• DOLAR 34.359
  • EURO 37.005
  • ALTIN 2966.598
  • ...

Türkiye, tarihi seçiminde son viraja girdi.

Çok kritik olan yüzyılın seçiminde aynı zamanda ilkleri de yaşıyoruz.

İlk defa seçim ikinci tura kaldı.

İlk defa bütün Türkiye seçmeni bu kadar kutuplaştı, çok kutuplu olmaktan ziyade iki kutba ayrıldı.

Saflar ilk defa bu kadar keskinleşti, belirginleşti.

İlk defa Türkiye dışı aktörler bu kadar görünür, müdahil oldu.

İlk defa bir aday, bu kadar absürt vaatlerde bulundu.

Hukukun, yargının bağımsızlığından bahsedenler, iktidara gelir gelmez cezaevlerini boşaltacağını vaat ediyor.

İlk defa seçimlerden önce cumhurbaşkanlığı yardımcılıkları ve bakanlıklar böylesine bol keseden dağıtıldı.

İlk defa ideolojik ve etnik ayrımcılığı savunan birbirine zıt olan partiler bir blokta toplandı.

Seçimlerde ilk defa bu kadar yalan, iftira ayyuka çıktı.

Seçilecek yeni cumhurbaşkanı değil de yeni bir yönetim, yeni bir idare biçimi ve yeni bir devlet şekli seçiliyormuş havasına girildi.

Kısacası bu seçimde her yönüyle ilkleri yaşıyoruz.

Bu süre içerisinde herkes kendisini fazlasıyla ifade etti. Çalışmasını yaptı. 

Seçime giderken herkes vicdanının sesini dinlemeli. Önyargı ve duygularını bir kenara bırakarak, benim için halkım için ülkem için çocuklarım ve gelecek nesiller için ümmet coğrafyası için hangi adayın kazanması daha hayırlı olacaktır… sorularını vicdanına yöneltsin...

Ki vicdan, insanın içinde bulunan ahlaki otoritedir. Ahlaki değerler ve eylemler hakkında hüküm verme ve yargılamayı yapan melekedir. Vicdan melekesi bir nebze de olsa kalmışsa insanı doğruya, yöneltecektir.

Esas mesele; bu dünyada ve ahirette; ‘keşke şuna vermeseydim, keşke oy kullanmaya gitseydim… Keşke şunu yapsaydım… keşke şuna-lara, deseydim…’ demiyelim.  

Allah, mazlumların duasına icabet edendir. İnşallah bunu aynel’yakin görecek ve mazlumlar sevinecektir.

Diyarbakır’ın, İstanbul’un fethini yaşadığımız bu günlerde yeni bir zaferle inananlar sevinecektir inşallah.

Sonuçlar, halkımız, ülkemiz ve ümmet için hayırlı olsun.