplarla görüşerek ve gerekirse yanına İran gibi başkaca ülkeleri de alarak bir uzlaşma ve barış masası mutlaka oluşturmalı. Bu masayı asla Batılı ve Batı’cı savaş lobisi katillere teslim etmemeli. Taliban’ı, bir iç savaşın güçlü figüranı olmaktan çıkarıp uzlaşma ve barış yöntemleri ile Afgan halkının hizmetine sokmalı.

Aksi halde Hollyvood yapımı “Afganistan” adlı aksiyon “film” pek yakında gösterime girecektir.