Unutulmayan tarih: SUSA!
Yaz dönemi geldiğinde aklıma hep “Susa” gelir.
Çocukların camileri doldurması ve ayrı bir havanın solunması farklı duygular uyandırıyor.
Yeni nesil, geleceğin planını ve projesini camide inşa ediyor.
Cami, 90’lı yıllarda sadece yaşlıların gittiği bir mekân olmaktan öte değildi.
İnsanlarımızın başına hala da bela olan PKK, o zamanlar bu tabloya rağmen Sosyalizm’i halka aşılama endişesini, işlediği cinayetler üzerine bina etmeye koyulmuştu.
Bir köyde namaz kılan birileri bu özellikleriyle tanınıyorsa hemen öldürülüyor ve halka göz dağı veriliyordu.
Bir beldede dini hassasiyetleri yüksek olan bilinçli Müslümanları katleden yine PKK idi.
Hayatımızdan İslam’ın ve değerlerinin silinmesi için en az cumhuriyet dönemi misali camilerde Kur’an dersi verilmesine savaş açan da onlardı.
Zaman ilerledikçe ve camilerde ders verme şuuru/bilinci kökleştikçe hem zamanın derin devleti hem de PKK buna karşı çıktı.
Camileri basan polisler ayakkabılarla girip gençleri toplarken, PKK de cami gençlerini kurşunluyor, şehit ediyordu.
Bu iki sözde düşman kutup, söz konusu İslami hizmetler olunca bir olabiliyorlardı.
Nihayet bu niyetin ve katliamların en kötüsü SUSA köyünde icra edildi.
92 yılının 26 Haziran’ında yani dün, SUSA köyünün camiini basıp Kur’an dersi veren, on Müslümanı şehit ettiler.
Acımadan ve merhamet göstermeden.
Çünkü PKK, kendi tarihinde de nice kez göstermiştir ki katliamlarla halka korku vermede usta bir oyuncu idi. Aşağıdaki katliamların bazılarında dikkat çeken şey, “çocuk ve kadınların” sayı olarak fazlalığıdır:
-20 Haziran 1987 tarihli Pınarcık Köyü katliamı: 16’sı bebek ve çocuk, 6’sı da kadın toplam 30 kişi.
-Kılıçkaya Köyü Milan Mezrası Katliamı (19-20 Ağustos 1987): Birisi 3 günlük, diğeri 6 günlük 14 çocuk ve 11 yetişkin.
-Taşköyü Behmenin Mezrası Katliamı (9 Mayıs 1988): 8’i çocuk, 2’si kadın 11 kişi.
-Başbağlar Katliamı (5 Temmuz 1993): 28’i kurşuna dizildi. 5’i diri diri ateşe verildi. Toplam 33 kişi.
-Savur Katliamı (21 Ocak 1994): 11’i çocuk 21 kişi.
-Hamzalı Katliamı (01 Ocak 1995): Çoğu çocuk ve kadın 20 kişi.
Bu katliamların meşhurlarından olan “SUSA KATLİAMI” bu süreçte unutulmadı.
Hatta sembolleşti ve cami ile Kur’an’ın eğitiminde şiar oldu.
Lakin yeni nesil içinde bu katliamı unutmayanlar, başta cami ehli o zamanın çocukları, şimdilerin gençleri yer aldı.
Bazı musibetler rahmete dönüşür ya, 26 Haziran bu rahmetin hatırlandığı, faillerinin de lanetlendiği bir milat oldu.
Susa, küçük bir köy olsa da yankısı büyük ve kalıcı oldu.
Direniş ve dik duruşun, İslami çalışmaların asla sönmeyeceğinin yegâne sembolü bilindi.
Başta bu caminin şehitlerinden Hacı Ahmet ve oğlu Emin Kantar, Zeki, Medeni, Said ve Meki Fidancı kardeşler, Muhammed Ali Uslu, cami imamı olan Abdulhalik Ugaş, Adnan Kantar ve Hüseyin Çetinkaya olmak üzere hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.
Tarihini unutmayanlar, yarının yol taşlarını nasıl döşeyeceklerini de unutmazlar.