Meydanlara İndik!
İnsanları meydanlara ölümüyle davet eden birini görmek isteyen, dün yapılan protestolara baksın. Duyarlı ve hassas olan insanların, Filistin söz konusu olunca nasıl hareket ettiklerini dünyanın birçok yerinde dün de gördük. Bu defa çağrı ve davetin sahibi, davetiyesini şehadet kanıyla imzaladı. Gönüller mahzun ve üzgün olsa da ölümüyle dahi davasına katkıda bulunan önderlerdendi Şehid İsmail Heniyye.
Oğluna nasihat ederken “İnşallah izzet ve şerefle öleceğiz” demişti, nitekim öyle de oldu. İzzetin ve şerefin alası, şehadetten öte ne olabilir? Yine kendisi haykırmıştı: “Size dürüstçe söylüyorum. Allah’ın huzurunda sorguya çekileceğiz. Halkımızın kararlılığı ve şehidlerin ahdiyle israili tanımayacağız.”
Halkının kararlılığını on aydan bu yana dünya seyrediyor ve sen gerçekten haklısın. Çocuğundan büyüğüne kadar bunca katliam, soykırım, çocukların ve kadınların öldürülmesi, evlerin bombalanması, açlık, susuzluk ve yaşanan onca musibete karşı dilinden hamdi ve zikri düşürmeyen bir halkın varlığına şahitlik ediyoruz.
Şeyh Ahmet Yasin, Abdülaziz Rantisi, İsmail Ebu Şenneb, Nizar Reyyan, Salah Şehade ve Yahya Ayaş ile adını yazamadığımız nice şehidlerin ahdi vardı elbette. Tanımak yoktu soykırımcı israili. Sen de tanımadın. Hiçbir saldırınız ve hiçbir eyleminiz, bu söz kadar onlara acı vermedi. Şimdi halefin de aynı sözleri izzetle, gururla dillendiriyor: “israili tanımayacağız.”
Şehidin yukarıdaki sözlerinde dikkatimi çeken en önemli hususlardan biri de “Size dürüstçe söylüyorum. Allah’ın huzurunda sorguya çekileceğiz…” sözleri oldu. Bir lider düşünün hesaba çekileceğinin farkında ve bunun hazırlığından gafil değil. Dünyadayken bu idrakte olan önderlerin, halkının ve şehidlerinin de aynı idrakte olması neden garip gelsin ki? Kalbi gaflette olan bizlere gelebilir ama bizi de uyandıran sözleri, daveti ve çağrısı için dünya meydanlardaydı.
Şehadetiyle uyuyanları uyandıran bir şehidi tanıdı dünya. Ne var ki sessizlik denizinde kürek çeken dünyanın ve Arap âleminin liderlerinin ne denli izzetsiz olduğunu da şehadetiyle gösteren yine merhum şehid oldu. İzzet, şehide ve davasına hiç bu kadar yakışmamıştı. İzzetsizlik de sözde liderlere…
Ne demişti şehidin cenaze namazını Katar’da kıldıran imam: “Filistin meselesi belli bir ırkın, halkın, örgütün meselesi değil; onu bir araya getiren, birleştiren tüm bir ümmetin meselesidir.”