• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Dünya üzerinde ABD’nin bir hegemonyası var. Dünya genelinde ABD’nin dokunulmazlığı var. Bu hegemonya ve dokunulmazlığı da sahip olmuş olduğu güç ile sağlamaktadır.

Askeri güç ve bu askeri gücü besleyen, devam ettirmesini sağlayan ekonomik güç.

Bu iki güç daima birbirini beslemektedir. Biri olmadan diğeri olmaz.

ABD bu diktasını sadece kendi topraklarındaki güçten almamaktadır. Okyanuslardaki uçak gemileriyle desteklenen filolardan ve kendi toprakları dışındaki askeri üslerden almaktadır.

İstediği an istediği yeri dakikalar içerisinde bombalamakta, askeri operasyonlar yapmaktadır.

Bir ülkede ABD üssü varsa orası ABD’nin hegemonyasındadır.

Bir ülke, kendi topraklarında ABD üssü istemiyorsa bu onun hegemonyasını kabul etmediğinin işaretidir.

Bu üsler sayesinde ABD, dünyanın her tarafına müdahale etmektedir. Ülkelerde kaos çıkarmak, darbe yapmak, ülkenin iç siyasetini dizayn etmek, istihbarat sağlamak, adam kaçırmak ve sorgulamak, kendine adam devşirmek dahil her türlü kirli işlerini de buralarda yapmaktadır.

Türkiye’de bulunan İncirlik Üssünde yapılan kirli işleri anlatmak için ciltlerce kitap yazılabilir.

Ki Aksa Tufanı’ndan sonra Siyonist israile her türlü askeri destek bu üslerden sağlandı ve halen sağlanmaktadır.

Dünya genelinde irili ufaklı kimi bir ofis, bir radar, kimisi bir liman kimisi de bir şehir büyüklüğünde olan 800 tane üssü var. Bu üslerin ABD’ye yıllık maliyeti 200 milyar doları bulmaktadır.

Farklı 17 ülkede bulunan bu üslerdeki askeri personel sayısının toplamı 180 bin, 70 bini İslam coğrafyası olarak adlandırdıkları Ortadoğu’da bulunmakta. Bu ülkelere, Katar, Ürdün, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE, Türkiye dahildir.

ABD’nin kendi topraklarından sonra en fazla üs (87) ve en büyük üssü bulunan ülke Almanya’dır.  

ABD’nin 1949 yılında Almanya’da kurduğu Ramstein üssünde 53 bin ABD’nin askeri personeli bulunmakta. Bu üs, ABD toprakları dışındaki en büyük üssü olma özelliğini de taşıyor.

Almanya’dan sonra 86 üs ile Japonya, 64 üs ile Güney Kore, 29 üs ile İtalya ve 16 üs ile İngiltere takip ediyor.

Almanya’nın İkinci Dünya Savaşında ABD ile savaşa girdiği ve yenilginin ana müsebbibi olduğu, hakeza Japonya ile de savaşa girdiği ve Japonya’ya iki tane atom bombası atarak bir anda 300 bin Japon’u öldürdüğünü göz önüne aldığımızda bunun ne kadar önemli olduğu anlaşılacaktır. Kore ile de 1950’de yıllarca savaştığı hatırlanmalıdır.

Türkiye, kendi topraklarında barındırdığı 9 üs ile bu sıralamada 9. Sırada yer almaktadır. Bunların en büyük ve en bilineni İncirlik Hava Üssü’dür. Toplamda 2500 askeri personelin olduğu varsayılıyor.

Bilinen bu üslerin dışında gizli, açıklanmayan, NATO veya o ülkenin üssü gözüken ama gerçekte ABD’nin hakimiyetinde olan üslerin de olduğunu bilmek lazım.

Üç gün önce ABD’nin Ürdün'ün kuzeydoğusunda, Suriye sınırı yakınındaki Rukban'da Tower 22 adlı üs SİHA’larla hedef alındı. Saldırıda 3 ABD askeri ölürken onlarcası da yaralandı. Son dönemlerdeki saldırılarda ABD ilk defa bu kadar kayıp verdi.

ABD her kanaldan bu saldırının karşılıksız kalmayacağını ve hesap sorulacağı tehditlerini savurdu.  İran, saldırılarla bir alakasının olmadığını açıklarken, Ürdün, üssün kendi topraklarında olmadığını açıklayarak ABD’nin hışmından kurtulmaya çalıştı.

ABD üsleri dünya üzerinde bu şekilde var olduğu müddetçe dünya genelinde huzur ve barış olmayacaktır.

Siyonist işgal rejimi, Filistin’de ve İslam coğrafyasındaki işgal ve katliamlara devam edecektir.

Bu üslerin var olduğu ülkelerde işgal, hegemonya, kaos ve sorunlar bitmeyecektir.

ABD’nin olduğu değil, olmadığı bir topak parçası ve ülke güvendedir.

ABD’nin olduğu hiçbir yer güvende değildir.