Ölmeyip diri kalanlarımız...
Ülke genelinde çok gezip dolaştığımdan dolayı herkesin farkına varmadığı veya haberdar olmadığı nice acılarla karşılaşıyorum.
FETÖ iftira ve kumpaslarıyla haksız yere yirmi yirmi beş yıldır zindanlarda yatanların durumuna sık sık dikkat çekiyor haber yapıyoruz. Son olarak “Adalet Kansere Yenildi” manşetiyle konuyu bir daha dile getirdik.
Kendisi de FETÖ mağduru olan iktidardan, özellikle Cumhurbaşkanından ha bugün ha yarın bir şeyler yaptı yapacak diye acil bir şeyler bekliyoruz.
Fakat bu arada unutulup giden çok daha büyük bir zulüm var. Söylediğim gibi yüzlerce Müslümanla bire bir karşılaşıp yakînen ilgilendiğim için içimi yakan, tahammül edilmesi zor bir gerçeği dile getirmek istiyorum; ölmeyip geri kalanlarımız...
Zindanlarda can verenlerimizden az çok haberdar oluyoruz. Ya ölmeyenlerimiz? Biliyor musunuz çok dehşet bir manzarayla karşı karşıyayız. Zindan öncesi buzlu, karlı ve tazyikli suyla yapılan nezaret işkenceleri ve zindan hayatı esnasındaki işkencelerde böbreklerini kaybedenlerimiz...
Evet, o günkü işkencelerden dolayı böbreklerini kaybeden, böbrekleri çalışamaz hale gelen sayısız Müslüman tanıyorum. O günden sonra artık bir daha çocuk sahibi olamayan nice mazlum ve mağdur Müslüman tanıyorum.
Sağlık ve aile durumları hiç diğer insanlara benzemiyor. İşkence ve zulüm neticesinde dışarı çıktıktan sonra hayatını kaybedenler, sakat kalanlar, böbreklerini kaybedenler, böbrek nakli yaptıranlar...
Bir de söz konusu zulümden dolayı zindandaki yavrularının durumlarına tahammül edemeyip can veren, evlatlarına hasret giden anneler babalar biliyoruz.
İşte son mazlum ve mağdurumuz güzel insan Mehmet Yavuz kardeşimiz. Rabbim onu yürekten seven ve şifa için el açan Müslümanlara bağışlasın.
Yetkilileri uyarıyoruz, yeter artık, Allah`tan korkun, mazlumların ahından korkun. Vallahi onların ahı sizi öyle bir alaşağı eder ki neye uğradığınıza şaşırırsınız.
Hayatını kaybedenler, sıhhatini kaybedenler, yıllarını kaybedenler, işlerini kaybedenler, görevlerini kaybedenlerin ahu figanı sizi hiç mi korkutmuyor?
Vakit çoktan geldi ve geçiyor. Hayatını ve sıhhatini kaybedenler kaybetti onları geri veremeyeceksiniz, hiç olmazsa şu geride kalanları görün ve anlayın.
Kimse sizden lütuf beklemiyor, sadece adalet bekliyor.