Ektiğini biçen Batı
Saldırı haberi duyulur duyulmaz, ortada somut bir delil, bulgu bulunmadan tüm haberlerde ve yorumlarda olay Müslümanların üzerine yıkılmaya çalışıldı. Yorumcular İslam`a olan kin ve nefretlerini kusmaya başladılar. Bereket versin saldırgan yakalanıp suçunu itiraf edince şeytani emeller akim kaldı. Saldırıyı bir Müslüman değil, Norveçli İslam düşmanı bir faşist olan Andreas Behring Breivik yapmıştı.
Norveç, altmış yıl sonra ilk defa böyle bir olay yaşarken, Müslümanlar ve İslam ülkeleri hergün buna benzer olayları yaşamaktadırlar. Afganistan, Pakistan, Irak, Filistin`de gün geçmesin ki bir patlamayla veya işgalci Batı`nın saldırılarıyla kendi topraklarında kanları akıtılmasın. Bunun müsebbiblerinden biri de Norveç`tir.
Batı dünyası, bir asrı aşkın süredir insanlığı ifsad tohumlarıyla zehirlemektedir. Milliyetçilik akımıyla ümmet mekanizmasını parçalayarak halkları birbirine düşman etti. Sosyalizm ve komünizm kafasıyla insanları Allah`tan uzaklaştırıp ateistleştirdi. Kapitalizmle insanoğlunu ruhtan, erdem ve faziletten soyutlayarak maddeci, menfaatperest bireyler yetiştirdi. Emperyal, işgal, sömürü politikalarıyla dünyanın dört bir tarafını acı ve ölümlere boğdular.
Batı insanı hiç kimseyi suçlamasın. Bu saldırılarla ektiğini biçiyor. Banal, egoist, kendi çıkarı için tüm insanlığı ateşe atmaktan çekinmeyen birey ve toplumlar yetiştirdiler.
Avrupa`da son dönemlerde aşırı sağ parti ve faşist düşüncelerin yükselmesi ve gittikçe prim yapması hiç de hayra alamet değildir. İslami simgeler olan peçe, başörtüsü, cami ve minarelere sınırlama ve yasaklar getirmekle faşizan, İslam düşmanı bir nesil yetiştirilmektedir. Bunda Avrupalı lider ve siyasetçilerin, akademisyenlerin rolleri inkâr edilemez.
Bu kanlı eylemi yapan Breivik, ülkesinde yabancılara ve göçmenlere devletin yaptığı insani yardımları eleştirirken; kendi topraklarında ambargo altında olan Filistinlileri görmüyor mu? Ülkeleri işgal edilerek yeraltı ve yerüstü zenginliklerinin Norveç`in de dahil olduğu Avrupa`ya aktığının farkında değil mi? İnsanların ülkelerindeki baskı ve zulümden kaçarak veya maddi açıdan daha iyi bir hayat yaşamak için ülkelerine iltica eden insanların bu duruma düşmesinde kendi ülkesini ve Avrupa`nın ne kadar pay sahibi olduğunu da bilmiyor mu?
Norveç, dünyada kişi başına düşen milli gelirin en yüksek olduğu beş ülkeden biri. Buna karşılık intihar olaylarının en fazla yaşandığı ülke ve aynı zamanda ateistlerin nüfus oranının en fazla olduğu ülke. Norveç, güya Dünyanın en huzurlu ülkesi, polislerin bile yer yer silah taşımadığı bir yer. Barış havarisi kesilirken dünya silah ticaretinin kaymağını yiyen ülkelerden biri aynı zamanda. Dinamiti bulan, yirmi ülkede doksan silah fabrikası olan, siyonist katil liderlerden Meneham Begin, Şimon Perez, İzak Rabin`e Nobel Barış ödülleri veren ve Nobel ödülleri ülkesi Norveç...
Gazeteleri ve basını İslam`a ve mukaddesatlarına iğrenç saldırılarla meşhur olurken, ahlâksızlığın zirvesi olan eşcinsel evliliklerini yirmi yıldır yasal olarak kabul etmiş. Maliye Bakanları kendisi gibi erkek olan birisiyle şatafatlı törenlerle evlenmekten çekinmemiştir.
Böyle bir toplumdan hak, adalet-huzur beklenebilir mi? Batı`nın yaktığı bu ateş artık kendilerini de yakmaktadır. Müslümanlara ve diğer insanlara karşı ekilen kin, nefret tohumları kendilerine geri dönmektedir.
Yunanistan, İspanya, Danimarka ve diğer Avrupa ülkelerine sıçrayacak ekonomik krizler ve manevi hastalıklarla nasıl baş edecekler? Elindeki mal, mülk ve imkânları kardeşi, anne-babasıyla dahi paylaşmayan Avrupalı, tanımadığı insanlarla bunları nasıl paylaşacak? Lükse, israfa alışmış insanlar yaşamlarından nasıl taviz verecek, kemer sıkma politikalarına, yerine göre yokluğa nasıl razı olacak?
Batı dünyası ve insanı, rahat ve huzur arıyorsa, bu tür acıları yaşamak istemiyorsa; şu an savaştıkları İslam ve aziz Peygamberinin dusturlarına sarılmak ve toplumu buna göre inşa etmek zorundadır. Yoksa dünya ve ahiretleri harap olacaktır...