• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...

Portekizli diktatör Salazar'a ülkeyi 41 yıl tek başına nasıl yönettiğini sormuşlar.

Mağrur bir sırıtma ile "3F ile" diye yanıt vermiş.

Fado (kadın/karşı cins), Fiesta (müzik/eğlence) ve Football (futbol).

Yaklaşık yarım asır süren bir "uyutma formülü"

Hala uyutmaya, uyuşturmaya devam ediyor.

Asrın üç tesirli zehri.

Üstadımızın tabiriyle “cazibedar fitneler…”

Sağlıklı düşünmeye ve isabetli karar almaya engel olan,

Akıl melekesine zarar veren ahir zamanın en tehlikeli olabilecek unsurları…

Belki hepsiyle ilgili çok şeyler yazılabilir, söylenebilir;

Ama konumuza bağlılık açısından bu zehirli oyuncaklardan futbola değineceğiz.

Gazze'nin yangın yerine döndüğü,

Dünyanın ‘oyun olmayan’ bu acıları seyrettiği

Böylesi bir ortamda UEFA Euro 2024 diye bir futbol turnuvası başladı.

24 ülkenin katılacağı ve bir ay sürecek bir "Oyun"...

Bir ay boyunca milyonlarca insanı ekrana kilitleyecek.

Gece saatlerini alacak,

Gündüz muhabbetlerinin konusu olacak, faydasız bir gündemin parçası yapacak.

Beşik görevi gören stadyumlar izleyenleri uyuturken

Ekranlar ise suni bir ortama çekecek.

Bu uyku hali en çok siyonist çete ve destekçilerinin işine yarayacak.

Çünkü insanlar uykudayken onlar bebekleri, çocukları öldürmeye devam edecek.

Gazze'yi gündemden uzaklaştıracak herşey israil'in ekmeğine yağ,

Vahşi yüzlerine kan sürecek.

Ne yapıp edip şu devasa stadyumları 'Gazze Miting' alanlarına çevirmek lazım.

Gazze gündemi oluşturmak lazım.

Bu konuda Gazze ile ilgili az da olsa bir duruş, paylaşım, mesaj, işaret veren veya

Görsel paylaşan herkes desteklenmeli, cesaretlendirilmelidir.

Gazze'yi gündemde tutan kimse o da gündemde tutulmalıdır.

Taraftarların, taraf olması için gündemler oluşturmalıyız. 

 

Hangi ülke, hangi dil, hangi takım olursa olsun Gazze diyorsa bu turnuvada favorimiz odur.

Şampiyonumuz aslında odur. Birincimiz de odur.

İsrail zulüm ve soykırımını duyuran, karşısında duran kimse galip olan odur.

Biz maç taraftarı değiliz.

Hakkın, haklının, Gazze'nin tarafıyız.

Taraftar da değiliz. Sadece izlemiyoruz.

Elimizden birşeyler gelmesi için çırpınıyoruz.

İçimiz içimizi yiyor.

Kaç aydır nerede olduğumuzu bilmiyoruz.

Ama Gazze'nin yanında, Gazze'nin safında olduğumuzu biliyoruz.

İman küfür mücadelesi 90 dakika değildir!

İlk insandan son insanadır.

Gazze şu an hak tarafının en ön sırasındadır.

Bu büyük mücadelenin en çok bedel verenidir.

En çok gayret gösterenidir.

Biz onlarlayız. O saftayız.

Ne gece saatlerimizi

Ne gündüz mesaimizi

Alacak bir "maç" gündemimiz yok.

Kim kimi yendi diye bir derdimiz de yok.

Gazzemiz var.

Yüreği bedenleriyle dağlanan bir şehrimiz var.

İmanın mahzun ama izzetli bir mücadele şehri var.

Canları pahasına etrafı mübarek beldeye sahip çıkan canlarımız var.

Nasıl olur gündemimizin bir kaçıncı sırasına düşer?

Nasıl olur gündemimizden düşer?

Asla!