Bize ne oluyor?
Geçmişte Osmanlı’nın yıkılarak parçalanması, küçük ulusal devletçiklere bölünmesi, ümmetin başsız ve birliksiz bırakılması, Filistin’de İngiliz Mandasının kabul edilmesi…
Bütün bu adımların tek bir hedefi vardı.
Siyonist rejimin İngiltere himayesinde adım adım devletleştirilmesi ve Siyonist rejimin kurulduğunun ilanı…
Siyonist rejim kuruldu ama bu yeterli değildi.
Kudüs işgal edildi; ama bu da yeterli değildi.
Mescid-i Aksa’nın da içinde olduğu başkenti Kudüs olan bir siyonist devlet olmalıydı.
Aradan geçen 80 yıl, ümmet üzerinde yapılan ameliyatlar, devreye sokulan fitne planları ve ihanetlere rağmen istenilen şeytani hedeflere ulaşamadılar.
Siyonist rejim, kendini bir türlü güvende hissetmedi, ümmet onu kabul etmedi.
Onca işgal ve katliama rağmen Filistin’deki direniş bitirilemedi.
Komşu ülkelerdeki ihanet içindeki yöneticilerle anlaşıldı ama halklarla normalleşme sağlanamadı.
Aksa Tufanı ile birlikte bir asırdır tahkim edilmeye çalışılan siyonist rejimin ‘örümcek ağından’ ibaret olduğu görüldü.
Aksa Tufanı, siyonist rejimin, dış destek olmadan ayakta kalamayacağını ispatladı.
413 gündür Gazze’de direniş devam ediyor. Onca yıkım ve katliama, onca füze ve bombaya, bütün silahlar ve yöntemler kullanılmasına rağmen Gazze’nin direnişi bitmedi, bitirilemedi.
Siyonist rejim ve onu destekleyen ABD ve diğer emperyalistler, siyonist rejimin askeri anlamdaki bir yenilgisinin sıradan askeri bir yenilgi olamayacağını, bu yenilginin onun sonu ve yıkımıyla sonuçlanacağını gayet iyi biliyorlar.
Bunun için var güçleriyle siyonist rejimin etrafındaki ülkelerde ameliyat gerçekleştiriyorlar.
Hedef, bütün komşu ülkelere siyonist rejimin varlığını kabul ettirmek ve ona hizmet eder hale getirmek..
İslam coğrafyasında siyonist rejime tehdit ve tehlike olabilecek tek bir devlet ve yönetim bırakmamak.
Bu hedeflerine varmak için İslam coğrafyasını yeniden dizayn etmek, yeni bir Sykes-Picot’u devreye almak istiyorlar.
Müslümanlar, yeni bir Sykes-Picot’a izin vermemelidir.
Bunu akim bırakmanın yolu, Gazze ve Kudüs’ün sürekli gündem olması, Kudüs davası etrafında bir birlik sağlanmasıdır.
Gazzeli kardeşlerimiz direnmeye devam ediyor, asla teslim olmadılar…
Siyonist rejim ve onu destekleyenler bombalamaktan, öldürmekten bıkmadılar, hala kadın ve çocuklarımızı katletmeye devam ediyorlar.
O zaman bize ne oluyor ki, bıkmış bir halde meydanları boş bırakıyor, Gazze’yi duasız ve yardımsız bırakıyor, Gazze dışındaki tali konu ve meseleleri konuşuyor gündem yapıyoruz?
