• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

İnsan yaşamı çok girift, karmaşık bir yapıdadır. Asla tek düze bir yapısı yoktur. Sosyolojisi hiçbir zaman sabit bir ‘formül` bulamadı. Zira suyun, havanın, güneşin, tenin, toprağın, tarihin, dinin, üretimin, tüketimin, eğitimin insanın fiziksel ve zihinsel yapısını şekillendirdiği bilinen bir gerçektir. Bu çok etmen ile şekillenen insanın fiziksel ve zihinsel yapısı, dolayısıyla bulunulan coğrafyanın sosyolojisini de şekillendirir. Bu nedenle bu sosyoloji daimi bir değişkenlik arz eder ve çoğu kez bu sosyoloji başka bir katmana evrilirken sosyologlar ancak bir önceki katmanın analizini yaparak geride nal toplamış olurlar. Ya da çok cebri müdahaleler, yapay sosyolojiler oluştururlar ki bu durum uzun sürmez ve er geç mecrasını bulur.

İnsanoğlu var olduğundan beri aradığı en önemli husus adalettir. Yine insanoğlunun yakalayamadığı tek şey adalet olsa gerek. İki çocuğu arasında bile mutlak adaleti sağlamanın imkansız olduğu bir yaradılış donanımımız var. Bu nedenle insan ancak ‘en adil` olanla yetiniyor. Çoğu zaman da insanlık bunu da yakalayamamıştır.

Bu bağlamda son günlerde memleketimizde yaşanan seçimlerin büyük bir adaletsizlik ile yapıldığını müşahede ediyoruz.

Kimi parti yüz milyonlarca lira ile devlet tarafından desteklenirken, kimi partiler de hazineden bir lira bile alamamaktadır. Algı yönetimlerinin (zihni işgal) rey ve rengi belirlemede çok önemli olduğu günümüz dünyasında bir seçimin seçim kampanyası ve propagandasını kitle iletişim araçlarını da kullanarak yürütmeye yüz milyonlarca liranın yetmeyeceği biliniyorken; sadece belli sayıda gönüldaşının mütevazı katkılarıyla bu seçimi 81 ilde yürütmek, HÜDA PAR için bu yarışta uçak ile kağnı arabasının yarışı gibi olur. Ancak buna rağmen bazen su, hava, güneş, dağlar, taşlar sizden yana olur ve ‘sosyoloji` başka bir evreye(katmana) geçiş sürecine girerek “kağnı arabasını“alır hooop diye havaalanına bırakır. Bazen de yıllarca uğraşır da kağnının tekerlerinin takıldığı “taşı” kaldıramazsınız. Fırtına çıkar, dolu yağar, yollar çamur olur vs…

Bu manada mutlak adil şartlarda gelişmeyi, büyümeyi ve hedeflerine ulaşmayı bekleyenler hep kaldıkları yerde bekleyecekler. Asla eşit şartlarda koşma imkanını yakalayamayacaklar. Fakat her şeye rağmen azimle, kararlılıkla, inanarak ve “adalete en yakın çizgi”yi hedefleyerek hazırlanan ve koşanların yollarındaki taşların bazen yollarına taş koymak isteyenlerce ayıklandığını/ayıklattırıldığını görmüş, duymuş, okumuş, yaşamışızdır. Hakeza herkesin kendince farklı gerekçelerle farklı şekilde izah edeceği üzere bu taşların “kağnı arabası”nın tekerleğine yapışıp kaldığı sonuçlar da bu dünyanın peygamberlerle yaşadığı bir tecrübedir.

Bu seçimde şartların ve adaletsizliğin “kağnı”ya mecbur ettiği HÜDA PAR`ın tekerleğinin takıldığı taşın kalkacağı/yumuşayacağı emareleri belirmiş durumda. Hep birlikte rüzgâr olup, güneş olup, yağmur olup bu tekerleği bu tümsekten çıkaracağımız ümidiyle…