İMAM HARUN VE GEÇMİŞ
"Bizim amacımız beyaz ırkı yok edip yerine siyah ırkı getirmek değildir. Maddeye dayanan bir ayaklanma hiç değildir. Bizim davamız Allah'ın hükümleriyle hükmetmeyen ırkçı-laik Güney Afrika Cumhuriyetine karşıdır. Müslüman olsun, Hristiyan olsun, beyaz olsun, siyah olsun insanları sömürüden ve zulümden kurtarıp özgürlüklerine kavuşturmaktır. Biz ırkçı değiliz. Biz insanların bir tarağın dişleri gibi eşit olduğuna inanırız. Ve her kim olursa olsun bu inancımızı kaim kılıncaya kadar mücadeleden geri durmayacağız."
Bu güzel sözlerin sahibi 27 Eylül 1969’da ırkçı Güney Afrika devletinde şehit edilen İmam Abdullah Harun’un sözleridir.
Genç bir İmam olarak atandığı camiinde, kadın erkek demeden Müslümanların bilinç düzeyini arttırmak için hayatını ortaya koydu. Seyyid Kutup, Mevdudi ve Hasan Elbenna’nın döneminde esen tebliğ ve davet rüzgârı, onunla Güney Afrika’da esti.
Hristiyan ve Hintlilerin üzerinde etki bırakan mücadelesi sürecinde şehadetiyle, o gün başkent Cape Town inanılmaz bir kalabalığa sahne olmuştu. Baskıcı beyaz iktidar da buna inanamıyordu. Bu kadar Müslüman nereden çıkmıştı? Demek ki İmamım ektiği tohum filizlenmişti.
Kendimize inanmayan bir yanımız var galiba. Kendine inanmayan, başkalarına da inanmaz, başkaları da ona inanmaz. Yola çıkanlar bu yönüyle arkalarına bakmadılar. Hep önlerine bakanlar yürüyüp yol alırken arkalarına bakanlar ya sendelediler ya da düşe kalka ilerlediler.
İmam Harun gibi önderler yol yürüyenindir deyip yürüdükçe katılım alıp kervan kervan ilerlediler. Şehadetinden sonra dahi bu kervana hala katılım oluyorsa, bu insanlar sayesinde değil mi?
Yeni nesil, bu önderleri tanımaz ve bu ruhu kavramazsa zamanın ruhuna vakıf olmazlar. Tıpkı kendi coğrafyamızda aramızdan ayrılıp göçen fedakâr öncülerimiz gibi. Rahmetli Sudan ve Molla Mustafa hocalarımızın mücadelelerini ve niçin onca çile, zindan ve muhacirlik hayatı yaşadıklarını bilme hakkına sahipler. Bu donanımla gidenleri ve takipçilerini bir İmam Harun mücadelesi kadar kıymetli ve değerli görüyoruz.
Şehadeti yıldönümü nedeniyle İmam Harun’a rahmet diliyor, Güney Afrika Müslümanlarının mücadelelerinin bereketli olmasını diliyorum.
Geçmişimiz gıdamızken onunla beslenmeli, geleceğimizi bu niyetle yüklenmeliyiz; aksi halde altında kalırız.