• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Türkiye yerel seçim sath-ı mailine girdi.

Kesin listelerin YSK’ya teslim edilmesiyle ortalık daha da canlanacak, seçim dışında pek bir gündem olmayacak gibi…

Diğer taraftan Gazze’ye yönelik Siyonist soykırım saldırıları devam etmekte.

Her gün yeni şehit haberleriyle birlikte 4 aydır devam eden vahşi ablukadan dolayı tam bir trajedi yaşanmaya devam ediyor.

Böyle devam ederse, Filistinli kardeşlerimiz, bombalarlar ve kurşunlarla değil, kitlesel halde açlıktan vefat edecekler.

Bütün insanlık bu acımasızlık karşısında istenen, beklenen tepkiyi veremiyor.

Bu saldırı ve soykırımı durduramayan her tepki ve eylem yetersizdir, eksiktir.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Filistin halkı, kadınıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla direnmeye devam ediyor. Bombalarla yıkılan, yerle bir edilen binaların moloz ve kalıntıları terk etmeyen halk, evlerini, mahalle ve köylerini terk etmiyorlar.

Biliyorlar ki terk ederlerse bir daha geri dönemeyeceklerdir. Tıpkı ataları, babaları gibi…

Direniş, kıt ve sınırlı imkânlarıyla destanlar yaratmaya devam ediyor. Her gün onlarca Siyonist asker, tankları ve buldozerleriyle havaya uçuruluyorlar.

Yıllar önce bir iki Siyonist askerin yaralanması ya da ölmesi, direniş açısından büyük bir zafer olarak kutlanırken, şu anki Siyonist kayıpları cidden büyük bir hezimet ve direnişin büyük zaferidir.

Afganistan, nasıl ki dönemin süper gücü SSCB için bir hezimet ve çöküşünü hazırlamış ise Gazze de inşallah siyonizmin sonunu getirecektir.

ABD ve siyonizme destek veren batılı güçler,  bu durumu fazla sürdüremeyeceklerdir. Geçen her gün, her hafta, siyonizmin aleyhine işlemektedir.

Cihat ve direniş, sabırdır. Bu zorlu ve meşakkatli yolda sabreden kazanır. Kim daha çok sabrederse başarı ve muvaffak olur.

Bu sabır, sadece Filiskin halkı ve direnişi için geçerli değildir. Bizler de Gazze için Kudüs için yaptıklarımızı sürdürmeli ve gittikçe dozajı artırmalıyız.

Meydanlardan ayrılamama, parasal yardım, medyada gündem etme, boykota devam ve dualarımıza devam etmeliyiz. Üç aylardan Şaban’a gireceğimiz bugünlerde sa’y ve gayretimizi daha da artırmalıyız.

Türkiye’nin seçim havasına girdiği bu dönemde Gazze, ikinci plana atılmamalı. Tam aksine Gazze ve Kudüs seçimlerimizin ve tercihlerimizin de mihveri olmalıdır.

Gazze’ye ve Kudüs’e bigane kalan, seçim vaatlerinde, gündeminde Kudüs olmayan, Gazze olmayan, derdi ümmet olmayan adaylara biz de bigane kalalım. Onları görmezden gelelim.

Seçimi Gazze’den, Gazze’yi seçimden ayrı düşünmeyelim.

Dışarda etkin ve güçlü olmak için içerde de güçlü olmalıyız.

Yüreği Gazze ve Kudüs için atan aday ve partileri tercih edelim. Bu adayların kazanacakları şehirleri Gazze ve Kudüs ile kardeş şehirler yapalım.

Gazze ve mazlum coğrafyalara yardım etmek, dertlerine derman olmak için güçlü olmak zorunda olduğumuzu bilelim.

Ki uçaklarda uçuş öncesi yapılan bilgilendirmede şu noktaya dikkat çekilir.

Uçaktaki herhangi bir tehlike anında size doğru açılan oksijen maskesini kendinize doğru çekin,  burnunuza ve ağzınıza takın ve ondan sonra çocuklara ve yanınızdakilere yardım edin, denilir.

Gelin bu seçim Gazze’nin Kudüs’ün seçimi olsun.