• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...

 “Siyonist israil’e karşı sessizliğimiz ve haddini bildirmeyişimiz, onun Mescidi Aksa’yı ele geçirmek başta olmak üzere Filistin topraklarına karşı hırslarını artırmaktadır.” Eski Kudüs Müftüsü ve Kudüs Yüksek İslam Heyeti Başkanı

İşgalci israil, Filistin topraklarını adım adım işgal etmeye devam ediyor. İhanet ve işgalin yol haritası olan ‘Yüzyılın İhanet Antlaşması’ adım adım yürürlüğe geçirilmektedir. Bu planın Batı Yaka ayağı olan Yahudi Yerleşim Yerleri’nin ilhakı, Temmuz ayında devreye sokulacak.

Trump’ın ABD başkanı seçilmesi, ümmetin içerisinde bulunduğu bölünmüşlük, ihtilaflarıyla boğuşan durumu, Siyonistlere tarihi fırsatı altın tepside sunmaktadır. Ayaklarına gelen bu fırsatı kaçırmak istemiyorlar. ABD'de 3 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerinde Trump'ın rakibi olan Demokrat Partili Joe Biden ilhaka karşı çıkıyor ve seçilmesi halinde bu ilhak planına izin vermeyebilir. Netanyahu,  Ulusal Birlik hükümetinin başbakanı olarak ilhak sürecini acilen 1 Temmuz'da başlatmak istiyor.

1967 Arap-israil Savaşı'ndan bu yana işgalci israil'in işgali altında olan Batı Yaka, Kuzey, batı ve güneyde Siyonistler tarafından çevrelenmiş.  Doğuda ise Ürdün yer alıyor.

Batı Yaka’da 2,1 ile 3 milyon arasında Filistinli Arap yaşarken, işgalle birlikte inşa edilmiş 132 Yahudi Yerleşim yerinde ise dışardan getirtilmiş 430 bin Yahudi yaşamakta. İlhak edilecek bölgeler Batı Yaka’nın yüzde 30’una ve burada yaşayan Filistinli nüfusun yüzde 4,5'üne tekabül ediyor.

Uluslararası toplum baştan beri bu yerleşimlerin uluslararası hukuk ve anlaşmalara aykırı olduğunu savunuyor. AB, bu ilhakı engellemek için diplomatik çabalar yürütüyor.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nin israil ile Filistin Yönetimi konulu toplantısına ve israil'in işgal altındaki Batı Yaka'yı ilhak planını görüştüğü oturuma gönderdiği bir mektupla ''İsrail hükümetine bir kez daha yasa dışı yerleşim birimlerini ve yasa dışı ilhak planlarını derhal durdurması çağrısı yapıyoruz.'' ifadelerini kullandı.

Siyonistlerle barış anlaşması imzalayan iki Arap devletinden biri olan Ürdün, ilhakı engelleyecek pratik adımlardan ziyade ‘ilhak durumunda israil ile ilişkilerini gözden geçirmek zorunda kalacağız’ demekle yetindi.

Maalesef bazı Arap ve Körfez ülke yöneticileri ihanet içerisindeler. Siyonistlerle kol kola bu işgal ve ihanet planlarının yürürlüğe girmesi için çaba gösteriyorlar. 

Filistin yönetimi BM’nin Siyonistlere baskı yapma çağrısında bulundu. Ancak, ABD yönetimi baştan beri bu işgali savunuyor. BM Güvenlik Konseyine gelecek tasarının, ABD’nin vetosuyla karşılaşacağından hiç kimsenin şüphesi yoktur.

İslami Direniş Hareketi (HAMAS) lideri Heniyye, İslam coğrafyasındaki devlet başkanları, parti başkanları, siyasi yapıların yöneticileri ve önemli kuruluşların başındaki yetkililerin aralarında yer aldığı 120 farklı yere mesaj gönderdi.

Heniyye, mesajında, Batı Yaka’nın ilhak planına karşı bir acil eylem planının devreye sokulması, Kudüs ve Filistin’in özgürlüğü için direniş mücadelesinin desteklenmesi, Kudüs, Batı yaka ve Ürdün Vadisi’nin ilhak planının engellenmesi için İslam âleminin vakit kaybetmeden bir araya gelerek çözüm yolları aranması çağrısı yaptı.

Filistin Yönetimi Başbakanı Muhammed Iştiyye, israil'in ilhakı karşısında Batı Yaka ve Gazze'de bağımsız Filistin devletini ilan edebileceklerini ve Kudüs'ü başkent yapacaklarını söyledi.

HAMAS ve direniş hareketleri ise kendilerinden beklenen şekilde ‘topraklarını kanlarının son damlasına kadar savunacaklarını’ ifade ettiler.

Bütün ümmetin ortak paydası olan Kudüs ve Filistin toprakları gizli saklı değil, aleni bir şekilde işgalle taksim ediliyor. Uluslararası hukuk ve anlaşmaların ayaklar altına alındığı bu işgal ve ilhaka seyirci kalınmakta; kınama ve Filistin halkıyla dayanışma içindeyiz, mesajları dışında bir şey yapılmamakta.   İşte bu durum, Siyonistleri pervasız kılmaktadır.

Elhamdülillah, Filistin halkından neşvu nema bulmuş, bütün ümmetin duasını arkasına alan, kendi imkânlarıyla mücadele eden, günbegün büyüyen ve güçlenen bir direniş var. Siyonizmi korkutan ve işgal planlarını kursağında bırakan da budur.