Bir Avuç Genç!
Ekim ayındayız. Hem de bugün 8 Ekim... Yaşanmamış bir vahşetin yaşandığı bir tarihten bahsediyoruz. 6-8 Ekim katliamının üzerinden yıllar geçse de unutulmayan mazlumiyet ve yaşatılan gaddarlık... O gün hedefe konulan ne polisti ne devlet, o gün hedefte olan Hür Dava idi. Bunun tek sebebi de iktidar tarafından şımartılmış olan PKK ve türevlerinin son darbeyi vurmak üzere tertipledikleri tezgahtı.
Aniden hiçbir şey gelişmez. Mutlaka onu hazırlayan bir süreç ve zemin vardır. İktidarın Kürt halkının muhatapları olarak PKK’yi masaya oturtması, şımarmasında tavan yaptı. Artık köylerde bile kendi mahkemelerini kurmuş, gençleri dağa özerkliğin gelecekteki polisleri olarak çıkarıyordu. Birçok şeye göz yumulduğu gibi bu sürece de göz yumulduğundan elbette PKK, önündeki tek engel olarak Hür Dava’yı görecekti. Nitekim 90’lı yıllarda da küçümsenen ve “sofik” diye alaya alınan inançlı insanlarımız konusunda yanıldığı gibi yine yanıldı. Şairin dediği gibi uysal olabiliriz lakin başı çekilecek koyun asla değiliz. Kesilir belki ama çekmeye gelen bir boynumuz yoktur.
Aylar öncesinden Suriye’den getirilen ve gençlerden oluşan bu azgınlar, evlere yerleştirildi ve silahlarla donatıldı. Öyle ki ellerine şu araç veya iş yeri yakılacak, şu yakılmayacak diye plakasına varana dek listeler tutuşturuldu. O gün zulümleri başlayınca planlarını uyguladılar; acımasız ve vahşet dolu olarak. İş yerlerini yağmalayıp yaktılar, araçları ateşe verdiler, başında sarık veya sakalı olanları öldürüp fikrine zikrine bakmadılar. İslam’ın şiarı olan her şeyi veya herkesi toptan hedefe koydular. Siyasi başkanları onları sokaklara davet ederken “aslında öyle demek istemedim” geri vitesine takacaktı utanmadan.
Tüm bunların en acı yönü İslam’a ve Müslümanlara yönelik açtıkları bu savaşta “bir avuç genci” şehid etmeleri işin en zalimane yönüydü. Kürtlerin örf ve adetlerinde olmayan bir zalimlik yaşattılar mazlum ve çocuk yaştaki Şehid Yasin ve arkadaşlarına. Hem öldürüp hem ezmek yetmiyormuş gibi üzerlerinde zılgıt çekmek Kürd’ün örfü değildir. PKK’nin getirmek istediği sitemde yetiştirmek istediği insan profili, insanlıktan çıkmış bir haldir. Şayet o gün başarılı olsaydılar cumhuriyetin ilk yıllarında Müslüman halka yapılan toplu insan ve köy katliamları gibi katliamlar yapmaları kaçınılmaz olacaktı.
Bu cesareti onlara boyun eğen gerek dini gerek Sivil Toplum Kuruluşlarının suskunluğu veya fiili cesaretine ek olarak devletin onları muhatap alıp şımartmasıydı. PKK hiçbir zaman inancın ve Müslüman halkın temsilcisi olmadı. Hatta ırki anlamda Kürtlerin dahi savunucusu olmadı. Bunu, önde gelenleri zaman zaman itiraf dahi ettiler. PKK hep Sosyalizmi savundu, Kürtlüğü veya Müslümanlığı değil. Bu açıdan temsilcimiz olmadığı gibi İslam’a ve Müslümanlara düşmanlığı açık ve nettir.
6-8 Ekim planı, buna son verme hareketi olarak tasarlanmıştı. Yasinler gibi gençlerimizin Kurban bayramında kurban olmasına sebep olsa da bu plana karşılık, Yüce Allah’ın da planı vardı ve işliyordu. Planları iptal eden Allah, elbette onları rezil rüsva edip mağlup edecek olan yegane dayanağımızdır. Yasin ve arkadaşlarının şehadetleri mübarek olsun.