• DOLAR 34.37
  • EURO 37.046
  • ALTIN 2972.541
  • ...

Rahmetli Şehit Seyyid Kutub’un meşhur bir sözü vardır.

Bir düzenin bir düzeni yok etmesi, alt etmesi için yıkacak sistemin, yıkılacak sistemden çok daha düzenli olması gerekir.’

Filistin İslami Direnişinin Siyonist işgal rejimine yönelik başlattığı ‘Aksa Tufanı’ Operasyonu bir haftayı aştı.

Gazze, sokak sokak, mahalle mahalle yakılıp yıkılıyor. Hastaneler, camiler bombalanıyor. Savaşlarda kullanılması yasak olan fosfor bombalarını meskûn yerlere atıyorlar.

Abluka altında olan Gazze’ye su, elektrik, doğalgaz, gıda ve ilaç girişi engelleniyor.

Direnişin bu başarısı siyonisteri yenilemez, alt edilemez, MOSSAD havada uçan sinekten bile haberdardır diyenleri ürküttü. ‘Bu durum MOSSAD’ın bilgisi dahilinde gerçekleşti. Ki böylece, Gazze’yi yerle bir etme fırsatını versin.’ Analizleri gırla gidiyor gitmesine de şu hakikat da kendini ümitsiz, kör gözlere gösterdi.

Bir sistem ne kadar güçlü ve mükemmel olursa olsun, daha mükemmel ve düzenli olan başka bir sisteme yenilmek zorundadır. Bu sünnetullahın bir kuralıdır.

Gazzeli mücahidler, miskin miskin oturup kaderlerine ve Siyonistlerin vicdanlarına teslim olmadılar.

Bütün imkânsızlıklara rağmen pes etmediler, inandılar, çalıştılar.

Genelkurmay başkanı Muhammed Deif dahil en tepedeki kadrolar, acaba ailesini ve çocuklarını doyasıya görebiliyor mu, doyasıya güneşi görebiliyorlar mı?

En ufak bir tedbirsizlik ve ihmali kendi ve arkadaşlarının canıyla ödeyen mücahitler, bu aşamaya gelene kadar ne kadar bedel ödediler?

Bütün bunlardan ders ala ala bu aşamaya geldiler.

Elbette işgalci de boş durmadı. Bir mücadelede kim daha çok çalışır, kendini yeniler ise ipi o göğüsleyecektir.

Gazze, küçük olabilir, imkânları az olabilir ama bir devlet aklı ve beyni ile çalışmaktadır.

Direniş, uçak ve tankları olmayan, düzenli bir ordu şeklinde hareket etmektedir.

Direniş, manevi alanda da boş durmadı.

İslam coğrafyası içerisinde camilerin en çok aktif olarak kullanıldığı yer, Gazze’dir.

Öyle ki insanlar kendilerini tanıtırken, ‘ben filan caminin müdaviyiyim’ diyorlar.

Camiler sabah namazında dahi kadın-erkek ve çocuklarla tıklım tıklım olur.

Küçücük Gazze’de Kur’an’ın bütününü ezberleyen hafız sayısı 60 bin. 83 milyonluk Türkiye’de toplam 200 bin hafız olduğu göz önüne alınırsa 60 binlik rakam çok yüksek. Bunun yanında kısmi hafız olanların sayısı çok daha fazla.

Tamamı hafız olan askeri birlikler oluşturdular. Cihat, izzettir, ümmetin kurtuluş yoludur. Bu cihadı zikir ve ibadetle süslediler. Tek kanatla değil, çift kanatla uçtular.

Selahaddin, gece asker çadırlarını teftiş ederken, horlama sesi gelen çadırları görünce ‘ben burada yenilginin kokusunu alıyorum’ diyerek manevi alandaki eksikliğin zafere engel olacağını ifade etmiştir.

Direniş, Allah’ın zafer va’dine inanarak, Siyonistlerden daha çok çalıştı, daha çok gayret etti. Allah’ın yardımını hak etmeye çalıştılar.

Siyonistler gibi daha çok yaşamayı istemek yerine, şehit olmaya koştular. Böylece Siyonist sistemi alt ettiler.