Bebek ve çocukları katleden günümüzün Firavun ve Nemrudu, siyonistler….
Canlılar arasında en masum ve savunmasızı şüphesiz yavrulardır, bebeklerdir.
Allah’ın ‘Adil’ sıfatının bir tecellisi olarak en çok savunulan ve koruma altına alınanlar da bu yavrulardır.
Doğar doğmaz müşfik, şefkatli olan bakıcı anneleri hazırdır. En saldırgan, parçalayıcı, vahşi olan hayvan dahi kendi yavrusuna karşı son derece koruyucu ve müşfik bir bakıcıya dönüşür. Kendi yavrusunu koruma içgüdüsüyle bir tavuk hayatını hiçe sayarak bir canavarla savaşmayı göze alır.
Bu ilahi koruma şemsiyesi, yavru büyüdükçe, kendi ihtiyaçlarını gidermeye başladıkça azalır ve ortadan kalkar.
Bu koruma, sadece anne ile sınırlı değildir. Çevre ve toplum, yavru ve bebekleri korur, kollar. Anneleri olmayan yavrular, toplum tarafından himaye ve koruma altına alınır.
Firavun’un bütün bebekleri öldürme emrine rağmen, yeni doğmuş Musa aleyhisselamın Firavun’un sarayına alınmasına ve himaye edilmesine esas sebep de bu şefkat sebep olmuştur.
Çocukları masum ve günahsız olmalarıyla birlikte bir toplumun ve neslin geleceğidir, sermayesidir. Bir toplumun geleceği, niceliği, doğum oranı ve çocuk sayısıyla değerlendirilir.
Çocuğu olmayan bir aile ‘kör ocaktır, ebterdir, nesli kesiktir.’
Bir toplumun geleceğini bitirmek istiyorsan, doğum sayısını azalt, çocuklarını öldür ya da yeni nesli köklerinden ve geçmişinden kopar…
Bebek ve çocukları öldürmek; Firavun ve Nemrutların, cahiliye içinde debelenen müşriklerin fiillerindendir.
Nemrut, gördüğü bir rüyada, doğacak bir çocuğun saltanatına son vereceğini görür ve bu rüya üzerine yeni doğan bütün çocukları acımasızca katletme emri verir.
Firavun, İsrailoğularının soyunu kurutmak, nüfusunu kontrol altına almak için erkeklerini öldürtür ve kızlarını da kendine hizmetçi olarak alır.
Arabistan’da müşrik cahiliyesinde kız çocukları, bir ailenin yüz karası olarak görülürdü. Buna binaen, doğan kız çocukları bizzat baba ve yakın akrabaları tarafından diri diri toprağa gömülürdü.
Günümüzde de bebek ve çocukları siyonist işgal rejimi katletmekte… Firavun ve Nemrutların zulümlerini onlar yapmakta. Tarihte kendilerine yapılanların daha beterini Filistin halkına ve çocuklarına uygulamakta.
Uluslararası bütün kanun ve sözleşmelerde, çocukların katledilmesi, şiddete maruz bırakılması, hapsedilmesi yasak olduğu halde…
Siyonist israilin şu ana kadar katlettiği Filistinlilerin üçte biri çocuk… Çocukların anne ve babalarını da katletmekle, onları yetim ve öksüz bırakmakta…
28 Eylül 2000'de başlatılan ve 8 Şubat 2005'te sona eren İkinci İntifada'dan Ekim 2019'a kadar geçen süre zarfında 3 bin 97 Filistinli çocuğu öldürdü, on binlerce çocuğu da yaraladı.
Sadece 2015'ten bu yana 7 binden fazla çocuk siyonistlerce gözaltına alındı, içlerinden bazıları 10 yıldan müebbet hapse varıncaya kadar çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.
2023 yılının başından bu yana yani 5 ayda siyonistlerin katlettiği çocuk sayısı 28…
Bu yılın en korkunç olayı, 1 Haziran’da Ramallah’a bağlı Salih Nebi Köyü’nde yaşandı. Henüz iki buçuk yaşında olan Muhammed Heysem et-Temimi, evinin bahçesinde işgalciler tarafından bilinçli olarak hedef alındı ve şehit edildi.
Bu durum, siyonistlerin Musa’nın takipçisi değil, Firavun ve Nemrudun takipçileri olduğunu göstermektedir. Nasıl ki Firavun ve Nemrut, İbrahim ve Musa’nın doğmasına, büyümesine ve zulüm sistemlerini yerle yeksan etmelerine engel olamadıysa, işgalçi siyonistler de engel olamayacaktır…
İbrahimler, Musalar, Selahaddinler büyüyecek ve işgale dayalı sistemlerini yerle yeksan edecektir…