Küfrün büyük oyunu ve yeni Haçlı ittifakı

Küfür, Müslümanların enerjisini tüketmek için ardı ardına şeytani palanlarını devreye sokmaya, Müslüman kanının akmadığı, Müslümanların birbirini boğazlamadığı tek bir İslam toprağı bırakmamaya karar vermiş. Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Libya ve diğer beldeler. Bu şeytani planlarını devreye sokarken de kendi kayıplarını en aza indirme ve Müslümanların kayıplarını en yüksek düzeyde tutmaya büyük özen göstermektedir. Bunun için de Müslümanların enerjilerini bitirme, birbiriyle çatıştırma ve savaştırma yöntemini ustalıkla yürürlüğe koymakta, daha önce attığı fitne tohumlarının semerelerini alırken yeni fitne tohumlarını ekmekten de geri durmamaktadır.

Amerika ve küfür için temel mesele, çıkar ve menfaatlerinin güvende olması ve dokunulmamasıdır. Müslümanların öldürülmesi, katliamlara uğraması, var olan hareketlerin radikal köktendinci, Şii veya Sünni olması hiç te önemli değildir. Yeter ki çıkarlarına ve kırmızıçizgilerine dokunulmasın. Kırmızıçizgilerine dokunanın ipi çekilir, yalan ve iftira kampanyası başlatılır, insanların gözünde canavarlaştırılır, ekonomik ambargolar, siyasi ve askeri planlar devreye sokulur.

Amerika`nın amacı Müslümanlara yardım ve zulme karşı olmak ise öncelikle israil`i durdurması, Myanmar`da, Güney Afrika`da, Urumçi`de ve diğer yerlerde katliama uğrayan Müslümanlara yardım etmesi gerekmez mi? Azınlık bir Ezidi nüfusu için seferber olan dünya kamuoyu neden Filistin, Suriye ve Irak`ta katledilen yüzbinlerce masum için, evlerini barklarını terk etmek zorunda kalan milyonlar için harekete geçmiyor?

Canlarını kurtarmak için Türkiye ve diğer komşu ülkelere sığınan Suriyeli Kürtlere hain, kaçak muamelesi yapan ‘topraklarınıza dönün ve savaşın, orada özerk kantonlar kurduk` diyen PKK ve BDP belediyeleri, kadın ve çocuklarını bırakarak kaçan Ezidileri neden el üstünde tutuyor?

Bu kirli planların en yenisi Irak`ta sözde IŞİD`e karşı uygulamaya sokulmakta ve bunun üzerinden ümmete yeni bir dizayn verilmeye çalışılmaktadır. Oluşturulmaya çalışılan bu yeni Haçlı ittifakıyla Müslümanlar öncü piyadeler olarak kullanılacak, bir taşla onlarca kuş vurma hedefleniyor. Bunlar:

IŞİD üzerinden İslam ve Müslümanlar ha bire karalanacak. İslam devleti, hilafet, mücahit denince insanların zihninde kafa kesme, koparma ve kan görüntüleri dışında bir şey canlanmayacaktır.

Özerklikten bağımsızlığa adım atmaya çalışan, İslami bir yönetim istemese de İslam`la direk savaşmayan, Amerika`nın isteklerine ‘hayır` deme potansiyeline sahip Irak Kürdistan yönetimi ve Mesut Barzani`ye şu mesaj verildi. ‘Bak, Amerika olmadan sen bir şey değilsin.` Irak Kürdistanı`nda Barzani eliyle İslami yapılar ve Müslümanlar tasfiye edilecek. Barzani, ya direnecek ya da 28 Şubat türü uygulamaları yürürlüğe konacak.

PKK, mağdur ve Kürt halkının meşru temsilcisi ilan edilerek Amerika ve Avrupa`nın terör listesinden çıkarılacak. Ezidileri koruma bahanesiyle Ira Kürdistanı`na yerleşen PKK, Kürtler arası bir çatışma için el altında tutulacak.

Suriye`de Ahraru Şam`ın tüm lider kadrosu şehit edilerek (bu saldırının Ürdün istihbaratının eliyle gerçekleştiği yönünde bilgiler gelmekte) İslami muhalefetsiz bir Suriye hedeflenmektedir. ‘Suriye`de bize uygun partner yoktur` diyen Obama`nın açıklamaları bunu teyit ediyor.

Bütün bunlardan daha vahimi ise Amerika`nın daha güçlü bir şekilde İslam coğrafyasına yerleşmesi, köktendinci ve terörizmle savaş adı altında Müslümanları birbiriyle mütemadiyen vuruşturmasıdır. İngiltere Savunma Bakanı`nın, ‘IŞİD ile savaşmak için 500 milyar dolar gereklidir` açıklaması yabana atılmamalıdır. Bu para IŞİD için fazla bir bütçedir.

Müslümanlar kesinlikle bu oyuna gelmemelidir. Ne cemaatler ne de devlet ve hükümet yetkilileri. Türkiye`nin bu şeytani koalisyonda velev ki rehineleri için olsa bile askeri olarak yer almak istememesi olumludur. Yusuf Karadavi`nin açıklamaları bu yönde olumludur. Müslümanlar kendi sorun ve problemlerini kendi aralarında çözüme kavuşturmalı, terörist te olsa, radikal de olsa, zalim de olsa ‘bizim aile içi meselemizdir, biz kendi aramızda bunu hallederiz` deyip Amerika`nın şeytani planları atıl bırakılmalıdır. Mazlum ve mağdur Müslümanlara ümmetçe sahiplenmeli ki kurtarıcı diye Amerika`nın kapısını çalma fırsatı verilmemelidir. Müslümanlar elzem bir şekilde kendi tağut ve zalimlerinden kendi özgür irade ve inisiyatifleriyle karşı durmalıdır. Bazı İslami camialara veya o isim adı altında yanlış yapan hareketlere, küfrün kışkırtmalarıyla değil, İslami sorumluluğun bir gereği olarak karşı durulmalıdır. Bunu yaparken Amerika ve küfrün ağzıyla değil, kendi yöntem ve uygulamalarıyla olmalıdır.