• DOLAR 34.421
  • EURO 36.313
  • ALTIN 2841.83
  • ...

Aklım erdi ereli ne zaman Noel ve miladi yılbaşı yaklaşsa Müslümanlar olarak Hıristiyanlaşma tehlikesine dikkatlerimiz çekilir, camilerimizin minberlerinden, kürsülerinden, İslami yayın yapan gazetelerimizden, dergilerimizden, radyo ve televizyonlarımızdan bir nevi seferberlik ilan edilir.

Özellikle “Men teşebbehe bikavmin fehüve minhüm - Kim bir kavme benzerse o da onlardandır” hadis-i şerifiyle birlikte Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyi yasaklayan ayetleri delil olarak kullanırız.

Gerçekten Müslümanların Hıristiyanlaşma tehlikesi var mıdır? Müslümanları bekleyen tehlike Hıritiyanlaşma tehlikesi midir?

Cemaatsizlikten kiliselerin bir bir kapandığı, Avrupa insanının bizzat kendisinin Hıristiyanlıktan fersah fersah uzaklaştığı bir günde Müslümanlar mı Hıristiyanlaşıp kiliseleri dolduracak?

Uzatmayalım, Müslümanları bekleyen tehlike ne Hıristiyanlaşma, ne Yahudileşme ne Budistleşme ve ne de bir başka dine girme tehlikesidir.

Bugün hiç bir din İslam`ın rakibi değildir. Defalarca tekrar ediyoruz, İslam`ın rakibi hayâsızlıktır, terbiyesizliktir, sekülerizmdir, kapitalizmdir, dünyevileşmedir. İlginç olan bütün bunlar aynı zamanda iş birliği halinde ve toptan saldırıya geçmiş durumdadır.

Müslümanlar kiminle boğuştuğunun farkına varmalıdırlar ve ona göre donanmalıdırlar.

Şunu itiraf etmeliyiz ki Hıristiyanlıkla mücadele etmek sekülerizmle, hayâsızlıkla, nikâhsızlıkla mücadele etmekten çok daha basittir.

Hem bu ülkede hatta Avrupa`da bile hiç bir Müslüman anne baba, evladının bir gün Hıristiyan olacağı endişesi taşımamaktadır. Fakat her Müslüman anne baba bir gün evlatlarının içkiye, uyuşturucuya, fuhuş bataklığına düşeceği endişesi taşımaktadır.

Yılbaşı ve Noel belasına bu taraftan bakılmasında fayda görüyoruz.