Aksa’daki yangını söndürmekten aciz İslam İşbirliği Teşkilatı
Siyonistlerin nihai amaçları başkenti Kudüs olan bir Yahudi devletini kurmaktır. Kudüs’süz bir devletin kıymetinin olmadığı gibi Aksa’sız bir Kudüs’ün de bir anlam ifade etmediğini biliyorlar. Yüz yıldır sürdürülen bütün işgal ve katliamların nihai hedefi Aksa’yı yıkarak yerine Süleyman Mabedi’ni inşa etmektir.
Aksa’nın Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu bildiklerinden ve daha önce işgal girişimlerinin nasıl bir tepkiye dönüştüğünü gördüklerinden bunu aşama aşama, zamana yayarak gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.
Bunun için şu yolları izlemekteler.
Aksa’yı doğal ve tabii olarak Müslümanlardan ve İslami sembollerden izole etmek.
Aksa’nın içinde bulunan her Müslüman, ziyaretçi, öğrenci, civarındaki her ev, esnaf, okul, cami, Müslümanlara ait türbe mezarlıklar dahi Aksa’nın doğal koruyucu ve bekçisidir. Aksa’ın çevresi Müslümanlarda izole edilmeden yapılacak her işgal akamete uğrayacaktır.
siyonistler Aksa’ya komşu olan, Müslümanlara ait evleri işgal etmekte, cami ve mezarlıkları yıkmaktadır.
Mağribiler Mahallesi tamamen yıkıldı. Kudüs’te bulunan Müslümanlarını önemli bir kısmı buradan sürüldü. Aksa’nın Batı Duvarında bulunan yüzden fazla sahabe ve tabiin kabri yıkıldı.
Son dönemlerde Aksa’ya bitişik olan Şeyh Cerrah Mahallesi, boşaltılmaya çalışılmaktadır.
Yıkılan her İslami yapının yerine Yahudiliğe ait yapılar inşa edilmekte, boşaltılan her eve Yahudiler yerleştirilmektedir. Demografik yapı ile birlikte şehrin çehresi de değiştirilmektedir.
Aksa’ya direk saldırılar
Siyonistler, fert ve grup olarak her daim Aksa’yı yakma ve yıkmaya çalışmaktadırlar.
Denis Micheal Rohan adındaki siyonist 21 Ağustos 1969 tarihinde Aksa’da yangın çıkarttı. Çıkan yangında Aksa’nın temelleri ve duvarları tahrip olurken Nureddin Zengi tarafından yaptırtılan ve Aksa’yı Haçlıların işgalinden kurtaran Selâhaddîn tarafından mescide yerleştirilen şaheser olan minber ne yazık ki yanıp kül olmuştur.
1980, 1982, 1984, 1989 tarihlerinde Aksa’yı tamamen imha etmek için siyonistlerce patlayıcılar yerleştirilmiş, Müslüman muhafızlar tarafından durumun fark edilmesiyle bu şeytani planlar akamete uğramıştır.
Aksa’nın altında yapılan kazı çalışmaları
Siyonistler, Aksa’yı yıkarak yerine Süleyman Mabedi’ni inşa etmek için arkeolojik kazı adı altında Aksa’nın altında kazı çalışmaları yapmakta, sütunlarının altında tüneller kazmakta, Kubbetü’s-Sahra’nın altında bulunan taş ve toprak boşaltılarak doğal olarak yıkmaya çalışılmaktadır.
Bu kazılar sonucunda Aksa’nın surlarında ve Güney Duvarında çökmelere yarılmalar olmuştur.
Aksa’yı zamanlı zamansız siyonist polisler eşliğinde fanatik Yahudilerin gruplar halinde baskınlar düzenlemesi.
Aksa’da sürekli Yahudi varlığını bulundurmak, zamanla Aksa’yı zamansal ve mekânsal olarak ikiye ayırmak ve nihayetinde Müslümanların da girişini yasaklayarak tamamen işgal etmek.
El Halil Camiinde uygulanan planı fırsat bulurlarsa burada da uygulamaya çalışmaktalar.
25 Şubat 1994'te sabah namazı sırasında El Halil şehrinde Halil İbrahim Camii'nde bir siyonistin sabah namazını kılmak için camiye gelen Müslümanların üzerin kurşun yağdırmış,
29 Müslüman şehit olmuş 125’i de yaralanmıştı.
Katliamdan sonra 9 ay boyunca tadilat gerekçesiyle cami kapalı tutulmuş, cami, açıldığında görüldü ki işgalciler caminin üçte ikisini havra yapmış, cami olarak bırakılan alana kameralar ve sayı sınırlaması getirmiş.
Emperyalistler tarafından her alanda desteklenen Siyonist rejim ile birlikte Aksa’yı yıkmak için çalışan Kudüs’te 7, genelde ise toplam 20 siyonist kuruluş bulunmaktadır.
Aksa’daki Selahaddin Minberinin yanmasıyla sonuçlanan 1969’daki kundaklanmanın üzerinden 53 yıl geçti. Bu olayın ümmet içerisinde yarattığı infialin ardından kurulan ve kuruluş amacı Kudüs’ün işgalden kurtarılması olan İslam İşbirliği Teşkilatının kuruluşunun da üzerinden 53 yıl geçti.
53 yıldır Aksa’daki yangın devam etmekte. Her gün Aksa’ya saldırılar yapılmakta, mahremiyeti çiğnenmekte, buna direnen azizlerin kanı akıtılmaktadır.
Türkiye dahil 57 üyesi bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı, aradan 53 yıl geçmesine rağmen Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturamadı, bunun için somut bir plan ve projeden de yoksundur.