Seçimin bize unutturdukları…
Bir insanın, bir millet ve ülkenin gündemi çok önemli. Önem ve önemsizlik, gündem olmakla direk orantılıdır. Gündem olmuş bir konu insanın gözünün önündeki bir saman tanesi gibidir. Çok küçük olsa da çok yer kaplıyor, bütün dünya neredeyse ondan ibaretmiş gibi gözükür. Gündem olmadığı zaman da dağlar, savaşlar, kıyamet dahi bir saman çöpü kadar yer kaplamaz.
Bunun için emperyalistler, dünya gündemini kendileri belirliyorlar. Aleyhlerine olacak konuları gündemden düşürerek lehlerine olacak konuları gündeme taşırlar. Milyarlarca insanı sun’i gündemlerle oyalarlar. Tabiri caizse kendiler de ‘malı götürürler.’
Ülke olarak tarihi ve çok önemli bir seçime kilitlenmişken dünyada çok önemli gelişmeler de oluyor.
Nisan 2019’da Ömer el Beşir’e karşı gerçekleşen darbenin ardından Sudan, bir türlü rahat yüzü görmedi. Giderse ülke güllük gülistanlık olacak algısı oluşturularak 30 yıl yönetimde kalan el Beşire karşı askeri darbe gerçekleştirildi. Beşir, gitti ama var olan huzur ve istikrar da gitti bir daha da dönmedi.
Yönetimde anlaşamayan darbeciler, dış güçlerin de oyun ve entrikalarıyla birbirlerine girdi. Silahlı Kuvvetlerin başındaki General Abdülfettah Burhan ile kökeni Darfur'da Cancavid milislerine dayanan Hızlı Destek Güçlerinin başındaki General Muhammed Hamdan Dagalu, arasında yönetimi paylaşamama sorunu baş gösterdi. Dış güçlerin de tahrikiyle, sorunun çözüme kavuşmamasıyla birbiriyle çatıştılar. Şu ana kadar yüzlerce kişi öldü, binlerce kişi yaralandı. On binlerce kişi mülteci konumuna düşerken ülkede gıda, ilaç ve temel gıda maddeleri sıkıntısı baş gösterdi. İki general de Sudan'ın kontrolünü ele geçirmeye çalışıyor.
Sudan’daki çatışmalar salt Sudan ile sınırlı kalmıyor. Mısır, Etiyopya, Çad ve bütün Afrika kıtasını ama direk ama dolaylı etkiliyor.
Tunus’ta 2021’de Cumhurbaşkanı Kays Said’in gerçekleştirdiği darbenin bir sonucu olarak 17 Nisan 2023’te gözaltına alınan Raşid Gannuşi, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Siyonist işgal rejimi günlerdir Gazze’yi vahşice bombalıyor. Onlarca savaş uçağıyla Gazze’nin her tarafını gece-gündüz bombalıyor. Kadın, çocuk ve sivillerden 33 kişi şehit olurken onlarca sivil yaralandı, onlarca bina ve ev de yıkıldı. Her zaman olduğu gibi dünya ve ümmetten ses yok. Daha önce bir kınama, göstermelik de olsa bir protesto notaları verilirdi. Ne acıdır ki bu da yok…
Rusya-Ukrayna savaşı stabil devam ediyor. Batı dünyası Ukrayna’yı her açıdan desteklemeye devam ediyor. Savaş artık Rusya için yıpratıcı bir hale gelmiş durumda. Bu savaşın sürdürülebilir bir tarafı yok. Ama Rusya’nın burada geri adım atması başka adımları da getirecek…
Türkiye, Rusya, Ukrayna ve BM arasında Tahıl Antlaşmasının devamı için görüşmeler devam ediyor. Bu antlaşma dünya tahıl arzı için çok önemlidir.
Pakistan’ın eski Başbakan’ı İmran Han üzerinden ülke kaos ve çatışmaya sürükleniyor. Yolsuzlukla suçlanan İmran Han’ın tutuklanmasıyla ülkenin bazı bölgeleri savaş alanına döndü. İmran Han taraftarları askeri ve resmi binaları ateşe verdi. Ölenler ve yaralananlar oldu. İslamabad Yüksek Mahkemesi, İmran Han’ın kefaletle 2 haftalık tutukluluğunu kaldırdı. Ama olaylar devam edecek gibi.
Bütün bu olaylar göz önüne alındığında İslam düşmanları ümmet içerisinde güçlü devlet ve yapılar istemiyor. Kendi emelleri için böldükleri İslam coğrafyasında kurdukları devletlere dahi tahammülleri yok artık. Bu devletleri de bölmek, sürekli kaos ve çatışmanın hakim olduğu alanlara dönüştürmek istiyorlar. Ama askeri darbelerle ama göstermelik seçimlerle de olsa bu şeytani hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar.
İşte bu hengâmede ülke olarak çok önemli ve kritik bir seçime gidiyoruz.
Ülke, Cumhur ittifakı ve adayı Recep Tayip Erdoğan ile Millet İttifakı ve adayı Kemal Kılıçdaroğlu arasında iki kutba bölünmüş.
Hangi tarafın yerli, ülke ve ümmetin maslahatına hizmet ettiğini anlamak için çok alim, bilge, akademisyen olmaya gerek yok sanırım.
Bütün dünya mazlumları, ümmetin maslahat ve faydasını isteyenler dua ediyor, açıklama yapıyor, Türkiye halkına farklı yol ve yöntemlerle mesaj vererek oy istiyor.
Kudüs Muhafızı lakabıyla maruf Şeyh Raid Salah, Aksa’yı arkasına alarak Türkiye halkına isim vererek tavsiyede bulunuyor.
Asya’dan Afrika’ya, Doğu’dan Batı’ya ümmetin seçkin uleması, hassasiyet gösterilmesi konusunda çağrı yapıyor.
İşgalci israilin ağır bombardımanı altında olan Gazze’den Filistinli bir dostum, bana attığı mesajda bizim için dua ettiklerini söylüyor. Bu mesaj beni çok duygulandırdı. Böyle bir durumda dahi Türkiye’deki seçimleri takip ederek dua ediyorlar.
Tabi düşman cenahının dünya genelinde yaptıklarını burada saymıyorum. Basın ve sosyal medyasıyla, tehdit ve şantajlarıyla, kasetçi güruhun son dakika operasyonları, bütün şeytanların ortak aklıyla oluşturulan algı operasyonları devam ediyor.
Allah, mazlumları ümitsiz bırakmasın, nusretiyle yardım etsin, şerleri hayırlara çevirsin… Zalimlere bir daha fırsat vermesin… Müslümanlara uyanış, şuur, birlik nasip eylesin. Ümmet coğrafyasında akan kan ve gözyaşlarını dindirsin… Kudüs ve mazlum coğrafyaları sevindirsin…