“Kürdün …, iktidar uşağına, tırşıkçısına yazıklar olsun...”

Bu sözleri okuyan biri bunun Kürt düşmanı faşist bir Arap veya Türk`e ait olduğunu zanneder. Ama tam tersi.  Bu sözler Kürt halkının haklarını savunduğunu iddia eden

HDP eski milletvekili Hasip Kaplan`a ait. Kendince, Kürt halkı kendilerine destek vermedi, emirlerine itaat etmedi, verdikleri sözde durmadı, oylarına sahip çıkmadı, ihanet ederek düşmanın safını seçti diye bu hakaretleri ediyor.  

Peki, kim tırşıkçı, kim iktidar uşağı, kim keklik soylu…? İlke, ahlak, vicdanı bir kenara bırakarak sürekli güce kuvvete tapan kim, kimlerdir? Sırf güce tapma uğruna dün Rusya ile kolkola sosyalizm edebiyatı yapıp da bugün ‘bıji serok Obama` diyenler kimlerdir?  Kürtleri dört parçaya bölen, Halepçe katliamının kimyasallarını Saddam`a veren, sırf güç ve kuvvetleri için Avrupa ile kolkola olan kimlerdir?

Kürt halkını ikiyüzlü davranmaya zorlayan kimlerdir?

İstemediği, sevmediği halde halkı meydanlara çıkmaya zorlayan; esnafı, zarar ve iflas pahasına, ekmek teknesi işyerinin, kepenklerini haftalarca kapatmaya zorlayan kimlerdir?

Kürt ana ve babalarını; oğlunu, kızını kurtarmak için PKK`ci gözükmeye zorlayan, bağış adı altında haraç alanlar kimlerdir?

İffetini, namusunu; evinin, köyünün mahremiyetini korumak için köylüleri korucu olmaya zorlayan kimlerdir?

Belediyenin tüm vatandaşlara sunduğu basit sıradan hizmetleri dahi alamayan, bir belgeyi, bir imzayı PKK`ci gözükmedikçe alamayan, bunun için haraç alanlar kimlerdir ve hangi partinin belediyeleridir…?

İnancından, örfünden ayrılmayan Kürt; misafirperverdir, civanmerttir, Vefalıdır, yardımseverdir. Akrabasına, komşusuna, köylüsüne düşkündür. Güce tapmayı, yalakalık yapmayı bilmez. İçi ne ise dışı da odur, dışı ne ise içi de odur. İhanete, arkadan vurmaya yabancıdır. Dostunu, arkadaşını yarı yolda bırakmaz. Verdiği sözden ölümü pahasına caymaz. Allah`ına, Peygamberine, dinine düşkündür. Emin ve güvenilir olması hasebiyle askerlikte birçok subay ve üst rütbeli komutan, postasını Kürt askerlerden seçmektedir.

Böylesine emin ve güvenilir bir halk, PKK`nin fikir ve düşüncesiyle bozuldu, ifsad edildi. Dininden, inancından örf ve geleneğinden koparıldı. Özünden koprıldıkça güzelliklerini kaybetti.  Sistemin yüz yıldır yapamadığını maalesef PKK kısa bir sürede yaptı. Devlet, bizden değildi, ama PKK bizdendi. Bizden olunca, süzgeçlerden geçebildi, bünyeye rahat bir şekilde sızabildi.  Gittiği yere rengini ve kokusunu veren Kürt halkı, Bukalemun gibi ortam ve şartlara göre kendini uyarlamaya başladı. Dün korku ve menfaatten dolayı PKK`nin yanında olanlar, korku ve menfaat bitince kenara çekildiler.

Bu durumdan en son rahatsız olması gereken Hasip Kaplan ve avanesidir. Bunun müsebbibi kendileridir. Bu durumun yaşanmasını istemiyor ve gerçekten rahatsız iseler, Kürt halkına yaptıklarından dolayı, çektirdikleri maddi-manevi acılardan dolayı özür dilemeliler. Tez elden Kürt halkını özüne, inancına, örfüne döndürecek çalışmalara başlamalılar.

Onurlu ve erdemli bir toplum, ancak kalplere Allah korkusu yerleştirilerek yetiştirilebilir. Temenni ve umudumuz; halkın bu tür çağrılara cevap vermeyip metanetini korumasının, korku veya menfaatten değil, gerçekleri görmesinden olsun. Sadece Kürdün değil, tüm insanların iktidar uşağına, tırşıkçısına yazıklar olsun, diyoruz.