Rusya’nın bir günde yaşadığını Gazze altı aydır her gün yaşıyor…
Kudüs, hep eksen oldu ve eksen olmaya da devam edecek.
Son bir buçuk asırdır dünyadaki bütün gelişmeler, savaşlar, ittifak ve ihtilaflar Kudüs’e göre şekillendi ve şekillenmeye devam ediyor.
Osmanlının parçalanarak onlarca suni ulus devletin kurulması, bu devletlerin hiçbirinin kendi ayakları üzerinde durmasına ve güçlenmesine izin verilmemesi, ümmet ve kardeşlik bilincinin yok edilmeye çalışılması, Siyonist işgal rejiminin kurulması…
Altı aydır devam Gazze’deki işgalci rejimin soykırım saldırıları ve İslami Direnişin ve izzetli Gazze halkının sabır ve metaneti; bütün denklemleri yerle yeksan etmektedir.
İşgalci rejim, bataklığa saplandığı Gazze’den çıkamıyor.
Yutmaya çalıştığı Gazze, bir kılçık gibi boğazına saplanmış durumda.
Yutsa, yutamıyor, atsa atamıyor.
Yutmak ya da atmak için hamle üstüne hamle yapıyor fakat nafile…
Halkı ve direnişin sabrını bitirmek için bütün yol ve yöntemleri kullanmaktadır.
Halka karşı açlığı acımasız bir silah olarak kullanmaktadır.
Direniş ve liderleri hakkında akla hayale gelmeyen çirkin yalan ve iftiraları yaymakta.
Gazze’yi gündemden düşürmek için dünya genelinde sunî gündemler oluşturmaktadır.
Rusya’nın başkenti Moskova’daki bir Konser Salonu’na yüzden fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan bir saldırı yapıldı.
Bu saldırıyı yapanların kimlikleri, mekân ve zamanlaması, üstlenen örgütün ismi, ABD’nin birkaç gün öncesinden bu tür saldırılar için vatandaşlarını uyarması... Bunların hepsini bir kenara bırakarak bu olay üzerinden Gazze, gündemden düşürülmeye çalışılmaktadır.
Moskova’daki olayda yüzden fazla kişi öldü, yüzlercesi yaralandı, doğrudur. Ama Gazze’de altı aydır her gün yüzlerce kişi tarihin en vahşi bombardımanı altında katlediliyor.
Yaralıları taşıyacak ambulans, tedavi edecek doktor ve hastaneler dahi vuruluyor.
Bombalanan bina enkazları altında binlerle ifade edilen cesetler var.
Açlıktan bebekler ve insanlar vefat ediyor. Saldırılar, uçaklarla, füzelerle, yasaklanmış fosfor bombalarıyla yerleşim yerlerine ve sivil halka karşı yapılmaktadır.
Bütün bunlar dünyanın gözü önünde yapılıyor.
İşgal rejimine silahları veren, destekleyen, kendini insan hakları havarisi ilan eden ABD ve Batı dünyasıdır.
Ne olursa olsun, işgal rejimi bu savaşı kazanmadı ve kazanmayacaktır. Onları destekleyen, imkân ve olanağı olduğu halde bir şey yapmayıp bu zulmü seyreden herkes bunun vebalini taşıyacaktır. Ama bu dünyada ama ahirette bunun hesabını verecektir.
Gazze gündemden düşmedi ve düşmeyecektir. Şehitlerin pak kanları, muhakkak zulme galebe çalacaktır…