• DOLAR 34.382
  • EURO 36.799
  • ALTIN 2970.672
  • ...

Filistin’de 2006’da yapılan genel seçimleri HAMAS kazanmış, Mahmut Abbas, El Fetih, işgal rejimi ve Batı dünyasının bu zaferi kabullenmemesi Filistin’de iki başlı bir yönetimin ortaya çıkmasıyla sonuçlanmıştı. HAMAS hükümeti Gazze’de, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve avenesi ise Batı Yaka’da kalmıştı. Bu da Siyonist işgale karşı yekvücut olması gereken Filistin davasını zor durumda bırakmıştır.

El Fetih’in çekirdeğini oluşturduğu Filistin yönetimi ve ona bağlı organlar, HAMAS hükümetini sabote etmek için işgal rejiminin adına kirli işler çevirmeye başladı. Ki bunların başında Muhammed Dahlan gelmektedir. Gidişat HAMAS üyelerini ve yetkililerini tutuklama ve suikast boyutuna ulaşması, uyarı ve telkinlerin fayda vermemesi sonucu HAMAS, yönetime tamamen el koyarak El Fetih ve uzantılarını Gazze’den çıkardı.

O tarihten bu yana Filistin fiili olarak ikiye bölündü. Meşru Gazze hükümeti ve Batı Yaka’da El Fetih’i temsil eden Mahmut Abbas.

Birliği sağlamak ve yeni seçimlerin yapılması için farklı zaman ve mekânlarda onlarca görüşme yapıldı. Bazı mutabakatlara da varıldı. Fakat El Fetih’e yönelik Siyonist rejimin tehdit ve tahrikleri, seçimin kendi saltanatını bitireceğini bilen El Fetih’in samimiyetten uzak hareketleri, birliği ve verilen sözlerin pratiğe geçmesine mani oldu.

16 yıldan beri Filistin’de hiçbir seçim yapılmadı. Bütün taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda Mahmut Abbas, yeni seçim kararını 15 Ocak’ta imzaladı. Kudüs dahil bütün Filistin topraklarında 22 Mayıs'ta milletvekili, 31 Temmuz'da devlet başkanlığı ve 31 Ağustos'ta da Filistin Ulusal Konseyi seçimlerin yapılması resmileşti.

Ki FKÖ ile işgal rejimi arasında 28 Eylül 1995’te Washington'da imzalanan “Geçiş Aşaması Anlaşması”nda, Kudüs’te seçimlerin yapılmasına ilişkin açık bir hüküm yer almaktadır.

En yakın olan seçime 22 gün kalmışken Mahmut Abbas, işgal rejimi Kudüs’te seçime izin vermiyor bahanesiyle bir formaliteden ibaret olan bir toplantıyla seçimleri belirtilmeyen bir tarihe ertelenmesi kararı aldı. HAMAS, formaliteden ibaret olan bu toplantıya katılmadı.

Seçimlere katılmak isteyen 36 aday listesinden 28’inin ertelemeye karşı olmasına rağmen Abbas seçimleri erteleme kararı aldı.

Elbette işgal rejimi seçimi sabote etmek isteyecek, oy kullanımını, adayların seçim çalışmasını engelleyecek, HAMAS başta olmak üzere diğer bazı grupların adaylarını tutuklama yoluna gideceği belliydi. Sonuç ne olursa olsun, işgale karşı durulması ve Filistin halkının iradesi yönetime gelmeliydi.

Fakat asıl mesele, halkın nezdinde meşruiyetini kaybeden El Fetih ve başkanının seçimi kazanamayacaklarını ayne’l yakin görmeleriydi. 2005 seçimlerine tek listeyle girdiği halde seçimi HAMAS’a kaptıran El Fetih, bu sefer birden fazla listeyle seçime girecekti.

Mahmud Abbas’a bağlı El Fetih listesinin yanında hapisteki Mervan El-Bergusi, El Fetih’ten ihraç edilen Nasır El-Kudve, Filistin Ulusal Girişim Hareketi’nin lideri Mustafa El-Berğusi ve diğer sol grupların her biri kendi listesiyle seçime girecekti. Bütün bunlar EL Fetih’in oylarını bölecekti. Diğer taraftan HAMAS, tek listeyle seçime girecek, İslami Cihad ise seçimlere girmeme kararı almasına rağmen sandığa gidilmesin diye bir açıklama yapmadı. Sandığa gidenlerin de HAMAS’a oy verecekleri göz önüne alındığında El Fetih’in ve işgal rejiminin işi çok zordu.

Koltuğunu kaybetmek istemeyen Mahmut Abbas, ya hile ve baskıyla kendini tekrar seçtirecek –ki bunu yapması bu şartlarda imkânsız- ya da seçimleri erteleyecekti…

Beklenildiği gibi kendince kolay olanını yaparak seçimleri erteledi. Bu zulüm ve haksızlığa da Siyonistlerle danışıklı dövüşle ‘işgal rejimi Kudüs’de seçimlerin olmasını engelliyor’ bahanesini kullandı.

Bu durum nereye kadar devam eder bilinmez. Gazze’de El Fetih’i çıkarmak zorunda kalan HAMAS, işgale zemin hazırlayan ve direnişi zayıflatan bu gidişata dur demek için 2006 yılında Gazze’de yaptığını Batı Yaka’da da yapmak zorunda kalır mı, bilinmez ama sanki gidişat bunu zorunlu kılacak gibi…