HDP denge bozma aparatı mı?

Erken seçim mi var ne! Siyaset tartışmalarının hârı yine yükselmiş durumda. Corona salgını ikinci sırada. Tartışma HDP ile kuytu köşelerde gizli buluşma üzerine yürüyor. Bu nasıl bir dilber ki, alenen aşağılayıp içten içe de tutuşuyorlar.

Başta İktidar olmak üzere neredeyse tüm partiler, yalan yanlış stratejiler ile HDP’yi kilit parti konumuna getirdiler. HDP’nin PKK ile birlikte Kürd halkını ifsad, Ankara’ya işve, Washington’a cilve yeteneğinden devşirdiği Kürd oyları, dengedeki teraziyi bozma konumuna gelince işve-cilve, sövme-yerme sırası diğer partilere geldi. İktidar yıllarca HDP ile kolkola gezerek onu bu günlere getirdi. Sonra bir sabah “Washington-Rojawa-Kanton” rüyası ile uyanan HDP “malikaneyi” terk etti.

HDP başka iştahları kabartmaya başladı ve nitekim bir hülle izdivacından İstanbul başta olmak üzere “Büyük Şehirler” doğdu. Şimdi bu çocuklar ortada kalmış, meşru-gayrimeşrulukları tartışılıyor. “Nikah var mıydı, yok muydu? Meşru mu değil mi? Senin ki meşruydu da benim ki niye olmasın”lar hırla… gizli-kapaklı ilişkilerinin detayları ise başka filime! konu olacak kadar gayri ahlaki ve yazmaya bile hicap duyulur.

Haliyle “kilit” HDP’ye verilince onu açmak için her türlü anahtar ile ipte oynanmaya başlandı. HDP de hiçbir siyasi ahlakı tanımaksızın herkese kaş göz edince kimin onu erken kapacağı yarışı aldı başını gidiyor.

HDP bir zamanlar AK Parti ve MHP ile birlikteliğini Kürd halkına “kazanım” diye satıyordu. Sonrasında CHP ve İYİ Parti’yi kürd oylarıyla ipten almayı “başarı” diye sattı. Şimdilerde ise halkı pahalıya satacak yeni alıcılar peşinde.

Esasen İktidar’a varıp daha mutlu ve müreffeh! bir hayat sürmek daha akıllıca bir tutum ancak kendi anahtarı Kandil’in elinde; kandilin ki de Washington’da olunca bu kapıyı açmak oldukça zorlaşıyor iktidar için. Ancak yine de belli olmaz. “Seçimi kazandıran her yol mubahtır” ilkesince “Rahibi evine göndermek” gibi bir iki jest büyük izdivaçlara kadir olabilirse de; HDP’nin bozuk sicili ve herkesle “işve” yeteneği onlara güven vermiyor.

Hem sabah akşam küfür edilen hem de peşinde bu kadar koşulan başka parti hiç olmuş mu bilinmez amma, HDP’den de bu hakaret ve aşağılanmalara karşın hepsini red  ve onurlu bir duruş çıkar mı bilmem. Umudum da yoktur. Dün büyükşehirleri kazandırdığı CHP ve İYİ Parti bu gün kendisine terörist diyor. Ancak kim utana ki… Bir kere olsun Kürdlerin faydasını varlığının faydasının önüne koymamış bir HDP’den bunu beklemek abesle iştigal olsada bizi bir defa olsun yanıltmasını çok isterdik.

Hülle nikahını red ederek milletin aklıyla dalga geçiyor CHP ve İYİ Parti. AK Parti ve MHP de kolkola “süreç” yürüttüğü HDP’yi şeytanlaştırarak halkın yakın tarih hafızasıyla dalga geçiyor. Kendinizi de Kürdleri de çözümü dağda, silahta ve Washington’da arayan tek seçeneğe mahkum ederseniz çıkmaza çakılırsınız böyle. Kim çok verirse HDP kilidini o açar. Haydi kolay gele!

Haftaya da HÜDA PAR’ı yazmak ümidiyle…